Asrın, Giray'ın arabasını alıp İstanbul'a doğru yola çıkmıştı. Her şeye bir son vermesi gerekiyordu artık. Ortalığı karıştıran öz babası ise bunu hiç zorlanmadan halledebilirdi. Sonucunun ne olacağını bilmese de hayatına ölene kadar böyle devam edemezdi. Artık huzur içinde sevdiği kadınla yaşamak istiyordu. Ve bunun için ne gerekiyorsa yapmaya çoktan hazırdı.
Giray telefonun sesi ile adımlarını yavaşlattığında Nara da durup ona doğru döndü. Kaşları çatılan çocuk gözlerini kıza çevirdiğinde genç kız ters giden bir şeylerin olduğunu anlamıştı. Ona doğru yaklaşırken istemsizce yutkundu. Telefonu açıp kulağına götürdü.
"Asrın mı?" Telefonun diğer ucundan duyduğu cümleler onu hayrete düşürmüştü. Kız ise çocuğun ismini duyar duymaz daha da endişelenmişti. Söz konusu Asrın olduğunda hep bir tedirginlik oluşuyordu. Çocuğun öfkeli zamanlarında kendini tehlikeye atma gibi bir aptallıkta bulunuyordu ve bu da kızı korkutuyordu.
"Tamam! Geliyoruz."dedikten sonra telefonu kapatıp tekrar kıza baktı. Nara konuşmak için dudaklarını aralamıştı ki çocuk ondan önce davrandı.
"Asrın ve Cem İstanbula dönüyormuş. Sanırım babası ile konuşacak." Babasının yanına gitmesi hiç iyi olmayacaktı. Ama onu engellemek için de geç kaldıkları ortadaydı. Kızın gözlerinde gördüğü tesirginlik yutkunmasına neden olmuştu. Acaba başına bir şey gelse onun içinde bu kadar endişe duyar mıydı? Yoksa umursamaz mıydı?
"Biz de dönelim. O adama güvenmiyorum. Kendi oğlu bile olsa zarar verebilir."diyip çocuğun yanından geçerek kaldıkları eve doğru hızlı adımlarla yürümeye başladı. Giray derin bir nefes aldıktan sonra kızın arkasından gitti. Ortalık iyice karışacağa benziyordu. Ama çocuğun tek derdi kızı kendisine çekmekti. Tanışdıkları ilk günden beri gözünde yanlış izlenim oluşturmuştu ve bu döngüyü değiştirmek istiyordu.
*******
Eve geldiklerinde Eda onları kapı da karşılamşıtı.
"Hemen yola çıkmamız lazım. Asrın oraya vardığında uslu durmayacaktır." Genç kız hiç düşünmeden kabul etmiş ve babasının ayarladığı arabaya binmişti. Hemen yanına Eda, diğer yanına ise Giray oturmuştu. Babası da önde ki yerini aldığında şoföre doğru dönerek yola çıkmasını söylemişti. Araba hareket ettiğinde kızın tek isteği zamanında oraya varmaktı. Belki çocuğu kararından vazgeçirebilirdi. Belki de buradan çekip gitmeye bile ikna edebilirdi. Hayatında sadece Asrın'a yer vardı ve bir tek onun için nefes alıyormuş gibi hissediyordu. Babasının neler yapacağını kaçırıldığı gün anlamıştı.
O kadar gaddar ve zalimdi ki kızı başkasına teslim edip öldürülmesini söylemişti. Kendi oğlunun mafya grubuna katılmamasına göz yummayıp ona da zarar verebilirdi.
Ahmet beyin telefonu çaldığında tüm gözler ona çevrildi. Yaşlı adam cebindeki telefonu tek hamlede çıkartıp tuşu kaydırarak kulağına götürdü.
"Söyle!" Bir süre karşı tarafı dinledikten sonra dikiz aynasından gençlere bir bakış atıp tekrar önüne döndü.
"Adamları yolla her yere baksınlar! Halit'i bulun!"dedikten sonra telefonu kapatıp tekrar cebine koydu. Nara babasının kiminle konuştuğunu merak etse de sesini çıkarmayıp diğerlerine uydu. Asrın'ı biran önce bulmalıydılar.
Saatler süren yolculuğun sonunda araba bir evin önünde durduğunda Nara öne doğru eğilip "Asrın burada mı?" diye sordu. Ahmet bey kızına bakıp bir şey demeden arabadan inip eve doğru yürüdü. Bu hareketi kızın kaşlarını çatmasına neden olurken adamı Giray takip etmiş ve hemen ardından da Eda inmişti. En son genç kız da arabadan inip eve doğru yürüdü. Nereye geldiklerini bilmiyordu ama boşa vakit kaybettikleri için sinirlenmeye başlıyordu. Yaşlı adam kapının önüne geldiğinde durup gençlere doğru döndü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SİYAH (TAMAMLANDI)
Teen FictionBir çete liderinin umutsuz aşkı, genç bir kızı ayakta tutarken acımasız çetelerin oyununa gelirlerse ne olur? Asrın bir kez daha sevdiği kızı kaybetmemek için bir yol seçmek zorundadır. Ya onu bırakıp hayatının geri kalanını mutsuz geçirecek ya da a...