Merhaba :))
Bu bölümle birlikte Ece ile Alp'in hız dolu hayatlarına resmi anlamda giriş yapmış bulunmaktayız.
Kemerlerinizi bağlayın, arkanıza yaslanın ve bölümün tadını çıkartın ;)
NOT: Multi.'de Anıl'ın Chevy'sini görmektesiniz.
Keyifli okumalarınız olsun efendim :)
Ece içinde bulunduğu durumu idrak edebilmek için gözlerini peş peşe kırpıştırsa da idrak, bir türlü kurulduğu tahttan inip Ece'nin yanına gelmiyordu.
Kimdi bu çocuk Allah aşkına!
Nerden çıkmıştı ki?
Gözü de bir yerlerden ısırıyordu ama...
Ne güzel mis gibi dayağını yiyip hırslanıp yarışa katılıp Anıl iticisini geçerek geceyi keyifle sonlandıracaktı. Daha önce de birçok kez Anıl'ı sinirlendirip dayak yemişti. Çokta koymazdı hani.
Ucunda kazanmak varsa elbette.
Erkeklerin dünyasına ilk adım attığında dövüş sanatları öğrenmesi gerektiğini acı bir şekilde tecrübe etmişti. Fakat içinde bulunduğu koşuşturma dahilinde başka bir alana yönelmesinin imkan ve ihtimali yoktu.
Erkeklere göre olan ufak tefek yapısı sayesinde kavgalardan kolayca sıyrılabiliyordu. Ama Anıl ile şuan içinde bulunduğu durum gibi olan birebir kapışmalardan dayak yemeden kurtulması çölde kutup ayısıyla karşılaşma ihtimalinden bile daha düşüktü.
Çölde kutup ayısı mı?
Ece zihninin "çölde kutup ayısı nasıl olur?" Sorusuna cevap bulmaya çalışırken Anıl elinden tutan ve kendisinin içinde bulunduğu bu sinir harbine rağmen karşısına çıkmaya cesaret eden bu adamın kim olduğunu merak etmeden duramadı.
"Sende kimsin?"
Alp kendisine yöneltilen soruyu omuzlarını havaya kaldırarak karşıladı önce, sonra ise konuşmaya başladı.
"Ben mi? Çok önemli biri değil aslında. Şuan saçma sapan bir sebepten dolayı yarış öncesi sinirlenerek ellerinin titremesine hatta yumruk atarak sinirlerinin anasını ağlatmak suretiyle yarışta kaybetmeyi garantileyen kişinin hayatını kurtarmaya çalışan bir insanoğlu." Diyen Alp, Anıl'ın elini hızla savurdu.
Ece ise Alp konuşmaya başlamadan önce keyifle sırıtırken, konuşmanın sonuna doğru suratındaki sırıtmaya çabucak geri dönmesi için arkasından su dökmek suretiyle elveda dedi.
"Yarış sadece bilek kuvvetiyle olmaz. Bütün duyularını vücudundaki her bir parçayı kullanman lazım. Özellikle şuradakini." Derken Alp sağ şakağına doğru hafifçe vurdu.
"Yoksa daha yarış başlamadan kaybedersin."
Anıl duyduklarının etkisiyle ateş saçan bakışlarını Alp'ten alıp Ecevit'e çevirdi.
"Seni küçük şeytan. Her yarış öncesi benim damarıma basıp dayak yemen bu sebepten dolayıydı yani." Diyerek hafifçe üstüne yürüdü Anıl.
"Ne alakası var ya! Belki ben mazoşistim. Günahımı alıyorsun ama Anıl" diyerek diklenen Ece, refleks olarak bir adım geriye attığının farkında olmadan, Esma ile insan psikoloji konusunda yaptıkları araştırmalar sonucunda elde ettikleri bu gizli silahın ortaya çıkmasını engelleyebileceğini düşünüyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Formulaşk1
General FictionHayalleriniz uğruna nelere katlanmayı göze alırsınız? Mesela pembe kimliğinizi bir kenara bırakıp, mavi kimliğe bürünmeye cesaret eder misiniz? Olmaz mı? Ben böyle birisinin hikayesini biliyorum ya da hayal edebiliyorum diyelim. Ve size anlatmaktan...