SİYAH (TAMAMLANDI)

Bölüm. 27

Böşüm şarkısı: model - mey iyi okumalar:)

****

"Herkes odasına yerleşsin. 5 dakika sonra otelin bahçesinde toplanın." Hocanın komutu üzerine herkes önceden belirlenen yer sırasına göre odalarına doğru yöneldiler. Nara, Eda, Çiğdem ve Defne aynı oda da kalıyorlardı. Asrın, Cem, Giray ve Tekin de aynı odaya yerleşmişlerdi. İki okulun müdürü de ortak bir düşünceyle okulların karışık şekilde gruplara ayrılmasına karar vermişlerdi. İki okulun öğrencileri karışık gruplar halinde odalarına yerleştikten sonra bahçede toplanmışlardı.

"Buraya gelme amacımızı hepiniz biliyorsunuz."diye söze başladı kolej müdürü Tayfun bey. Müdür yardımıcısı Serhat bey ise o gün orada yoktu. Çünkü kızın sorularından kaçmak en iyisi diye düşünüyordu.

"Ailelerinizden izin aldık. 1 hafta boyunca burada kalacaksınız. Aranızda ki buzları eritmek için iyi bir fırsat. Değerlendirmeniz iyi olur. Şimdi serbestsiniz kavga olmaması takdir de eğlenebilirsiniz. Yemekte görüşürüz." Sözlerini bitirir bitirmez oradan ayrıldı her iki müdürde. Gençler kendi aralarında küçük gruplar halinde etrafa dağılırken okul çeteleride liderlerinin yanında yerlerini almışlardı. Nara, Giray'ın yanındaydı. Asrın ise çetesiyle birlikte hemen karşılarında duruyorlardı.

"Nara?" Cem, genç kıza seslendiğinde Giray hemen harekete geçerek bileğini kavradı ve arkasına çekti kızı. Bu hareketi iki tarfta bekmediği için neden yaptığını anlayamamıştı.

"Ne yapıyorsun?"diye fısıldadı genç kız. Çocuk gözlerini biran olsun Asrın'dan ayırmadan konuşmaya başladı.

"O bizim okulda. Dolayısıyla bizimle olacak."

"Sen yediğin dayağa doymadın sanırım. Elini çekmezsen bu kez acımam, kırarım." Asrın'ın kararlı ses tonu kızı ürkütmüştü. Onu tanıyorsa dediğini mutlaka yapardı. Bileğini tutan eli yavaşça çözüp öne doğru çıktı. Giray, kaşlarını çatıp kıza baksa da Nara çocuğu kaale almadan Asrın'a doğru yürüdü.

"Kavga çıkarmanıza gerek yok. Patron nerede hizmetçi orada."dedi genç kız çocuğun ona söylediği şeyi tekrarlayarak. Asrın sırıtıp sinirle kendisine bakan Giray'a göz kırparak elini kızın omuzuna attı.

"Herkes yerini bilecek."dedi ve kızla beraber arkasını dönerek yürümeye başladı. Cem ve diğerleride ardı sıra takip etti onları. Giray kızın bu tavrına bir anlam vermemişti, daha dün Asrın'a öfke kusan kız şimdi onun yanındaydı. Sinirle elini saçından geçirip otele doğru yöneldi.

Biraz uzaklaştıktan sonra Nara çocuğun omuzunda duran elini ittirdi.

"Bu yaptığım seni affettiğim anlamına gelmiyor. Sadece kavga çıkmasını istemediğim için yanına geldim. Farklı yorumlama sakın."dedi ellerini göğsünde birleştirerek. Genç adam sırıtıp etrafına bakındı. Gözleri Cem'e iliştiğinde gitmelerini işaret etti. Çocuk anladığını belirtip arkadaşlarıyla birlikte yanlarından ayrıldı.

"Canımı sıkma Nara. Olayı bu kadar büyütme."

"Büyütme mi? Benim aile işlerime burnunu sokan sensin. Bence sen bu işe karışma." Asrın bir adım atıp kıza doğru yaklaştı.

"Burnumu neye sokup sokmayacağımı senden öğrenecek değilim. Sinirlerimi bozmaya başlıyorsun." Genç kız biraz ürksede dik başlılığından ödün vermedi. Ne olacaksa olsundu artık.

"O zaman benden uzak dur. Böylece ne sen bana katlanmak zorunda kalırsın ne de ben sana." Çocuk gözlerini kapatıp derin bir nefes aldı. Sakin olmaya zorladı kendini. Gözlerini yavaşça araladığında bir adım daha yaklaşmıştı kıza. Şimdi tam dibinde duruyordu. Bir birlerine attıkları bakış öfke doluydu. Bir kıvılcım yeterdi alarında kavga çıkmasına.