Arkadaşlar nasılsınız? Ben çok yoğunum bu hafta vizelerim başlıyor da. Uzun bir maraton beni bekliyor. Sizlere söylemek istediklerim var. Şimdi çok yoğun olduğum için ve iki kitap birden yazdığım için iki haftada bir bölüm yayınlayacağım bundan sonra. Düzenli bir şekilde bunu yapmaya çalışacağım. Umarım başarırım. Aksilikler olursa sizlere haber vereceğim. İnşallah siz de hiç bölüm olmamasındansa iki haftada bir bölüm gelmesinin daha iyi olduğunu düşünüyorsunuzdur benim gibi. Her neyse söyleyeceklerim bu kadar sizleri daha fazla sıkmayayım.
O minik yıldıza basmayı ve yorum yapmayı unutmayın. Herkese keyifli okumalar dilerim umarım beğenirsiniz.
Yatağımda bir sağa bir sola dönerken Emre gelmeden uyuyamayacağımı biliyordum. Maalesef ki her ne kadar rahat olmaya çalışsam da düşünmekten, daha doğrusu kafamda kurmaktan, rahat edemiyordum. O kadının Emre'ye olan bakışlarını görmüştüm ve bu beni iyice diken üstünde bırakıyordu. O kadın Emre'yi istiyordu. Buna emindim. Sinirle gözlerimi yumdum. Nerede kalmıştı bu çocuk? Bir saate gelirim dememiş miydi?
Bu şekilde olmayacağını anladığımda sinirle tepinerek üzerimdeki örtüyü attım. Telefonumdan saate baktığımda o gideli yaklaşık üç saat olduğunu gördüm. Kendime kararımı değiştirme fırsatı vermeden arama tuşuna bastım. Gergin bekleyişim telefonun uzun bir çalıştan sonra açılmasıyla son buldu. Ancak bana cevap veren beklediğim kişi değildi.
"Buyurun?"
Duyduğum kadın sesiyle bir an kan beynime sıçradı. "Sen de kimsin?"
"Ben Sanem." O an kafamda bir sürü kışkırtıcı düşünce uçuşurken kendimi sakinleştirmeye çalıştım.
"Peki Sanem'cim sevgilimin telefonunun sende olmasının nedeni nedir?"
"Tatlım bak seninle sohbet etmek isterdim ama şu an çok meşgulüz. Emre içerde beni bekliyor. Sana tatlı rüyalar bizim gecemiz uzun sürecek."
Suratıma kapanan telefonla bir süre öylece kaldım. Kendime geldiğimde Emre'nin asla böyle bir şey yapmayacağını düşündüm. Onu beklemeli açıklamasını dinlemeliydim. Böyle bir kadının lafıyla hareket etmemeliydim.
Ama saatler geçtikçe bu kuvvetli inancım zedelenmeye başladı. Çünkü Emre bir türlü gelmemişti. Güneş doğarken uykuya daldığımda hala yoktu. Son düşüncem ona güvenerek hata yaptığımdı.
DEFNE'DEN
İçimdeki mutlulukla okuldaki derslere girdiğimde bu mutluluğumun Aras'tan kaynaklandığını biliyordum. Henüz saatler önce bir arada olsak da onu özlemiştim. Bu yüzden okul bitince ona sürpriz yaparak yanına gitmeye karar verdim. Bu saatte muhtemelen şirkette olurdu. İnternetten şirketin adresini bularak yola koyuldum. Devasa binaya varınca bir süre büyüklüğünü izledim. Cidden çok büyüktü.
Sonunda içeriye girdiğimde girişteki görevlilere Aras'ın odasının yerini sordum ve yukarı çıkmak için asansöre bindim. İndiğimde beni oldukça ferah bir kat karşıladı. Gerçekten çok modern döşenmişti. Birilerine sorarak odanın yerini buldum. Odanın önündeki masa sanırım sekreterine aitti. Ama yeri boştu. Ben de doğruca odaya yöneldim. Ancak aralık kapıdan gelen seslerle duraksadım.
"Aras sen de beni istiyorsun biliyorum. Daha birkaç gün önce beni öpüyordun."
Duyduklarımla sinirle soluklanarak aralıktan içeriye baktım. Aras'ın arkası bana dönüktü. Ancak kadının yüzünü gayet net olarak görebiliyordum. Bu o geceki sarışın kadındı. Davet gecesinde öptüğü. Fark ettiğim gerçekle içim kavrulurken sessizce onları izlemeye devam ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ŞANS KALBİ ÇALINCA (ARA VERİLDİ)
Любовные романыYolda şans eseri açılan bir çanta hayatını değiştirdi. İçinden çıkan paralar değildi şansı ardından çıkan beklenmeyenlerdi. Şans eseri açılan çanta kalplerin de kapılarını açmıştı. ...