Element odasına girdim. Arkamdanda nöbetçi çocuk ve tüm sınıf.
- A sınıfını getirdim bay Jerry. Dedi nöbetçi.
- tamam serbestsin. Dedi bay Jerry. Çocukta bankın birine oturdu.
- hepiniz banklara oturun. En baştan sırayla geleceksiniz. Dedi. Şansa bak ki en sondayım. Yan tarafıma baktığımda nöbetçi çocuk vardı. Bu ne ara geldi.
- selam tanışamamıştık. Ben Henry Ranger. Dedi. Tanışmak mı istiyor? Ok.
- ben de Alexandra Hall. Elementin ne? Dedim. Ne yani merak ettim.
- ateş. Hall soyadını bir yerden hatırlıyorum ama nerden? Dedi. Cevap bekliyordu.
- birazdan anlarsın. Dedim. Sıra bana gelmişti. Bay Jerry nin yanına gittim.
- evet yeni öğrenci adın. dedi.
- Alexandra Hall. Dedim.
- elementini öğreneceğin için heyecanlı mısın?dedi.
- hayır. Biliyorum. Dedim. Şaşkınca bana bakıyordu.
- annem Victoria köken vampir olduğundan banada elementimi ve nasıl kullanacağımı öğretmişti. Dedim.
- elementini görelim o zaman. Dedi ve geri çekildi. Biraz şaşırtalım bakalım. Bir elimde ateşi çıkarttım. Herkes elementimin ateş olduğunu sanarken diğer elimde suyu çıkarttım. Herkes ağzı açık bakıyordu. Ayağımı yere vurdum. Yer yarılayınca kızlar çığlık attı. Ve son olarak da fırtına çıkardım. Ateş ve suylada güzel şekiller yaptım. Yarığı suyla doldurdum ve ateşle kaynamasını sağladım. Sonra elementleri kullanmayı hemen bıraktım. Herşey aniden yok oldu. Sonra bir çocuğun ruhunu çıkarttım. Herkes çığlık attı.
- alex sen ne yaptın. Dedi bay Jerry. Çocuğun ruhunu geri koydum. Çocuğun yanına gittim ve hafif hafif tokatladım. Çocuk kendine gelince bay Jerry bağırdı.
- revire götürün.
Birkaç kişi koluna girip çocuğu götürdü.Herkes bana bakıyordu. Ve kurtarıcım çaldı. Bende Carltonı çağırdım ve kantine girdim. Kan torbası alıp kurtlar bölgesine girdim. Girer girmez herkes bana baktı. Kimisi de hırlıyordu. Gözlerimle abimi aradım. Bir kızla gayet içten bir şekilde gülerek konuşuyordu. Bende zihnini okudum.
- Çok güzel bir kız. Ondan hoşlandım. Acaba oda benden hoşlandı mı? Bunları mı düşünüyorsun abi? Hemen öğrenelim.
- ay çok yakışıklı. Ondan hoşlandım. Acaba oda benren hoşlanıyor mu? Oh my god. Bunlar birbirinden hoşlanmış. Hemen abimin zihnine girdim. Alıştığı için tepki vermedi.
- abi çıkma teklifi et. Senden hoşlanıyor. Tabi sen de. Diyerek konuştum. Başıyla onayladı. Abim bana göz kırptı ve kıza döndü.
- Lydia senden hoşlanıyorum. Benimle çıkar mısın? Dedi gülümseyerek. Lydia
- evet. Diyerek abime sarıldı. Abim de ona. Daha sonra zil çaldı. Kızla sınıfa giderken abimi yanıma ışınlandırdım. Kıskanç biriyim ama fazla değil. Abim bu hallerime alışık ama kız değil ama alışır.
- beni bırakıp bir yere gidemezsin. Dedim abime. Kız hala bize bakıyordu. Kıskandı galiba.
multi: Lydia