Acı çekerek uyandım.Her yerim tutulmuştu.Bişey eksikti ama neydi? Ekin?! Ekin nerdeydi ?
Gözlerimi ovuşturarak koltukta doğruldum.Salondan çıkıp mutfağa girdiğimde Ekin'i gördüm.Tşörtsüz , kulağında kulaklık dans ederek kahvaltı hazırlıyordu.Acaba hala rüyadamıyım? Kapıya yaslanıp EKinî izlemeye devam ettim.Tamam bu izlemekten çok röntgenlemekti ama olsun yani.Allah'ın yarattığı şaheseri izlemek sevaptır bir kere. Yani umarım öyledir.Sapıklık değil ki bu.Çocuk sıcak almış ki çıkarmış gömleği belli ki.O değilde az daha Ekin'i kesersem salyam akacak.Çocuk yunan tanrısı gibi bildiğin.Allah yaratmış yani.Eksiği yok fazlası var.Ben bunları düşünüp bir yandan da hayvan gibi esnemeye devam ederken EKin bana döndü.-Günaydın uykucu şirin sonunda uyandın..
-Günaydın küçük prens , hayırdır?
-Hiiiç , sana kahvaltı hazırlamak istedim.
-Uğraşmasaydın keşke.
-Ama sana da hiç yaranamıyorum ben.
Hala esnemeye devam ederek Ekin'in yanına yaklaştım.Sırtı bana dönüktü.Belinden sarılıp kafamı omzuna koydum.Büyük ihtimalle neden öyle bişey yaptığımı anlayamadı.Önce bir irkildi.Sonra bir eliyle elimi tuttu.Elim şimdi kalbinin üstündeydi.
-Ekin?
-Efendim.
-Sende kalp ritm bozukluğu mu var?
-Hı?Ne alaka?
-Kalbin çok hızlı atıyorda...
-Sence neden?
Ekin'in imasını anlayıp utandım.Yavaşla ellerimi çekmeye çalışırken yüzünü bana döndü.Gözlerimin içine baktı.Kafasını kafama yaklaştırıp gözlerimin içine baktı.Heyecandan kalp atışlarımı ağzımda hissediyordum.Tam kafamı kaldırdım.
-Bölmüyorum umarım?!
Gelen bağırma sesiyle birbirimizden uzaklaşıp kapıda bizi izleyen Bora'ya baktık.Ben ellerimi Ekin'den çekip ona dönerken Ekin durumdan rahatsız bir şekilde kaşlarını çatıyordu.
-Sende ki evin anahtarını artık bana verebilirsin Bora.
Ekin'in böyle bişey söylemesini hiç beklemiyordum ama bozuntuya vermedim.En nihayetinde Ekin'in sevgilisi olduğumu düşünüyordu.Hoş düşünmüyorsa bile az önceki sahneden sonra düşünmeye başlamıştır zaten.
-Lal , sen bu konuya ne diyorsun?
-Ekin haklı ,, anahtar onda kalmalı.
Bora'nın sinirlendiğini yüz ifadelerinden anlayabiliyordum çünkü yüz kasları gerilmişti.Anahtarı doğruca Ekin'in yüzüne doğru fırlattı.Ciddi anlamda fırlattı.Eğer Ekin'in refleksleri güçlü olmasa mor bir gözü olurdu.Ben hala daha durumu kavrayamadığım için mal mal bi Ekin'e bir Bora'ya bakmaya devam ettim.Aralarındaki gerilim gözle görülür derecedeydi.Bora yine ortamın içine sıçtın be canım sağol valla. Hoş eğer Ekin beni öpmek için yaklaşsa ne bok yerdim bilmiyorum ama o sahne iyiydi yani.O değilde ben Ekin'den hoşlanmıyorumdur değil mi?
Yok canım sende. Beeen kim hoşlanmak kim? Ama az önce çok iyiydik beraber.Saçmalama Lal kendine gel bir yaa... Ben kafamın içinde boğuşurken ortamdaki sessizlik hala daha devam ediyordu.-Ee Bora neden gelmiştin?
-Seni merak etmiştim kızıl.Ama gördüm ki bana ihtiyacın yok.
-Evet ben varım burda Bora. Senin Lal'i düşünmene gerek yok.Ben sevgilisi olarak onu düşünüyorum zaten.
İşte şimdi Bora ve Ekin'in birbirlerine uçacakları an.Ya şimdi ya asla beyler.Bence asla çünkü öyle bir hata yaparsanız benden dayak yersiniz.Tavsiye etmiyorum.Ve Bora'dan beklenen giriş.
-Haklısın Ekin, ben seni unutmuşum.
-İyi bundan sonra unutma.
Aha Bora şimdi cinnete gelecek. Evet yüzünden de belli zaten.Bu arada gözüm birden Bora'nın eline kaydı.Gözüme çarpan alyans dünyaya dönmemi sağlaadı.
-Bora senin artık gitmen gerekiyordur?
Kovar gibi oldu farkındayım.Zaten amacımda oydu.Gitsin nişanlısının yanına işte.Ben konuşunca ikiside bana döndü.Ekin destekler gibi kolunu omzuma sardı. Bora sessizce dönüp gitti.hep sessizce gidiyordu.Sonra sessizce geri geliyordu.Gerizekalı.Mal.Neyse sakin olmalıyım.Kolu omzumda olan Ekin'e döndüm.
-Ekin?
-Efendim hayatım.
-İyi ki varsın.
Gülümseyerek bana sarıldı.Sıkıca.Orda zamanın öylece kalmasını diledim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL
Romance-Keşke hatırlamasaydım dediğim insanlardan olduğun için bu kadar geç hatırlamış olmamı mazur gör. -Çok karmaşık konuşuyorsun . -Niye anlamıyormusun? -Hayır kızıl beynimi yormak istemiyorum. -Gerizekalı. -Sinirlerimi zıplatıyorsun. Kapıda tam önünde...