Fotoğraf ve Video : Ege.
Bora gideli 3 saat olmuştu. 3 saattir aynı pozisyonda aynı yerde oturup konuştuklarımızı düşünüyordum.Beynim zonkluyordu.Gözlerimin içine bakarak söylediği tek kelime beynimi zonklatıyordu.Bir cümle.Lanet bir cümle bir insanın canını bu kadar yakabilirmiydi?
"Biz evlenmeye karar verdik."
Bunu söyledikten sonra tüm iç organlarımın tek tek ezildiğini hissettim.Bu şimdiye kadar hissettiğim en kötü duyguydu.Ağlayamadım bile.Bora evleniyordu.Söz yüzüklerini almak için eve gelmişti.Artık evde kalmayacaktı.Gülerek söylemişti birde. "İstediğin gibi yanlızsın artık evde ben yokum.İstediğin kadar uyuyabilirsin , bensiz daha rahat olacaksın." Gülerek söylemişti.Gülerek...Tam bir maldım.Ne ara Bora'ya bu kadar alışmıştım ? Ne ara onu kendime bu kadar yakınlaşmıştım? Nasıl böyle bir salaklık yapabilmiştim? En mantıklı olan tüm bunları görmezden gelmekti.Ehh bunun en iyi yolu tabi ki koşmaktı.Hemen odama fırlayıp üstümü değiştirdim.Kulaklıklarımla boğuşup mp4'ümü de alıp evden fırladım.Evin önünde bir süre derin derin nefesler aldım.İç organlar nasıl ezilebilirdi? Nasıl psikolojik acı fiziksel acıya eşdeğer olabilirdi? Ve en önemlisi benim neden canım yanıyordu? Bora'yı sevmediğimden emindim.
Akıl unutsa , kalp unutturmuyor.Kalp def etse bilinç altı rüyaları işgal ediyor.Sanırım bu bir iç savaş.Başka bir açıklaması olamaz yani.Tüm bunları düşünürken sanki gerçekten kaçabilirmişim gibi daha hızlı koşmaya başladım.Çok daha hızlı koşuyordum.KAlp ritmim çok fazla hızlanmıştı.Nefes almakta zorluk çekiyordum.Bu kadar hız çok fazlaydı ama sanırım çalan şarkınında bunda etkisi vardı.Adele yüreğimi dağladın Adele.Bu kadın resmen olmayan sevginin acısını çektiriyordu bana.Hormonlarım kafayı yemiş gibi davranıyordu.Tüm gücümü toplayıp hızımı biraz daha arttırdım.Bir yandan mp4'e bakıp şarkının sesini açmaya çalışıyordum.Sesi açmaya çalışırken vücudumda acı hissetmem bir oldu.Yere yapışmıştım.Hemde çok sert bir şekilde.Sinirle ve acıyla kulaklığımı çıkardım.Önümde duran spor ayakkabının sahibini görmek iççin kafamı kaldırdım.
-Sen malmısın ya dikkat etsene biraz!
-Bana sen çarptın kız çocuğu.
Dik dik yüzüne bakıp sessiz kaldım.Bileğimi burkmuştum sanırım çünkü acıdan ayağa kalkamıyordum.Spor ayakkabılar hala daha çnümde duruyordu.
-İyimisin?
Sorusunu sorup elini yardım etmek için uzattı.
-Hayır.Ayağa kalkamıyorum.
Yanıma eğildi.Omzuma girip beni ayağa kaldırdı.Biraz ilerde olan banka oturduk.Yanıma oturdu.
-Adın ne?
-Lal.
-Bende Ege.
-Pek memnun olmadım kusura bakma.
-Sorun değil.Benimde canım yandı sırtıma bu kadar hızlı kafa yememiştim şimdiye kadar.Biraz bekle burda hemen geliyorum.
-Sanki yerimden kıpırdayabilirmişim gibi!
Koşarak uzaklaştı.Bir kaç dakika sonra geri döndüğünde elinde buz vardı.Ayakkabımı nazikçe çıkartıp buzu koydu.
-Buz nerden çıktı?
-2km ötede eczane var.
-Benim için eczaneye gitmene gerek yoktu.
Gülümsedi.Sonra anlını kırıştırdı.
-Bişey sorabilirmiyim sana?
-Evet sor.
-Neden o kadar hızlı koşuyordun sen? Beni bile görmedin yani.Neyden kaçıyordun?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIZIL
Romance-Keşke hatırlamasaydım dediğim insanlardan olduğun için bu kadar geç hatırlamış olmamı mazur gör. -Çok karmaşık konuşuyorsun . -Niye anlamıyormusun? -Hayır kızıl beynimi yormak istemiyorum. -Gerizekalı. -Sinirlerimi zıplatıyorsun. Kapıda tam önünde...