Merhaba :)
Multi.deki jessie j şarkısını en son kızım da &&&& kısmını gördükten sonra başlatmanızı tavsiye ederim :)
Sonunda çok kızmayın bana tamam mı?
Keyifli okumalar....
Twitter grubumuza ( https://twitter.com/bussokag ) da bekleriz bu hafta gelecekten bir kesit yükleyeyim dedim. Merak edenler, çene çalmak isteyenleri bekleriz ;)
************
FREDİ'NİN KABUSU...
"Bakma! Hemen o gözler yukarı kalkıyor! Huoopp!! Ecee Kime diyorum ben? Hemennn!! Bak hala bakıyor! Bakma demedim mi ben sana lanet olası gözlerim? Neden benim emirlerime uymuyorsunuz. Ben sizin sahibiniz değil miyim? Ahh!! Neden benim hükmüm geçmiyor bu bedenin içinde!!!"
"Tamam sakin ol ve derin nefes al. Eveeet, çok güzel şimdi gözlerini yukarı kaldır. Nereye mi? Nereye olacak? Mesela şuan kapıdan giren şuan sadece ayaklarını görebildiğin çocuğun gözlerine bakabilirsin. Kaldır, kaldır. Heh şöyle."
Ece yere gömmek üzere eğdiği kafasını kaldırdığında karşısında tüm heybetiyle duran Ateş'i görünce ağlamak istedi.
Gel ateş gel! Allah aşkına çekinme hatta Cenk'i Egemen'i Sercan'ı falanda çağır. Kırılmasınlar sonra bana. Aman Alp'in kini gördün, Ateş'in kini göreceksin, bizimkini görmezsen kusur kalır diye başıma ekşimesinler...
Biri açıklayabilir miydi Ece'deki bu bahtsızlığı? Hayat zaten kendisine vurmuştu gibi klişe cümleleri kurmazdı Ece. Evet, anne babasız bu hayatta var olma mücadelesi veriyordu. Ve Ece bunun için kendisini ne kendisine ne de başkasına acındırmıştı şimdiye kadar.
Ama...
Ama şuan içinde bulunduğu durum yüzünden kendi kendisine bu kadar acırken; bütün dünyanın kendisine acımasını istemesinin önüne geçemiyordu genç kız. Çünkü gerçekten de acınası bir haldeydi.
Allahımm neydi günahım? Diyerek bir daha çıkmamak üzere arabeske giriş yapmak istiyordu Ece. Daha gruba gireli ne kadar süre geçmişti ki bütün ekibi tuvalette malum şekilde görme bahtsızlığına yakalanıyordu. Deyimlere söz konusu olacak bahtsızlık kesinlikle çöldeki bedevinin değil, tuvaletteki Ecevit kılığına girmiş Ece'nin olmalıydı.
"Alp."
Yanından geçip giden Alp'e bakan Ateş kafasını onaylamaz bir şekilde salladı. Ardından kaşlarını çatıp bazen kızgınca, yer yer de şaşkınca bakan Ecevit'e döndürdü bakışlarını.
"Ecevitt şiştt oğlum iyi misin?"diyerek hafifçe omuzlarından dürtükledi çocuğu Ateş.
"Hıı?"
"İyi misin diyorum? İçeri girdiğimde kafan aşağıda kıpkırmızı suratla öylece bakıyordun sonra aniden kafanı kaldırdın. Bir de Alp'te tuvaletten pis pis sırıtarak çıkıyordu. Bir şey mi oldu? Kavga falan etmediniz değil mi? Bak Alp ukaladır, kendini beğenmiştir falan ama özünde inan iyi biridir. Biraz sabret?" diyerek tek elini bir abi edasıyla Ecevit'in omzuna koydu Ateş.
Ateş'in elini omzunda hisseden Ece, kafasını hafifçe aşağı yukarı aşağı salladı. Sonra Ateş'in de pisuarlara yaklaştığını fark eder etmez sanki biri yangın varr diye bağırmış da Ecevit paniklemiş gibi koşturarak dışarı attı kendini.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
General FictionHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...