Bölüm 16

5.8K 361 13
                                    

Asrın gözlerini kızdan alıp kapıyı açan kişiye çevirdi. Beyaz gömlekli siyah etekli bir kadın duruyordu. Muhtemelen çalışanlardan biriydi. Kapıyı açan kadın karşısında ki gençleri süzdükten sonra "Buyrun? Kime bakmıştınız?"diye sordu. Nara kadının ince sesini duyduğunda bakışlarını ona çevirdi. Derin bir nefes alırken hava da asılı kalan soruyu genç adam cevapladı.

"Bizi Serhat bey gönderdi." Hizmetli kadın duyduğu tanıdık isim ile gülümseyip kenara çekildi ve gençlerin geçmesi için yol açtı. Önce Asrın girdi içeriye hemen ardından da Nara.

"Siz salona geçin. Ben beyefendiyi çağırayım."diyerek merdivenlere yöneldi kadın. Gözden kaybolduğunda genç kız arkasından bakmayı bırakıp evi inceledi. Sıradan zengin eviydi. Ünlü ressamların eserleri, antika vazolar ve daha bir sürü şey. Fazla kalabalıktı ortalık.

Asrın kızın derin nefes alış verişlerinden ne kadar rahatsız olduğunu anladığında daha fazla kayıtsız kalamayıp bileğini kavrayıp kendisine çevirdi.

"Bana bak taş kafa, seni bu kadar tedirgin eden şey ne bilmiyorum ama ben burada olduğum sürece kimse sana dokunamaz. Bunu o kalın kafana sok ve endişelenmekten vazgeç."

Nara çocuğun söyledikleri karşısında şaşırsa da yanında olduğunu bilmek rahatlamasını sağlamıştı. Asrın elini kaydırıp kızın elini tuttu ve parmaklarını kenetledi. Şimdi Nara'nın kalbini merdivenlerden inece olan kişi değil de yanında güven veren cssesiye duran çocuk hızlandırıyordu . Kocaman açılmış gözlerle eline ve çocuğa bakarken "Ne yapıyorsun?"diye sordu.

Genç adam masum bir gülümsemeyle "Elini, kolunu nereye koyacağını şaşırmış gibiydin. Bende yardımcı olayım dedim."diye yanıtladı kızı. Nara şaşkınlığını korurken Asrın'ın gülüşü daha da derinleşti.

Merdivenlerden gelen ayak sesleri gençlerin dikkatini dağıtıp bakışlarının üzerine çekerken kız farkında olmadan çocuğun elini sıkıyordu. İçinden umduğu kişi olmaması için dualar okumaya başlamıştı.

Son basamaklara geldiğinde hemen köşeyi döndü ve salona geçti. Ve işte o anda kız ile yaşlı adam göz göze geldiler. Nara'nın gözleri hayretle açılırken karşısında ki adamında kızdan kalır yanı yoktu. Onu burada hiç beklemiyordu adam. Hizmetçisi Serhat beyin gönderdiği öğrenciler deyince burs için olduğunu sanmış ve hiç düşünmeden aşağı inmişti. Ama eğer gelen kişinin kızı olduğunu bilseydi bırak inmeyi onları kovdurtmak için korumalarına bile haber verirdi. Ondan nefret etmiyor, aksine yıllardır onu gizli saklı takip etmiş tüm masraflarını karşılamıştı. Buraya gelmesini de o sağlamıştı. Çünkü artık yanında olsun istiyordu. Ama bunu hayatı boyunca saklamayı planlarken şimdi karşısında durması herşeyi mahvetmişti.

Nara karşısında duran tanıdık simaya baktı şaşkınlıkla. Onu gördüğü gün içinde biriktirdiği tüm nefreti kusmak için provalar bile yapmıştı. Hatta buraya gelirken bile onun olduğunu tahmin edebiliyordu. Ama şimdi yüz yüze geldiklerinde herşeyi unutuvermişti bir anda. Ne yapacağını bilemez haldeydi ama içini saran öfkeyi engelleyemiyordu. Çocuğun tuttuğu elini çekip bir iki adım geriledi. Bu hareketi Asrın'ı şaşırtsa da kızın adama olan bakışlarından aralarında bir sorun olduğunu anlayabiliyordu.

"Nara?"dedi saçları kırlaşmaya başlamış olan adam. Sesi titremişti kızına seslenirken. Kaç yıl olmuştu adını söylemeyeli. Sıkıca sarılıp kokusunu içine çekmeyeli. Biliyordu. Çok üzmüştü canından çok sevdiği kızını. Çok kırmış, babasız bırakmıştı. Ama o zamanlar gençti ve karısından dolayı hata yapmıştı. Ama şimdi herşeyi düzeltmek için elinden geleni yapacaktı.

"Biliyordum. Senin olduğunu biliyordum." Kızın fısıltıdan farksız çıkan sesini sadece Asrın duymuştu. Genç kız kaşlarını çattı ve ellerini yumruk yaparak biyolojik babasına doğru ilerledi.

SİYAH (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin