Merhabaa, ben geldim :))
Geç oldu yine ama kendi rekorumu kırarak geldim. Şimdiye kadar ki en en uzun bölümü okumanıza sunuyorum, umarım beğenirsiniz ;) Hele bir de görüşlerinizi benimle paylaşırsanız, ooo değmeyin keyfime :) İnanın bir kere yorum yapmaya başlasanız o kadar da korkunç bir şey olmadığının farkına varacaksınız ;) Hikayeyi okuyanlarla yorumlarda sohbet etmeyi seven biri olunca böyle oluyor işte ;)
Ayrıca bu bölüm hikayemin okuyucu annesi2 olan kişiye haneulbyz a ithaf ediyorum. Son zamanlarda fazla yoğun moral olsun güç olsun ona ;) Seviliyorsun beyzam :)
Twitter sayfamıza da bekleriz ;)
Keyifli okumalar...
*************
"Lanet olsun!" diyerek elini direksiyona sertçe vurdu Ece.
Tır'ların arabaya bir kere daha bir öncekinden daha şiddetli bir şekilde çarpmış olmasından dolayı Ece'nin yeterince canı sıkıldığı yetmezmiş gibi, bir de hemen yan tarafında sızmış bir halde uyuyan Alp'in bilinci, şiddetli çarpmadan dolayı ayılma belirtileri göstermesi üstüne can sıkıntısı yerini korkuya bırakarak olay mahallinden hızlıca kaçmayı seçti.
"Ne oluyor ya?" diyerek gözlerini yarım bir şekilde açan Alp'e doğru dönen Ece "İşte şimdi ayvayı yedin!" dedi içinden.
Tam şu anda iki tır arasında ezilerek ölmekten daha kötü bir durum ne diye soran olsaydı eğer, cevap olarak vereceğim durumun içindeyim şuan iyi mi?
Allah'ım, tamam yolun sonu bugünmüş. Kabulüm de, niye sadece iki tır arasında ezilerek ölmek varken; Alp'in arabası içinde iki tır arasında ve hemen yanımda Alp'in ta kendisi ile ölmeyi bana reva gördün! Yani asilik etmek istemiyorum ama Guiness de en kötü ölümler sıralamasına girecek bir ölüm şekliyle baş başayım şuan resmen...
Ecevit içindeki Ece'nin isyan sesini bastırarak suratında fazlasıyla endişe yüklü bir halde sırıtmaya çalıştı Alp'e. Lakin pek başarılı bir sırıtma olmadı.
"Uyu sen Alp, uyu. Ben varınca sana haber vereceğim." Derken Ece saçmaladığının pek farkında değildi.
Alp isealkol ile devre dışı kalmış bilincinin gerek yaşadığı sarsıntılardan, gereksekulağına doluşan gürültülerden dolayı yavaş yavaş geri gelmeye başlamasıyla içindebulundukları durumu çözmeye çalıştı.
"Ben iyice sapıttım he rüyamda Ecevit görmek nedir? Hiç hayra yorulacak bir durum değil. Bakalım başıma uyanınca neler gelecek." Diye kendi kendine konuşan Alp etrafın bakarak içinde bulundukları durumu çözmeye çalıştı. İki yanlarındaki tırlar gösteriyordu ki başları yine fena halde dertteydi.
"Bir rüyalarımda başıma iş açmamıştın Ecevit! Rüyalarıma da sızıp, başıma iş açtın ya, helal sana!" derken iki eliyle yüzünü sıvazladı Alp. Bir an önce bu rüyadan uyanmak lazımdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
Fiction généraleHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...