"Lal , bağırma lütfen." diyen Ekin'in yüzüne ters ters baktım. "Doğuruyorum Ekin! Doğuruyorum!" ben bağırırken herkes bana bakmaya başlamıştı. "Tamam , derin derin nefes al." diyen Ekin'e baktım. Doktorluk ona yakışmıştı. Sonunda aramızı düzeltebilmiştik. Yaşadığımız saçma sapan şeyler geride kalmıştı. Ekin elimi tutmaya devam ederken içeri başka bir doktor girdi. "Merhaba Lal Hanım , ismim Hera. Doğumunuza bende gireceğim." Çok güzeldi. Gülümseyerek yaklaşıp yatağımın yanına oturduğunda Ekin'in bakışları ona kaydı. Sancım durmuştu. "Ekin! Ara şunu tekrar!" diye bağırdım. Ekin , dışarı çıkarken biz yeni gelen doktorla baş başa kalmıştık. "Hadi biraz sizi rahatlatalım Lal Hanım , sohbet etmeye ne dersiniz?" dediğinde kafamı salladım. Bu sırada bileğinde yazılı olan isim ve tarih dikkatimi çekmişti. "Bir şey sorabilir miyim?" dediğimde gülümseyerek kafasını salladı. "Sarp kim?" dediğimde yüzü gerildi. Devam ettim ; " Altında yazan tarihte 6 yıl öncesinin , sevgiliniz mi?" dediğimde gözleri bir kaç saniyelik doldu. O zaman çok ileri gittiğimi anlayıp sustum. "Sevgilimdi. Vefat etti. 6 yıl önce." derken sesini kontrol etmeye çalışıyordu. Elini tuttum. Sonra birden ikizlerimin isimlerini koymadığım aklıma geldi. "Son bir şey sorabilir miyim?" dediğimde gülümsedi. "İkizlerimin ismi yok, biri kız biri erkek. İzin verirseniz , Hera ve Sarp koyabilir miyim?" dediğimde gözleri tamamen dolmuştu. "Eğer isterseniz." dediğinde sesi tamamen titriyordu. Ona sarılmak için doğrulduğumda bana karşılık verdi. "İstediğiniz zaman gelip sevebilirsiniz." derken ciddiydim. Gülümsemesini görmesem de hissedebiliyordum. Bu sırada odanın kapısı açıldı. Gece , Cam ve Ven içeri girdi. "iyi misin?" onların sorularını cevaplamak için kafamı kaldırdığımda Doktor Hera , dışarı çıktı. "Gelmedi mi senin o iş kolik kocan?" diyen Gece'ye bakarak gözlerimi devirdim. "Tamam tamam demedim bir şey." Gece omuz silkti. Ekin tekrar içeri girerken bakışlar ona döndü. "Tamamdır , hadi doğuma gidiyoruz artık." dediğinde hepsi tek tek yanaklarımdan öptü. Ekin beni ameliyathaneye götürürken Hera da ona katıldı. "Durun , durun." sesi duyduğumuzda döndük. Bora , üstünde takım elbisesiyle hızlı adımlarla bize yaklaştı. Anlımdan öpüp , dudaklarıma minik bir buse kondurdu. "Özür dilerim karıcım. Geciktim biliyorum çok özür dilerim." dediğinde çok endişeli görünüyordu. "Tamam hayatım sakinleş." onu görünce bütün sinirim geçmişti. "Hadi , artık gitmemiz lazım." diyen Ekin'e baktım. Bora , yavaşça arkamızdan gelmeye devam ediyordu. Kapıdan içeri girerken gördüğüm son yüz Bora'nın yüzü oldu.
* * *
Yavaşça gözlerimi açtım. Bir oda dolusu gülümseyen insan bana bakıyordu.Ege , Şimal , Mehir , Cenk , Berke , Gece, Cam , Ven, dedem , babam , Bora'nın ailesiyle doluydu. Bir kaç dakika sonra Hera ve Ekin kucaklarında ikizlerimle içeri girdi. Ben tamamen ayılmıştım. Herkes , bebeklerin üzerine eğilmişti. Birini sağ koluma , diğerini sol koluma yatırdılar. Ağlamaya ne zaman başladığımı fark etmemiştim. Ağlıyordum , mutluluktan. "İsimlere karar verdin mi?" diyen Gece'ye baktım. Konuşmaya başlarken gözüm Doktor Hera'ya kaydı.
"Hera ve Sarp."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL
Romance-Keşke hatırlamasaydım dediğim insanlardan olduğun için bu kadar geç hatırlamış olmamı mazur gör. -Çok karmaşık konuşuyorsun . -Niye anlamıyormusun? -Hayır kızıl beynimi yormak istemiyorum. -Gerizekalı. -Sinirlerimi zıplatıyorsun. Kapıda tam önünde...