Biz
senle hasbihal ederdik bu saatlerde.
Hatırlar mısın,
tam da bu saatlerde.
Ecel randevusunu bu saatlere not düşsün.
Yığılayım dizlerimin
üstüne tam da bu saatlerde.Güvercinler
kanadıyla aşkı çırpardı üstümüze.
Hatırlar mısın,
keklik şefkati
kokardı yağmur sonrası yüreklerimiz.
Tüm çingeneler
servetini kırmızı çiçek yapıp satardı.
Alırdım
sana dünyanın yarısı kadar çiçek
tam da bu saatlerde.Kitaplarını
raf raf dizdim gönül kütüphaneme.
Hatırlar mısın,
Bu kitapta ayraç koymuştuk öfkelere.
Ben nuruna sayfa sayfa açken
Ve burada anektod düştük sevinçlere.
Telli duvaklı gelin olmuştun mısralar boyu.
Sana çiçeği burnunda
vuslatlar besledim hikayelerde.
Yazar olurdun bitap romanlarıma,
Ağlama, 'ümidim ben sana' derdin
tam da bu saatlerde.Gülüşlerimiz yankılanırdı duvarda bu evin.
Hatırlar mısın
Sen kahkaha atardın, ölürdü kanserin uğultusu hücrelerde.
Bedenim titreyen minik bir alev.
Ömrüm
narin bir kelebekti avuç içlerinde.
Sıkıp sıkıp
kan akıtırdın tam da bu saatlerde.Radyoda dinlediğin
eski püskü bir besteydi sana hediyem.
O çalardı,
biz ağlardık
çocuk gibi tam da bu saatlerde.
Her eserde sen eserdin içimize.
Bir türküydün sen ezan kadar kutsal.
Şarkılar mırıldanırdı sana neşem.
Melodiler dua ederdi bize
tam da bu saatlerde.Sofram en fazla sana yakıştı,
değil hiç kimseye.
Hatırlar mısın,
Oturmuştu tam üstüne
sana diktiğim mutluluktan elbise.Kızarttığın yemek damağımızı zevke getirirdi,
biz lokma lokma huzur yerdik
tam da bu saatlerde.
Tuttuğun kaşığı öperdim gizlice.
Ya da dökülen saçlarını basardım sineme.
Bir ellerin vardı dünyaya bedel.
Marifetli ellerin
Allah verdisiydi bizlere.Ekmek kadar kutsaldı derdim yüreğin,
Öpüp öpüp başıma koyardım
Tam da bu saatlerde.