***DÜZENLENMİŞTİR.***
Meyra'nın söylediği şarkı Güliz Ayla'dan Olmazsan Olmaz. Şarkının söylendiği yerlerde dinlerseniz güzel olur.
Lütfen vote ve yorum yapın. Keyifli okumalar dilerim.
Eve yerleşeli bir hafta kadar oluyordu. Haldun dede çok iyiydi. Beni İstanbul'un en iyi dershanelerinden birine kaydetmişti. Tüm itirazlarıma rağmen bir sürü de kıyafet almıştı. Kaymak gibi adamdı. Her şeyden ayrı bana hiç tatmadığın dede sevgisini bir haftada vermişti. Annem zamanında aklından zoru varmış gibi o adamla kaçarak evlenmiş. O ayyaşta ne bulmuş da âşık olmuştu bu kadın acaba. Bu nedenle pek sevgili dedem annemi evlatlıktan reddetmiş. Dolayısıyla da onu hiç tanımadım. Babamın babası zaten hayatta değildi. Sonuç olarak doğru düzgün hiçbir yakınımız yoktu ve bize kimse sahip çıkmamıştı. Haldun Dede bizim en büyük şansımızdı.
Haldun dedenin torununu bir haftadır bir kere bile görmemiştim. Zaten odası evden tamamen ayrı bir bölümdeydi. Zengin adam farklı oluyordu canım. Haldun Dede resmen torununa oda diye küçük bir ev yaptırmıştı. Bana oraya yalnızca uyumaya gider yalnız olmak istemiyorsa hep evin içindedir demişti ama hiç rastlamamıştım ona. Yani rastlamak istediğimden değil! Ben varım diye mi gelmiyordu? Aman sanki ben ona çok meraklıyım!
Yatakta uyumak için yaklaşık bir saattir dönüp durmam bir sonuç göstermeyince sonunda resmen tepinerek üstümdeki örtüleri attım. Süt falan mı ısıtsaydım acaba. Bu gidişle asla uyuyamayacaktım çünkü. Bu amaçla odamdan ayrılarak önümü görmek konusundaki üstün çabalarımın ardımdan sonun da mutfağı buldum ve ışığı açtım. Aynı saniyelerde eş olarak çığlığı da bastım ama!
"Kızım ne bağırıyorsun ya. Kulağımı siktin!"
Allah'ım sana geliyorum onlar baklava mı? Bu çocuk niye çıplak dolaşıyordu. Kendime gelmeliydim resmen transa geçmiştim. Kafamı hafifçe sallayıp yüzüne baktığımda ukala gülümsemesini gördüm. Harika onu süzdüğümü anlamıştı. Ben de tam salağım öyle bakarsam esas anlamaması saçma olurdu.
"İki dakikada yedin be." Deyip gülümsemesini genişletti. Oha! O dudağındaki kırmızı ruj lekesi miydi?
Kaşlarım çatılırken cevap verdim. "Ne yemesi be. Sen benim mideme oturursun pis sapık!"
"Ne sapığı kızım az evvel içime düşecekmiş gibi bakan sensin." Deyip hain hain güldü.
"Yok öyle bir şey yalnızca birden karşıma çıktığın için irkildim."
"Tabi tabi öyledir."
"Uyuz şey!" diye sinirle sesimi yükseltim.
"Cırlama be kızım!" deyip yüzünü buruşturdu. " Neyse ben meşguldüm içeride bekleyenim var." Diye devam etti. Dudağındakinin kırmızı ruj olduğu kesinleşmişti.
"Ama istersen senle de devam edebiliriz güzelim." Diyerek göz kırpmasıyla bir an için olduğum yere çakıldım. Gerçekten çok yakışıklıydı ve beni garip bir şekilde daha önce kimsenin etkilemediği bir şekilde etkiliyordu. İki defa karşılaştığım birinden böylesi etkilenmem tuhaftı doğrusu.
Sonunda söylediklerini idrak ettiğimde "Benimle düzgün konuş! Defol git başımdan pis sapık!" diyerek sinirle hırladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS KALBİ ÇALINCA (ARA VERİLDİ)
RomanceYolda şans eseri açılan bir çanta hayatını değiştirdi. İçinden çıkan paralar değildi şansı ardından çıkan beklenmeyenlerdi. Şans eseri açılan çanta kalplerin de kapılarını açmıştı. ...