Bölüm 17-" Sen kalıyorsun güzelim, konuşacağız."

37 3 2
                                    

           

DEFNE'DEN


Ağlamaktan, üzülmekten bitap düşmüştüm. Sanki böyle içim sökülüyordu. Kalbimi ortadan ikiye yarmışlar da acısıyla kıvranıyormuşum gibi hissediyordum. Onları birlikte gördüğüm o anlar gözümün önünden bir türlü gitmiyordu. Unutamıyordum.


Bir de tüm bunlar yetmiyormuş gibi evdekilerin bir şey anlamaması için çabalıyordum. Bir gündür rahat rahat acımı yaşayamamam çok yorucuydu.


En sonunda çıldıracak gibi hissetmeye başladığımda Meyra'yı aradım.


"Alo Defne."


"Me-meyra..." diye mırıldandım burnumu çekerek.


"Senin neyin var? Ne oldu?" Karşıdan gelen panik dolu sesle derin bir nefes aldım.


"Ben... Ben hiç iyi değilim. Bu gece sende kalabilir miyim?"


"Tabiki canım. Hemen yanıma geliyorsun. Evde görüşürüz."


Bir süre kendimi toparlamaya çalışarak uzandım. Ardından da gerekli eşyalarımı toparlayıp ağladığım belli olmasın diye yüzümü mümkün olduğu kadar toparlaya çalıştım.


Aşağı indiğimde annem mutfakta yemek hazırlıyordu. "Anne."


"Efendim kızım?" Annem kafasını yaptığı işten kaldırmadan beni cevapladı.


"Şey... Ben bugün Meyralarda kalabilir miyim?"


Duyduğuyla kafasını kaldırarak kaşlarını çattı. "Nereden çıktı bu şimdi?"


"Biliyorsun artık eskisi gibi birbirimizi göremiyoruz. Vakit geçiremiyoruz bol bol. Bu yüzden beni çağırdı." Dedim gözlerimi kaçırarak. Umarım inandırıcı olmuşumdur.


"İyi bakalım git." Rahat bir nefes verdim. Bu gece benim ağlayıp rahatlamam birilerini yaşadıklarımı anlatmam gerekiyordu. Bunu da bu evde yapamazdım.


Hızla odama çıkıp eşyalarımı aldım. "Anne ben çıkıyorum."


"Tamam kızım güle güle."


MEYRA'DAN


Ufak bir kafeye geldiğimizde hale Emre'nin tepkilerini düşünüyordum. Beni biraz huzursuz etmişlerdi. İçimden bir ses onu dinlemem gerektiğini söylüyordu.


"Teklifimi kabul etmen beni çok mutlu etti Meyra." Diye hevesle konuşarak düşüncelerimi bölen Ali'ye baktım. Gözlerinde ışıltıyı fark edince tedirgince yutkundum. Ona umut vermiştim! Şu an ne denli yanlış bir hareket yaptığımı görebiliyordum.


"Meyra ben uzun zamandır senden hoşlanıyorum. Beni red emene o kadar çok üzülmüştüm ki. Ama bu gün benimle buraya gelmen beni çok mutlu etti."


"Ali sen çok iyi bir insansın. Ama be-"


"Lütfen lafımı bitirmeme müsaade et. Ben seni seviyorum. İlk gördüğüm an etkilendim senden. Ne olur bana şans ver. Söz veriyorum seni çok mutlu edeceğim. Hem bence sen de benden hoşlanıyorsun. İlk başlarda o çocuğu görünce birliktesiniz sanmıştım. Ama bu gün gördüm ki değilmişsiniz. Birlikteliğimizin derslerini etkilemeyeceğine emin olabilirsin.  Lütfen bana bir şa-"


"Ali! Lütfen..." dedim üzgünce suçlu olduğumu bilerek. "Üzgünüm ama biz birlikte olamayız. Ben başkasın seviyorum."


Gözlerine yayılan hayal kırıklığını görünce gözlerimi ayırdım üzerinden. "O çocuk değil mi?" dedi acılı bir şekilde.


"Evet o..." Mırıldanmamım ardından kalktım hemen. "Çok üzgünüm."


Hızla yürürken telefonum çaldı. Arayan Defne'nin hali beni şaşkına çevirdi. Bir an evvel eve gitmeliydim.


***


Saatlerdir odaya kapanmış konuşuyorduk. Ben de anlatmıştım başıma gelenleri. Duyduklarımsa beni şoke etmişti. Aras'ın böyle bir şey yapacağı aklımın ucundan bile geçmezdi. O bir insan değildi.


"Defnecim Aras'ı keşke bir kere dinleseydin. O böyle bir insan değil.."


"Ne demek böyle bir insan değil Meyra?! Gözlerimle gördüm diyorum sana!"


"Evet ama bazen gördüklerimiz bizi yanıltabiliyor."


Tam sinirle bana cevap verecekten odamın kapısı aniden açıldı ve gördüğümüz kişilerle şaşkına döndük. Odayı dolduran heybetli bedenlerin sahipleri hiç de dost canlısı gözükmüyordu.


"Sizin ne işiniz var burada? Hangi yüzle geldiniz?" diyen Defne sinirle bağırmıştı.


"Kuzen sen seninkini al benim odaya götür. Ben burada kalırım." Anlamlandıramayarak bakınmaya devam ederken Aras'ın kendinden kaçmaya çalışan Defne'yi sırtına atmasıyla Defne gibi bir çığlık savurdum. "Ne yaptığını sanıyorsun sen Aras?! Bırak onu hemen!"


İleri doğru atılmamla kolumdan tutulmam bir oldu. "Sen kalıyorsun güzelim, konuşacağız." Diyen Emre'nin ürkütücü bakışlarıyla gerilerken Defne'nin bağırışları oldukça uzaklaşmıştı bile.

ŞANS KALBİ ÇALINCA (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin