17. BÖLÜM

6.9K 412 7
                                    

Sabah kalktım. Tam okula hazırlanacaktım ki bugünün hafta sonu olduğunu hatırladım. Ben de kot şort ve bir gömlek giydim. Martinin yanına gidecektim. Mutfağa girdim dolaptan kendime kan torbası aldım. Carltona da mamasından verdim. Sonuçta oda bir köpek. Carltonı evde bırakarak dışarı çıktım. Bayadan beri bizim grubu da görmüyordum. Ha bide o adam hala beni izliyor. Martinin bahçesinden içeri girdim ve kapıyı çaldım. Kapıyı Martin açtı. Ona sarıldım ama bir terslik vardı.

- Martin bir sorun mu var?

- bekle geliyorum. seninle konuşalım.

dedi ve ayakkabısını giydi. Kapıyı kapatıp önden hızlı bir şekilde ormana girdi. Bende peşinden girdim. Biraz daha ilerledikten sonra durdu.

- Martin ne oldu konuş artık.

- Ayrılalım.

-NEEEEEEE! neden?

- ben seni sevmiyorum. Seninle sadece gönül eğlendirdim. Zaten seni artık görmücem de. Saraya gidiyoruz. Evimize gidiyoruz.

- Peki neden ağladın o gerizekalı beni öperken. Sevmiyorsan istemiyorsan neden ağladın, neden çıkma teklifi ettin, neden bana beni sevdiğine dair sözler söyledin?

- Neden mi çok basit: saraya kral olacaktım , seninle evlenirsem daha kolay olacağını düşündüm tabi bunu jackte duymuş ki seni öpmeye çalıştı, senin üzerine büyü yapıldığını bilmiyordum ama kayıp prensesin bulunduğunu duydum.

- kral olamayacağını anlayınca ağladın demi, seni pislik,

- olağanüstüler ülkesinin prensesiyle evleneceğim, tüm ülkenin kralı olacağım.

- Ben bunu unutmam, sen o prensesi unut, hatta tüm prensesleri unut, sen destrant büyüsünü (tamamen sallama)bilir misin?

- hayır bilmiyorum,

- sen ve ailen kendini normal görürsün ama herkes seni iğrenç, tiksinç, berbat bir yaratık olarak görür,
dedim ve sessizce birkaç kelime fısıldadım.

- eeee bana ne bundan?

-Git bakalım. Seni ilgilendirenin ne olduğunu o zaman anlarsın.

Garip bakışlarıyla yanımdan ayrıldı. Sırtımı ağaca yasladım ve yavaşça yere oturdum. Gözümden yaşlar akıyordu. Sonra kendime gelmek için silkelendim.

-Kendine gel Alex. Kendi kaybetti. Cezasını da çekecek. Salak çokta umrumda.

Diye kendi kendime konuşurken telefonum çaldı. Abim arıyordu. Ay özlemişim.

- Alo. Efendim abi.

$$$$$$$$$$$$$$$$ Saraydan gönderilen koruma $$$$$$$$$$$$

Salak kurtçuk. Kayıp prensesin az önce ayrıldığı sevgilisi olduğunu duyunca ne yapacak acaba? Melez prenses telefonla konuşuyordu. Güzel kız valla. Abisi Leonardo prensle konuşuyordu. Yarın burda son günleri. Çünkü yarın ikisini de saraya götüreceğiz.

########## Alex'ten ###########

- Tamam abi bekliyorum.

Dedim ve telefonu kapattım. Lydia onu aldatmış. Aynı gün sevgililerimizden ayrıldık. Ne süper kardeşleriz. Yavaşça evime doğru ilerledim. Canım evim. Içeriye girdim ve kendimi koltuğa attım. Televizyonu açtım ve güzel bir film izlemeye başladım. 1-2 Saat sonra abim gelmişti. Birbirimize baktık ve gülmeye başladık. Bir nevi sinirlerimizi boşaltıyorduk. Evin bizi basacağını bildiğimiz için dışarı çıktık. Yanyana yürürken abim kolunu omzuma attı, bende beline sarıldım. Beraber sahilde yürüdük. En sonunda sıkıldık ve eğlenmeye karar verdik. Gözümüze yakışıklı bir çocuğu kestirdik. Ben çocuğun yanına gittim ve beline sarıldım. Yarında iki erkek arkadaşı daha vardı.

- Selam canım. Dedim.

- Iyiyim canım. dedi ve belime sarıldı. Arkadaşları şaşkınca bakarken abim yaklaştı. Yanıma geldi ve kolumu tuttu.

- Sen burda ne yapıyorsun lan? Dedi ürkütücü sesiyle. Bir ara bende korktum.

- Ya sanane gitsene burdan. Dedim. Sarıldığım çocuk lafa atladı.

- Kız git dedi hadi ikile koçum. Dedi ben abime döndüm ve konuşmaya devam ettim.

- Ya senin ceza evimde olman gerekmiyor mu?

- kaçtım, seni görmek için. Diyince çocuk gerildi. Sonra konuşmaya başladı.

- Bak sevgilin gelmiş. Ceza evinden kaçmış senin için hadi git sevgiline.

Diyerek hızla arkadaşlarıyla kaçtı. Biz gülerken onlar çoktan gitmişti. Yine kol kola girdik ve yürümeye devam ettik. Kayalıklara yürüdük ve üstüne oturduk. O evdekilerden ve lydia dan bahsetti ben de sabah ki olanlardan. Abimi zor tuttum. Aynı şekilde sarılarak eve gittik. Abim odasına giderken bende kendi odama girdim. Carltonun uyuduğunu görünce sessizce banyoya girdim ve yine sessizce işlerimi hallettim. Çıktığımda pijamalarımı giydim ve yatağıma yattım. Uykuya dalmadan önce garip bir his kapladı vücudumu. Garip ama neyse. Uykum var benim.

MELEZ ( ARA VERİLDİ )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin