Multimedya : Lal ve Enes
Sabah mutfaktan gelen kokularla gözlerimin açılması bir oldu.Koşarak mutfağa indiğimde karnımda adeta mehber takımı vardı. Bora kahvaltı masasını hazırlamış oturuyordu. "Günaydın." dediğimde kahvaltısından kafasını kaldırıp yüzüme baktı. Bora eve geri döneli 1 aydan fazla zaman olmuştu. Hala daha çok fazla konuşmuyorduk. Pardon , ben konuşmuyordum. Evde olduğum süre boyunca odamın içinde ondan itinayla saklanıyordum. Oysa Alev'le neler olduğunu öğrenmek için içim içimi yiyordu. Kahvaltımız bittikten sonra çalan kapıyı Bora açtı. Cenk ve kardeşlerim gelmişti. Hepsine tek tek sarıldım. "Lal , konuşmamız lazım." diyen Ven'e baktım. Ben ayağa kalkarken onlardan arkamdan kalktı. Bora ve Cenk'i salonda bırakırken merakla arkamdan bakıyorlardı. Odama girince Cam konuşmaya devam etti ; " Yeni yıl tatilimiz için , eve dönmeyi düşünüyoruz. Şey ,Bişey yapıp sana da bilet aldık. Ama gelmek istemezsen anlarız. " diyen kardeşlerime baktım.Oldukça umutlu görünüyorlardı. Kafamı sallarken gülümsediler. "Yıl başından 2 gece önce döneceğiz. Bir de bir arkadaşımızda bizimle gelecek. Tatilde bizimle kalacak , rahatsız olmazsın değil mi?" diyen abimin yüzüne baktım . Elbette olmazdım. "Kız değilse sorun yok." dediğimde ikiside şaşırarak birbirlerine baktılar. "Ne ? Abilerimi paylaşmak istemiyorum sonuçta." dememle ikisi de gülümseyip yanaklarıma birer öpücük kondurdular."O zaman hazırlan yarın gidiyoruz." deyip evden çıktılar.
Onlar gider gitmez bavulumu hazırlamaya başladım. bavulumu hazırlayıp ağzını açık bıraktım. Son dakika aklıma bişey gelirse içine koyabileyim diye. Kapımın tıklatılmasıyla gerilirken "gel." dediğimde arkama bakmasam da gelenin Bora olduğunu biliyordum.Zaten parfümü ondan önce yayılıyordu odaya. "Ne yapıyosun?" derken şaşkınlığı sesinden belliydi. "Toparlanıyorum." deyip bavulumla uğraşmaya devam ettim. "Ne için toparlandığını anlayamadım aslında." dediğinde dönüp yüzüne baktım. Üzgün görünüyordu. Sanırım evden taşınacağımı düşünmüştü. ama öyle bişey olmayacaktı. "Tatile gidiyorum yarın." dediğimde susup odadan çıkmasını bekledim.Tabi ki çıkmadı. "Ne kadar yoksun?" deyince tekrar ona döndüm. Cevap vermek istemesem de konuşmaya başladım. "2 hafta." kafasını sallayıp odadan çıktı. Hala daha onu affedememiştim. Beni kendine alıştırıp gittiği için özellikle. Alev başlı başına ayrı bir konuydu. Ekin hala daha içimi eziyordu. Her gün televizyonlarda , dergilerde , gazetelerde yanında başka bir kızla görülüyordu. İçimdeki öfkeyi zamanla kontrol etmeye başlamıştım. Artık onun numarasına tehdit mesajları atmıyor , arabasını tekmelemiyordum. Yaşananları sindirmem bir hayli zaman almıştı. Kapı çaldığında Bora'nın açacağını biliyordum. Merdivenleredeki ayak sesinden tanımıştım gelenin o olduğunu. Gece'ye sarılırken oda bana sarıldı . 1 ay boyunca her gün uğramıştı , sırf Bora'yla aynı ortamda tek başıma bulunmayayım diye. "Bavul ne ?" derken oda Bora'nın verdiği şaşkınlık tepkisini vermişti . "Ha şey , abilerim geldi de , bilet almışlar bana da yarın tatile gidiyoruz. 2 hafta yokum." dediğimde üzüntüsü yüzüne yayıldı. "Beni arkanda mı bırakıyorsun yani?" dediğinde dayanamayıp ona sarıldım. "Sende gel , ciddiyim. Güzel olacak. Eğleniriz." derken son derece ciddiydim. Yüzü aydınlanırken konuşmaya başladı. "Sorun olur mu? " dediğinde kaşlarımı çatarak yüzüne baktım. "Gelmemen sorun olur. Şimdi kaybol. Evimden git ve bavulunu hazırla. Bileti ben hallederim. Yarın sabah hava alanında görüşürüz." deyince yanağımdan öperek odadan çıktı. Bir kaç dakika sonra çoktan gitmişti. " Demek tatil zamanı geldi ha?" diyen Cenk'e döndüm. Gülümsemesi yüzüne yayılmıştı. Bu çocuğu gerçekten seviyordum.Bana huzur veriyordu. "Abilerimi kıramazdım." dediğimde tek kaşı havaya kalktı."Sen şuna Bora'dan kaçmak için elime geçen bu güzel fırsatı tepemezdim desene." dediğinde kaşlarını çatma sırası bendeydi. "Sen çok biliyorsun." deyip yanımdaki yastığı yüzüne fırlattım. Gülerek odama girip yanağımdan öpüp yatağa uzandı. İşimi bitirdiğimde bende yatağın diğer tarafına oturdum. Aramızdaki garip sessizliği görmezden gelmeye çalışırken konuşan o oldu ;"Hiç düşündün mü , eğer biz olsaydık , nasıl olurdu diye ?" demesiyle mideme yumruk yemiş gibi hissettim. Hayır , düşünmemiştim. Çünkü vücudumdaki her hücre hala daha Bora'yı seviyordu. Sessizce gözlerine bakmaya devam ederken Cenk sıkıntıyla kafasını başka tarafa çevirdi. "En başta..." dediğimde dikkatini tekrar bana verdi. "Seninle ilk tanıştığımızda , senden çok etkilenmiştim. Ama bu Bora beni öpene kadar sürdü. Eğer o tarz bir yakınlaşmamız olmasaydı...Belki." diyerek sustum. Yavaşça yerinde doğrularak bana doğru yaklaştı. Dibimdeydi. Gerginliğimi belli etmemek için ifadesiz kalıyordum. Nefesi dudağıma çarparken vücudumdaki tüyler diken diken oldu. Beni öpecek miydi? Tamam biraz garip bir ilişkimiz vardı. Ama öpücük kadar ileriye gitmezdim. Gitmezdik. Gitmemeliydik. Oda bende bunu gayet iyi biliyorduk. Aklım hala Bora'dayken, Ekin olayını hala daha sindirememişken , üstelik o Bora'nın kuzeniyken olmazdı. Kendimi geri çektiğimde oda kalktığı hızla tekrar yattı. Yüzü ifadesizdi. Aklından ne geçtiğini anlayamıyordum. Benim silahımı bana karşı kullanıyordu. Ona yaklaşıp anlından öpüp yataktan kalktım. Odadan çıkarken Bora'nın salonda olduğunu gördüm. Gözlerini kapatmış boynunu geriye doğru atmıştı. Bir yanım onu öpmek isterken diğer yanım o boynunu kırmak istiyordu. Hissetmiş gibi gözlerini açarak bana baktı. O gözlerinin içinde ikimize dair çok fazla şey vardı. Çok fazla yaşanmışlık , çok fazla eksik kalmışlık vardı. Kafamı önüme eğip odaya geri döndüm. Cenk , ben odaya dönünce yataktan kalktı. Onun kalkmasını bekleyip ona sarıldım. "Görüşürüz. Kendine dikkat et tamam mı?" dediğimde sıkıca sarıldı. "İyi eğlen , döndüğünde eski Lal olarak dön. Bu kadar suratsızken çekilmiyorsun." demesiyle gülmeye başladım. Geri çekildiğimde odadan çıktı. Gece'nin bilet işlemlerini hallettiğimde saat gece yarısını geçmişti. Sessiz adımlarla salona indiğimde Bora'nın koltukta uyuduğunu görüp ona doğru yaklaştım. Yüzüne dokunabilmek için nelerimi vermezdim diye düşünerek koltuğun yanına doğru eğildim. Birden beni kendine çekerek kollarının arasında hapsetti. Koltukta Bora'nın kucağında hapsolmuştum. Kafamı kaldırdığımda uyuduğunu gördüm. Ellerimi oynatmaya çalışmama izin vermedi. Kollarının altından çıkamadığım için debelenmekten vazgeçtim. Ben vazgeçtiğimde sıkıca sarılmaya devam etti. Kafam kalbinin üstündeydi. Kaçacak yerim yoktu. Kafamı kalbinin üstüne yaslayıp uykunun beni kollarının arasına almasına izin verdim. Bora'nın kalp atışlarının hızlandığını hissederken gözlerim tamamen kapanmıştı.
* * *
Sabah kapının çalmasıyla gözlerimi açtığımda hala daha Bora'nın kucağında yatağında olduğumu fark ettim. Kucağından kalkarak kapıyı açtığımda abilerim karşımdaydı. "Gitme zamanı." diyen abimin yüzüne baktım. Kafamı sallarken hala daha uykudaydım. Esneyerek odama çıkıp bavulumu alıp indim. Eksik bişeyim kalmamıştı. Çantama telefonumu da koyduktan sonra kapıyı kapatıp çıktım. Bora'nın bana yaptığı gibi bende onunla vedalaşmayacaktım. Hava alanına gittiğimizde Gece ordaydı. Ona sarılırken kaşları çatıldı.Bende bir farklılık olduğunu farketmişti. "Ee hadi gidelim ne bekliyoruz?" diyen Gece'ye cevabı Ven verdi ;" Enes'i bekliyoruz. Gelmek üzeredir.Ah işte geldi." demesiyle Gece ve ben onların baktığı tarafa doğru döndük. İnanılmaz tatlı bir çocuk gülümseyerek bize doğru yaklaşıyordu. Tam önümde durup elini bana uzattı; "Merhaba , Enes." derken ben ağzımı zar zor kapatıp ona elimi uzattığımda Cam yerime cevap verdi : "Bu kız kardeşimiz Lal ,Diğeri de en yakın arkadaşı Gece." dedi. Çocuk hala o büyüleyici mavi gözleriyle benim gözlerimin içine bakarken ben kendimden geçmiş gibiydim. Bora tamamen aklımdan çıkmıştı. Sadece okyanus mavisi gözler ve ben vardık. Evet , bu tatil çok güzel geçecekti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL
Romance-Keşke hatırlamasaydım dediğim insanlardan olduğun için bu kadar geç hatırlamış olmamı mazur gör. -Çok karmaşık konuşuyorsun . -Niye anlamıyormusun? -Hayır kızıl beynimi yormak istemiyorum. -Gerizekalı. -Sinirlerimi zıplatıyorsun. Kapıda tam önünde...