Bölüm 10. ( Düzenlendi)

7.3K 406 11
                                    

"Sen tüm kötülükleri hak ediyorsun. Dünyayı sana dar edeceğimi söylemiştim." Asrın yılların öfkesini çıkarırcasına bir sert yumruk daha savurdu. Ali aldığı darbe yüzünde bağlı olduğu sandalye ile birlikte yere düştü. Yarım saat önce Nara genç adamı kandırmış  Asrın'ın mesaj attığı adrese götürmüştü. Genç kız kavga çıkacağını biliyordu. Ama Asrın'ın öfkesi, iki yumrukla dinmeyecek kadar büyüktü. Ali'yi bir sandalyeye bağlamış, aklına gelen, canını yakacak tüm işkenceleri uygulamak istiyordu. Bazılarını yapmıştı da. Ama genç kız işin kötüye gittiğini gördüğünde çocuğun önüne geçmiş ve onu engellemeye çalışmıştı. Asrın yerde yatan, kanlar içindeki çocuğa bir tekme savurdu.

"Yeter artık. öldüreceksin onu." kızın bağırışlarını umursamıyordu genç adam. Evet onu öldürecekti. Belki ölmesi Elif'i geri getirmeyecekti ama içindeki intikam duygusu o kadar baskındı ki, ölmesi bile onu sakinleştirmeye yetmezdi. Ayrıca dünyadan bir şerefsiz eksilmiş olurdu. Bir tekme daha savurdu. Genç kız daha fazla bu görüntüye kayıtsız kalamayacağını anladığında kendisini Ali ile Asrın'ın arasına attı. 

"Yeter dedim. Onu sana öldür diye getirmedim tamam mı?" kız artık son redde'ye geldiğini hissediyordu. Bu işe bir son verilmesi gerekiyordu. Ve anlaşılan bu görev ona kalmıştı. Tamam, oda farkındaydı çocuğun nefretinin. Her ne kadar bu nefretin ne için olduğunu bilmese de. Ama kimse yaptığı şeyden dolayı ölümü hak etmezdi. Ve katil olması isteyeceği en son şeydi. Asrın kin ve nefret dolu bakışlarını çocuktan ayırmıyordu. Kızın karşısında böyle bir şey yapmak istemezdi elbette. Ama inatçılığı bırakıp evine gitseydi olanları görmeyecekti. Bunu o istemişti. 

Kızın uyarısı umurunda değildi, yine de bu kadar şey görmesinin yeteceğini düşünerek geri çekildi. Elini terden ıslanmış, dağınık siyah saçlarından geçirdi ve Cem'in yayıldığı koltuğa oturdu. Cem, kavganın en başından beri buradaydı ama en ufak bir müdahalede bulunmamıştı. Çünkü, biliyordu ki Asrın'ı durdurmaya çalışmak yumruklarından nasibini almak demekti. İçindeki öfkeyi bastırması gerekiyordu. Eğer bunu Ali'nin ağzını burnunu dağıtarak sağlayacaksa seve seve izin verirdi. Genç kızın Cem'e yalvarmaktan dili damağı kurumuştu. Ama o istifini bozmadan oturmasına devam etmişti. Bu yüzden onu bırakıp kendisi dahil olmuştu bu işe. 

Nara, arkasında baygın ve kanlar içinde yerde yatan çocuğun yanına gidip baş ucunda diz çöktü. Çocuğa bakarken yüzünü ister istemez ekşitmişti. Her yeri yara bere içindeydi. Ölmemesi büyük bir mucizeydi doğrusu. Ambulansı  aramak için yerdeki çantasına doğru uzandı. Asrın'ın kızın telefonunu eline almasıyla kaşları çatıldı.

"Ne yapıyorsun?" dedi yerinden kalkıp kıza doğru ilerlerken. Genç kız kafasını telefondan kaldırmadan cevapladı çocuğu.

"Ambulansı arayacağım. Berbat halde. Hastaneye gitmesi gerekiyor."

"SANA NE LAN ONDAN?. GEBERSE BİLE KILINI KIPIRDATMAYACAKSIN." Asrın öyle bir bağırmıştı ki, genç kız yerinden sıçramış, Cem de elindeki telefonu düşürmüştü. Nara çocuğun neden bu kadar öfkelendiğini anlamamıştı. Alt tarafı ambulansı arayıp yardım isteyecekti hepsi bu.

Genç adam kızın yanına vardığına kolundan tutup yerden kaldırdı ve elindeki telefonu alarak duvara fırlattı. Kimse o şerefsize yardım etmeyecekti. Yerde can çekişse bile kimse arkasını dönüp bakmayacaktı. O bunu hak ediyordu. Cehennemi boylasa bile azdı onun için. Nara korku dolu gözlerle çocuğa baka kalmıştı. Yerinden dahi kımıldayamıyordu genç kız. 

"N...ne ya..yapıyorsun?" dedi kekeleyerek. Asrın hala kızın kolunu tutuyordu. Yeşilin etrafını çevreleyen mavi ve öfkeyle parlayan gözlerin, kızın korku ve gerginlikten titreyen gözlerine kenetlemişti.

SİYAH (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin