Ruhun Değiyor , Nefes Alanıma.

128 12 0
                                    

Beni uykunun kollarından alan kapının zili oldu.Defalarca çalmaya devam ediyordu.Israrla tekrar tekrar çalıyordu.Olabildiğince yavaşça gözlerimi açtım.Hala Bora'nın kollarının arasındaydım.Bora'da uyanmış görünüyordu.Benden önce yataktan kalkarak odadan çıktı.Merdivenlerde ayak sesleri duyduğumda gözlerimi tekrar kapatmıştım.Kapının açılma sesi gelince sinirli bir şekilde gerçekleşen fısırtılar duydum.Gözlerim o kadar yanıyorken ve ben bu kadar bitkinken yataktan kalkamazdım.Fısırtılar git gide yaklaştı.Birden odaya iki insan daldı.Gözlerimi açmamak için direniyordum.Sadece sessizlik ve uyku istiyordum.Bana sonsuzmuş gibi gelen süreden sonra fısırtılar kesildi.Tekrar merdivenden inen ayak sesleri ve yatağa yan tarafıma çöken ağırlık. "Lal?" sesini duyduğumda gözlerimi açmaya çalıştım.Bu sırada kapının kapanma sesi geldi.Daha çok çarpma sesi de diyebiliriz buna.Elini yüzüme koydduğunda gözlerim tamamen açılmıştı."Seni çok merak ettim Lal..." sesinde endişe ve üzgünlük vardı.Belki biraz da öfke. Konuşmaya halim yoktu. Yüzüne bakmaya devam edince kollarını uzatarak nazikçe beni kendine çekti.Yine kollarının arasındaydım.Ekin ve güvenli kolları.Ekin her zaman benim için burdaydı. Kafamı her çevirdiğimde gözlerim gözlerini buluyordu.Her korkutuğumda Ekin elimi tutuyordu.Her zaman burdaydı işte. Bana verebileceği en güzel şey varlığıydı. Minnettar olarak ona daha fazla sokuldum. Uykunun ağırlığı yine kendini göstermişti. Bora'nın gittiğinin farkına varınca biraz eksik hissetmiş olsamda Ekin yanımdaydı.Zaten genelde Bora gidiyor Ekin geliyordu.Ekin hep yanımdaydı. Tekrar gözlerimi kapattığımda bu defa yanında uyuduğum , sığındığım insan Ekin'di. Aradan ne kadar geçtiğini bilmiyordum.Bu kez gözlerim kendi isteğiyle açıldığında Ekin'in uyanık olduğunu farkettim.Kafasını bana çevirince aslında hiç uyumadığı belli oluyordu.Gözleri kan çanağına dönmüştü.Göz altlarında mor torbalar oluşmuştu.Bu haliyle bile bu kadar yakışıklı olmak zorundamıydı cidden? Bir insana herşey nasıl bu kadar yakışabilirdi? Evet daha önce çok yakışıklı görmüştüm ama Ekin'de farklı bişeyler vardı. Bir süre daha yüzüne bakmaya devam ettim."Uyumadın mı sen?" dedim.Bir elim otomatik olarak yüzüne giderken."Sen o haldeyken uyuyamazdım bebeğim.Rüyanda sayıkladın , iç çektin.Uyuyamadım sen o haldeyken." dedi.Bir kez daha onun benim için ne kadar önemli olduğunu anlamıştım. "Uyumalısın EKin." dedim.Kararlıydım.Uyuması lazımdı. Bir süre sessiz kaldıktan sonra "Neden?" diye sordu." Çünkü berbat görünüyorsun.Ve bugün okula gitmiyoruz.Sen bu haldeyken yanımda seni gezdiremem." benim konuşmam bitmeden önce gülmeye başlamıştı bile. Sarılışı daha da sıkılaşırken sessiz kaldı. Boynuna kafamı iyice yaklaştırdım.Tek bir insan herşeyi silebiliyordu işte.Onun kokusunu almak zihnimi meşgul eden şeyleri geriye itiyordu. Bir elimi saçlarına daldırırken kafasını benden tarafa çevirdi. Çok güzeldi.Yüzü çok güzeldi.Berbat görünürken bile yüzü o kadar güzeldi ki... Boynuna minicik bir öpücük kondurdum.Çekilirken yüzüne güzel bir gülümseme yerleştiğini gördüm."Uyu." dememi bekliyormuş gibi gözlerini kapattı. Çok kısa bir süre sonra Ekin uykuya dalmıştı.Nefes alışverişi yavaşlamıştı.Huzurlu uykuya kendini vermişti.Evet daha önce hiç bu kadar dikkatle izlememiştim onu. Şimdi her hücresi , yüzünün her yeri önümdeydi.Kusursuz denilebilecek bir yüze sahipti gerçekten. O uyurken dikkatimi çeken komidinin üstündeki telefonumun titremesiydi.Telefonu elime aldığımda arayanın Ege olduğunu gördüm.Sessizce odadan çıkıp telefonu cevapladım. Ege telefonu kapattığında telefonuma bir göz attım.Bir sürü cevapsız , bir sürü mesaj vardı. Babam ,Ege , Ekin , Şimal ve tanımadığım 2 numara aramıştı.Defalarca. Babamdan gelen uzun bir mesaj vardı.Okumadan çıktım.Okuyacak halde değildim.Okusamda anlarmıydım bilmiyorum.Diğer mesajlara da göz atarken telefon elimde yeniden titredi.Bu sefer mesaj beni şaşırtacak birinden gelmişti.Bora.  

"Bana kızma kızıl, aranız bozulsun istemedim . O yüzden evime gittim.Sakın seni bıraktığımı düşünme.Ben hep yanındayım.Ne zaman istersen yanındayım.Bunu sende biliyorsun, bişeye ihtiyacın olursa lütfen ara."

Bora'nın mesajını 2 defa üst üste okurken gözlerim şaşkınlıkla büyüdü. Aranız bozulmasın yazmış.Birden bire beni mi düşünmeye başladı yani şimdi? Benim farkımda olması için annem olacak kadının ölmesi mi gerekiyordu yani? Bunu hatırlayınca kalbimin üstüne bir acı çöktü.Ben de burdayım demek ister gibi elimdeki yara sızlamaya başladı.Bir kere daha öğrendiğim bişey varsa o da şu ; fiziksel acı , ruhsal acının yanında hiç. Birden tekrar kötü olmaya başlamıştım.Gözlerim dolu dolu olmuştu.Boğazımın ortasına canımı yakan bir yumru yerleşmişti. Kalbimi yumruk arasında sıkıştırıyorlar gibi hissediyordum ve bu nefesimin kesilmesine neden oluyordu. Acı hiç bu kadar yoğun olmamıştı. Merdivenlerin başında öylece dururken kendi harabemi izliyor gibiydim.Kendi çöküşümü görmüştüm.Hemde yıllar önce unuttum dediğim insan yüzünden olan çöküşümü.Neye benzediğini bile hatırlamıyordum oysa.Belli belirsiz yüzü gözümün önüne geliyordu.Gözlerim isyan edercesine yanarken kendimi toparlamaya çalıştım.Hayır , ağlamayacaktım.O kadın için hiç ağlamayacaktım hemde. Gözlerim inat edercesine iyice dolarken kafamı yukarı kaldırdım.Çok yanlız hissediyordum.Çok aciz. Canım çok yanıyordu.Sanki daha fazlası mümkünmüş gibi acısı sürekli artıyordu.Başım dönmeye başladığında dizlerimin üstüne çöktüm.Acı beni mahfediyordu.Tamamen yapayalnız olduğumu düşünüyordum ki birden o güçlü eller belime sarıldı.Omzuma minicik bir öpücük kondururken ben hala gözyaşlarımla savaş veriyordum.Sarılışı daha da sıkılaşırken artık gözlerim söz dinlemiyordu ve yaşlar usulca yanaklarımdan akıyordu.Çenesini kafama dayarken hiç bişey söylemiyordu.Söylemesine gerekte yoktu zaten.İşte benim anım buydu.Tüm dünyada yapayalnız olduğunuzu düşünürsünüz.Sonra biri elini yalnızlığınıza daldırıp sizi ordan kurtarır.Güçlü elleriyle size yalnız olmadığınızı gösterir.Sizi kendi karanlığınızdan çeker kurtarır. Beni karanlığımdan kurtaran Ekin'di. Karanlığımı yok eden , ellerini hiç düşünmeden uzatıp beni ordan çıkaran Ekin'di.Bir eli bacağımın altına kayarken diğer eli belime yerleşti.Beni hafifçe kaldırıp odama doğru yürürken kafamı kalbinin üstüne koymuştum.Kalbi çook hızlı atıyordu.Korkmuş gibi. Beni yavaşça yatağıma indirdiğinde gücümün son taneciklerini onu yanıma çekerek kullandım.Uyumak istiyordum.Saatlerce, günlerce ve hatta haftalarca uyumak.Ta kii acı geçene kadar uyumak. Kalbim acıyla büzülüyormuş gibi hissediyordum ve bu hissettiğim en kötü duyguydu. Ekin'in beni kendine çekmesine izin verdim.Göz kapaklarım kapanırken içimden defalarca ona teşekkür etmiştim.İyi ki vardı.Şimdiye kadar bunu çok hissetsemde bu defa çok farklıydı.Şu anda bana güç veren tek insan oydu.Uyku acımı uyuşturmaya başladığında kollarımı tamamen ona açtım.Uyuyunca geçerdi öyle değil mi?

KIZILHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin