Ayaz!

96 3 2
                                    

Multimedya: Öykü Türk

Annemin sesiyle yataktan düşerek uyandım. Gerçekten harika bir sabah! Okulu seviyordum ama sabah kalkmasını sevmiyordum, uyanıp saçımı falan yaptım. Çok uğraşmam saçlarımla, hemen tarayıp odadan çıktım. Annemin yanağına öpücük kondurup karşıya bakmıştım. Irem her sabah olduğu gibi bize gelmiş kahvaltısını yapıyordu. Onun birazcık amacı da abimi görmekti...
Kahvaltıyı bitirdikten sonra okula doğru yürümeye başladık, birbirimize ayağımızla taş fırlatıyorduk. Küçüklükten beri yapardık bunu bir yere giderken bulduğumuz taşı da yanımızda götürürdük. Okula geldiğimizde herkesle selamlaştık. Irem okulda dikkat çeken kızlardan olduğu için önüne gelene selam vermek zorunda kaldı. Bende tektük selam verip sınıfa çıktım. Pencere kenarını kapmanın verdiği mutlulukla ireme sinsi gülüş attım. Irem kafasını omzuma yaslayıp
- Öykü ben çok seviyorum ya ama dönüp bakmıyor bile
Kimi söylediğini biliyordum 12. sınıflardan Yiğit evet yakışıklı çocuktu ama onun bütün arkadaşları yakışıklıydı özellikle Ayaz... İsmini düşünürken bile içim kıpır kıpır oluyordu.
-Irem sana bir şey itiraf etmek zorundayım.
O Sırada sınıftan bir çocuk geldi. "11-i öğretmenler grevde ders boş" deyip oynayarak sınıftan çıktı. Irem dikkatini bana verip;
-Ne itirafı yoksa elbisemin başına bir şey mi geldi?
-Hayır hayır o hala sağlam diyip güldüm.
-Ee ne o zaman?
Pencerenin camından bakıp onunda bakmasına sağladım.
-Ne görüyorsun?
-Ayy yiğiti görüyorum ne kadar da yakışıklı ya analar neler yaratıyo diyip sapıklaştı.
-Hayır Irem başka ne görüyorsun
- Düşündüğüm şey değil değil mi? Hayır yani ayaz deme bana nolur Öykü!
Anlamsız bakışlarımı ona gönderdikten sonra omuz silktim. O anda bana bakıp "ayrıca neden şimdi haberim oluyor" dedi sitem ederek.
-ilk duygularımdan emin olmak istiyordum, hislerinden. Ama artık eminim çünkü onu görünce böyle midemde filler tepişiyor. Kulaklarımda çanlar çalıyor, kalbim de sanki roman oynuyorlar.
Ireme baktığımda sırıttı "o ne öyle be hissetme daha iyi" diyerek Güldü.
-Ee Öykü hanım o zaman kalk gidiyoruz.
-ne nereye?
-Onların yanına diyip göz kırptı
Ilk başta mırın kırın etsemde sonra kabul ettim. Beni farketmesi lazımdı, benim bu okulda okuduğumu ama tabiki ondan hoşlandığımdan haberi olmamalıydı, zaten olsa da umrunda olmazdı bütün kızlar onu konuşurdu. Bahçeye indiğimizde İrem'in zoruyla voleybol oynadık onlar ise basketbolu bırakıp bankta oturuyorlardı. Aralarında bizim sınıftan Berkte vardı. Voleybol oynarken top onların oraya kaçtı mecburen ben gidip ki
almak zorunda kaldım. Onlara yakın yere gittiğimde Berk seslendi. " Öykü bir baksana" dönüp Berke efendim der gibi baktım. "Bugün gözlerini görememiştim de kanka" diyip sırıttı. Bende ona bakarak güldüm. Gözlerim ayaza kaydı bana bakıyordu ama yüzündeki hisleri çözemiyordum. Topu alıp oyunu başlattım ama karşı takımdaki çocuk kafama topu atınca yere düşmekten zor anda kurtulmuştum arkamdaki eller sayesinde... Kim olduğuna bakmak için arkamı döndüğümde tanımadığım bir çocuk tutuyordu beni "teşekkür ederim" deyip mırıldandım. Çocuk ellerini belimden çekmeyince, tekrar teşekkür ettiğimi belirtip kollarından kurtulmak istedim. Tutmaya devam edince bağırmaya başladım, bağırdığım an Berk geldi ve çocuk ellerini belimden çekti o Sırada da Berkten güzel bir yumruk yedi. Ben Berki tutmaya çalışırken,Yiğit ve Ayaz geldi tabi iremde hemen yanımıza. Ayaz araya girip Berk'e doğru;
-Hayırdır kardeşim dedi.
-Abi kardeşimi rahatsız ediyordu diyip beni gösterdi. Bana ruhsuzca bakıp çocuğa bir tane de ayaz yumruk attı.
-Bir daha seni bu kızın yanında görmeyeceğim diye tısladı.
-Bu değil diye mırıldandım bende. Bana anlamsızca bakarken" bu dedin ya adım Öykü bu diye hitap edilmesinden hoşlanmıyorum" bana bakıp sonra yürümeye başladı. Irem de o ara tabi yiğitle konuşmayı ihmal etmemişti. Irem ve Berkle baş başa kaldıktan sonra Berk'e iyi misin gibi bir Sürü soru sordum ve oda yanımızdan kaçıp sevgilisinin yanına gitti. İremle bankalara doğru Yürürken o çocuk yine kolumu tuttu. "Senden vazgeçmeyeceğim Öykü çünkü sen, sen benim ruh eşimsin" dedi. Çocuğa bağırıp çağırdım ama hala peşimden ayrılmıyordu en sonunda tokat atmıştım. Ama onda bile gitmemişti, iremde bağırınca herkesin dikkati bize dönmüştü. Ireme ters ters baktım bu kadar çağırmasına gerek yoktu. Yanımıza Ayazların gelmesi sadece 20 Sn sürmüştü. Yiğit çocuğa bir yumruk daha attığında ayaz beni çekiştiriyordu.
- Ama bir saniye durur musun? Arkadaşın çocuğu çok kötü yumrukluyor dedim.
-Onu savunacaksın boşuna senin için kavga etmiş oluruz dedi mırıldanarak. Kolumdan tutarak beni okuldan çıkardı, anlamsız bakışlarım sürüyordum ona karşı neden böyle bir şey yapmıştı ki?
-Niye beni okuldan çıkardın yani sınıfa gitseydik en azından
-Çok zekisin ben bunu düşünemedim zaten
Yüzüne boş boş baktım benimle dalga mı geçiyordu?
- Bak kızım o çocuğu tanıyorum sapığın önde gideni biraz da delilik var hergün bir kıza musallat olur seni okuldan çıkartmasaydım akşamki mezesi sen olurdun.
Şaşırmış bir şekilde baktım ayaza kahramanım diye sarılmak geçiyordu içimden. Motoruna doğru yürüdüğümüzde "hadi atla seni eve bırakayım"
-Sürmeyi biliyor musun? Dedim şüpheli bir sesle
-Yani 4 5 kere düşmemi saymazsak fena değil diyip hafif gülüş attı, ya da ben öyle hissettim bilmiyorum.
-Ayy çantam falan Sınıfta şimdi kalmasın sen git ben otobüsle giderim ya çok şey yapmayalım çok teşekkürler çok Sağol dedim yapmacık bir gülümsemeyle. Tam giderken kolumdan tuttu. " Korkma korkma iyi sürdüğümü söylerler, ayrıca Yiğit'e söyledim arkadaşına söyleyip çantanı alacak getiririm akşam" başımla onaylayıp arkasına bindim evi tarif ettikten sonra gaza bastı. Korkudan bir yandan Ayaz'a sarılıp bir yandan çığlık atıyordum. Eve geldiğimizde yavaşca kaskı çıkartıp ona verdim. Elini uzatıp saçımı düzeltti, teşekkürler diye mırıldandım sanırım şuan kızarıyorum.  Tam arkamı dönüp giderken "Ayaz" dedi. Arkamı dönüp baktım "Adım Ayaz" diyip gülümsedi. Ben de içten gülümseyerek "adını bilmeyen yok" deyip içeri girdim. Kapıyı kapattığımda, motorun sesi geldi. Kalbim ağzımda atıyordu, harika bir histi bu! Içeriye doğru yürüdüğümde evde kimsenin olmaması beni mutlu etmişti açıklama yapmak istemiyordum. Kendimi koltuğa attığımda bugünü düşündüm telefonum da yanımda değildi. Canım sıkılırken birden aklıma geldi
-Ben Ayaz'a sarıldım!

Bensiz YapamazsınHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin