Herkese Merhaba!
Yine uzun bir ara oldu evet ama affettireceğim sanki ben kendimi. Bugün Formulaşk'a doyacaksınız ;)
Siz bu satırları okuyup bol bol yorum yaparken ben bölümün ikinci kısmının düzenlemesini yapacağım, ona göre yorumları alayım :p :)
Geçen gün hikayenin demografik grafiklerine baktım da eğer herkes doğru konum verdiyse yurt dışından okuyucularım varmış benim. Benim iletişim dahilinde olduğum biri var ben onu ilk ve tek sanırken meğersem Azerbaycan, Bulgaristan, İsviçre, Brezilya, Amerika, İngiltere(Ki bu İngiltere'den cidden okuyucum varsa bence 27.bölümde ayvayı yedim. bölümü okuyunca anlayacaksınız :D )
Avusturya, Almanya, Hollanda, Belçika( bak bir tek Belçika'daki okuyucumu tanıyorum. Öperim yanaklarından ikizparem :D )Mısır, Umman'dan bile var. Tabi bunlar doğru olmaya da bilir ama insan yine de bir mutlu oluyor. satırlarınızın kilometrelerce uzakta okunuyor olması hissi çok güzelmiş. Efendim buralardan hikayemizi okuyan okuyucularım ses verin yahu iletişime geçelim bana yardımcı olun mesela bu bölümde İngiltere için bayağı uğraştım açıkçası, takıma kalacak yer ayarlama kısmında mesela :p şaka bir yana varsa gerçekten uzakk ülkelerden okuyanlar onlarla tanışmayı çok isterim, bence siz bunu bir düşünün ;)
Neyse ben yine aldım sazı ele gidiyorum :) Efendim bölüm sonunda size sürprizim var sonunu iyi okuyun lütfen ;)
Ve kemerler takıldıysa, arkanıza yaslanın ve yeni bölümün tadını çıkartın!
Keyifli Okumalar!
************
İtalya'dan Londra'ya doğru giden TAAS takımının uçağında derin bir sessizlik hakimken Alp ve yanındaki kişi dışındaki herkes, kendi aralarında fısır fısır konuşup gülüşmekle meşgul çifte bakarak şaşırmakla geçiriyorlardı, vakitlerini.
Londra uçağına binmek için geldikleri havaalanında karşılaştıkları manzaranın şokundan henüz hiç kimse çıkamamıştı. Öyle ya, ellerinde valizleri ile birlikte güvenlik kontrolünden geçtikten sonra VIP alanına gitmek üzere ilerlerken Alp'e doğru koşup boynuna sarılan kızı, Alp'in kız arkadaşım diye gruba tanıtması kolay atlatılabilir bir şok değildi.
Bir gece de tüm dengeler değişmişti. Aslında, değişim bir gece de değil sadece birkaç dakika içinde olmuştu ama takımdaki Ece de dahil herkes, o birkaç dakikada yaşananları bilmiyor yahut hatırlamıyordu.
Bir gece önce Ecevit ile kaldığı o otel odasında yaşadıklarından sonra ani bir kararla telefonuna sarılan Alp'in, İtalya'ya davet ettiği kızın esrarını herkes merak etse de kimse sormaya teşebbüs etmiyordu.
Aniden ortaya çıkması ile bomba etkisi oluşturan bu kız yarım yamalak Türkçesi ile Alp'e şirinlikler yaparken İlke oturduğu yerden hızla kalkarak Ecevit'in yanına; yani Alp'lerin hemen karşısına oturdu.
"Konuş çabuk! Dün gece ne oldu? Gamze'nin dediklerini mi yaptın yoksa?"
"Saçmalama! Asla o kadar ileri gitmeyeceğimi söylemiştim. Hiçbir şey olmadı. Uyuduk ve sabah uyandığımda Alp odada yoktu. "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
Aktuelle LiteraturHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...