Keşke'ler şeytandan,
iyiki'ler Allahtandı.
Bilmedim.
Bilmediklerim,
Başıma ne çok belalar açtı öyle.
Ateşten değil cehennemden gömlek biçtin yüreğimize.
Anladım.
Ders değil
Dert aldık düşüşlerden.
Ve sınandım.
İyikiler artık düşmeyecek dilimden.Ardın sıra, bir çağ kadar zaman geçti.
Üzüldü üşüyen ellerimiz..
Merhametsizliğine yakalandık vedaların.
Haliyle,
Gamdan kurtulamadı hayallerimiz.Haya taşıyanlara denk geldim sonra.
Edebe çaldı suratlarımız, kızardık.
Bir evliya duası ısıttı içimizi.
Senle kurulmuş sadakat sofralarında geldik ya göz göze.
Allahtan tevbe sirayet etti..
Yoksa pişmanlıklar büyür,
Tüm diz dövmeler kan doğrardı göğsümüzde.Ve ben
Küçücük dünyama tıklım tıklım sensizlik sığdırdım.
İçim,
Kirpiğini atsan yere düşmeyecek halde.
Acınla nikah tazeliyorum şimdi,
Başı okşanacak duyguları eze eze.Velhasıl sabrı bırakınca, sapır sapır dökülüyoruz.
bahardan sarımtırak güze.
Dağıtma beni etrafa.
Bırak toplasın cemaatimi, cuma gibi gözlerin.
Bırak toplanayım sende.
Çünkü yorulmamalıyım sana.
Yorulunca,
yüreklerimiz ter akıtıyoruz gözden.
Kendim iyi,
Hislerim komadaymış gibi.
Babamın annemi sevdiği yaştayım galiba.
Onun kadar sadık.
Onun kadar yüreği nemli.
Yaylası bereket olan annem, kirpiklerine babamı sürermiş.
Henüz maskara olmadan aşk,
bundan çok iklimler önce.Hasbihâl sırası gelince bana,
Aklım sanki sefa ile merve.
Gelip gidiyor sana.
Günde yedi, belki yüzlerce kere.Yananlar yakanların yüreğine hicret edermiş..
Uslanmazmış aşktan beyaz kefen giyenler.
Kalanların her dem karanlık içtiğini.
Bilemedi aşkı kirletip gidenler.