canın cennete

216 27 23
                                    

Zihnime düşen epikriz raporuna göre insanlığın en ümitsiz vak'asıyım ben.

Farksızım ölümden, sızım senden.
Farksızım
kürtajla alınıp çöpe atılan ceninden.

Kan doğranması yakındır
karnı burnundaki taze çiçeklere.
Yeşillenmeden dökülecekler.
Ölecek mezar mezar hepsi de.

Serum kokulu bir serviste
bir annenin ölü doğurduğu çocuğum ben. 
En merhametsizinden.
En nasipsizinden..

Acın yumruk gibi göğsümde.
Acın her soluk alışımla beraber
ciğer çürüme eşiğinde,
Ömür ölüm pençesinde.
Acın gölgemken
Seni düşünüp yutkunmak,
dipsiz kuyuda ipsiz kalmaya benzer.

Soyismim sana ait değilken
İsmin ağrı kesmeyen ilaçla eşdeğer.

Hastane duvarlarına sinen rutubet öldürür odaları,
hasta ruhuma damlayan gözyaşları öldürür kalp odacıklarımı.

Herkes dağınık,
terapistler bile tedavi olma derdinde.
Odalarım morgtan ibaret.
Etraflıca bakıyorum yoksun hiçbir yerde.
Her yer ağlamaklı,
Uzun koridorlar
bir köpek havlaması kadar vahşi.
Lime lime
feryat yankılanır kalp servisimde.
Görenler küçük dilini yutmuş,
Görmeyenlerin içi uyuşmuş biçimde.

Sensizlik yaz ortasında tenimi kavuran altmış derece.
Sensizlik ölüm gibi peşimde.
Sensizlik ben
ölünce de gelir mi acep peşimden ?

Sımsıkı sarılırken kendime,
İki dizim yüzümü öper her seferinde.
Ağlamıyorum, bozulan
kimyam yine güçlü olma derdinde.
Dışı baltalanmasa da
içi kurtlarla dolu bir ağacım ben.

Yatıyorum yüzü koyun yetim zemine.
Ara sıra uğrayan hayalin
ateş gibi yanan bedene, bir mermer serinliğinde.

Çaresizliğin yağlı boya tablosu,
Yalnızlığın en çok satan romanıyım ben.

Bir cigaranın kör odaya bıraktığı ışık kadar olsaydın,
caymazdım kirpiklerinden.
Caymazdım serçe kuşu yüreğinden.

Bir kapı deliğinin zifiri odaya bıraktığı kadar ışık olsaydın,
iki gözüm kör olsun ki
yine dolanırdım eteklerine.
Yine ölmek isterdim ellerinden... !

aşk'ın 3 hali (tenin, terin ve saç tellerin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin