Sinirle tuvaletten çıktım ve bahçeye çıktım. Zil daha çalmamıştı zilin çalmasını beklerken yaprakları koparıp durdum. Ayazların sınıfa bakarken bana baktığını gördüm içimdeki fırtına dinliyordu. Ne yapacaktım hiçbir fikrim yoktu. Nihayet zil çalmıştı Irem ve Berk koşturarak bana geldi. "Kızım derse niye girmedin hoca yok yazdı" diye çemkirdi bana. Berk anlamış olacak ki " ne oldu " dedi. Irem yüzüme bakarken herkes teneffüse çıkmaya başlamıştı. Ayazı gördüm bana doğru yürürken bende ona doğru yürüdüm. Hayır ağlayamazdım şuan değil, güçlü ol Öykü ilk darben değil güçlü ol. Bana dokunmaya kalkarken elinden tutup okulun ortasına götürdüm. Şaşkınca bana bakıyordu, ben onun suratına izlerken dudaklarına yapıştım. Herkesin ortasında, herkesin gözü üstümüzdeydi bunu hissediyordum. Bana karşılık vermesini beklemeden kendimi geri çektim. Gözlerim dolmaya başlamıştı.
-Ege'ye gidip iddiayı kazandığını ama beni kaybettiğini söyle.
Arkamı döner dönmez gözümdeki yaş aktı. Şuan olmaz diye kendimi sıkıyordum yürümeye başladım. Ayaz arkamdan gelerek kolumu tuttu. "Bırak" dedim yere bakarak "bırakamam Öykü ne olur dinle" "Ayaz kolumu bırak" diye bağırdım bu sefer gözlerinin içine bakarak söyledim. Kolumu serbest bıraktı gitmeme izin verdi. Güvenlik yoktu rahatça çıktım dışarı arkamdan berkte geldi. "Siz gidin" dedim kırılgan bir sesle Berk ise bana sarılarak "Saçma Saçma konuşma iremde çantaları alıp gelecek" dedi. Daha çok sarılarak sakinleşmeye çalıştım ama olmuyordu hıçkırıklarım son bulmuyordu. Irem gelir gelmez Berk'in Arabasına atlayıp bizim hep gittiğimiz köşemize gittik. Inciraltında bir yerdi ama kimse bilmezdi orayı...
Arabadan indiğimde kazağımı üstüme geçirdim, titriyordum. Hava o kadar soğuk değildi ama ben yorulmuştum. Denize doğru bakıp "bence ben lanetlendim, mutlu olamayacağım" irem gelip koluma girdi. "Saçmalama bebeğim çok mutlu olacaksın" ona bakarak gülmeye çalıştım. Biliyordum hiçbir şey normal olmayacaktı ben her zaman mutsuz olacaktım. En son ne zaman mutlu olmuştum, sanırım Ayaz'laydı ama onunda şuan acısını daha beter çekiyorum. Berk'te kolunu atarak ''Sen mutlu olacaksın'' dedi. Gözyaşlarım daha çok artmıştı;
-Ben artık çok yoruldum babamdan sonra zar zor toparlandım. Annemin gidişi zaten beni darmaduman etti, onu atlatamadan şimdi de Ayaz ben ilk defa birinden hoşlandım belki de aşık oldum. Niye böyle oldu ben anlamıyorum gerçekten.
Daha çok ağlamaya başladım, ikisi birden sarıldı. İrem de ağlamaya başlamıştı, ona daha sıkı sarıldım. Hayat benimle dalga geçiyordu ama aynı zamanda o kadar da güzel dostluklar vermişti bana. Biraz daha durduktan sonra ben sakinleştiğimde eve gitmek için arabaya bindik. Ayaz hiç aramamıştı, bu halde eve gitmek istemiyordum. İremin annesi Hanife teyzeye de durumu anlatamayacağım için Berk'lerde kalmaya karar verdim. Derin zaten bizde kalıyordu, sıkıntı olmazdı. İlk başta İrem izin almak için eve gitti. Berk'te peşinden indi beraber ikna edebilirlerdi. Araba da sessizce duruyordum ve radyoyu açtım. (medyadaki şarkı) Şarkıyı mırıldanmaya başladım, söyledikçe gözyaşlarım daha çok akıyordu. ''Sen sevda mısın yoksa yalan dolan, püsküllü belam olan derde salan'' söylerken İrem sevinçle içeri geldi ve izin verdi dedi. Onun bu haline gülümsemiştim, Berk çok konuşmuyordu. Benim ağlamama o da dayanamazdı biz üçümüzde çok yakın arkadaştık küçüklükten beri hep birbirimizin yanındaydık.
Eve geldiğimizde arabadan indik ve içeri girdik. Kendimi hemen koltuğa attım, ve uzandım. İrem de tekli koltuğa oturmuştu. Berk'te ''siz rahatınıza bakın kızlar ben birazdan gelirim'' nereye dememe fırsat vermeden kapıyı vurup çıkmıştı belli oda sinirlenmişti. İrem'e baktığımda bana gözlerini dikmiş bakıyordu. Dudak büzerek ona baktım ve gözlerimi kapattım, uyursam geçerdi!
BERKTEN
Öykü'yü okulda öyle görünce bir bokluk olduğunu anlamıştım. Ama ayazla alakalı olduğunu anlamamıştım, araları gayet iyiydi. Ama Ayaz'a yürüyüşünden de belliydi, bize okuldan çıkınca zar zor durumu anlatmıştı ve kalakalmıştım. Ayaz'ın öyle şeylerle işi olmazdı, Ege piçi inat yaptırmıştır. Arabayı kullanırken direksiyonu kırdım ve Ayaz'lara doğru gitmeye başladım bu öfke geçmeyecekti. İkisi de kardeşimdi ama Öykü daha ağırdı o kırılgandı aramızdaki en masum oydu. Ayaz'lara geldiğimde arabayı park etmeden indim. Kapıyı sertçe çaldım ve hizmetçileri açtı ona sormadan ilerlemeye başladım, ayazın odasına girdiğimde sigara içiyordu ve ayağa kaldırıp bir tane yumruk geçirdim yüzüne hiçbir tepki vermemiş öylece durmuştu bir tane daha vurdum. Ayaz en son yerden kalktı ve kollarını açtı
-Vur Berk daha sert vur hadi diye bağırdı
Donup kaldım, delirmiş gibiydi. En son tekrar bağırdı ''hadi'' diye bir tane daha yumruk attım. Bu sefer yere düştüğünde ''geçmiyor amk'' diyip yüzünü bacaklarına yasladı. Bu durumu içimi yakmıştı, belli oda üzülüyordu. Ben de yaşamıştım ve şuan ona yalnız kalmak iyi gelecekti ya da Öykü ama yalnız kalması herkes için daha iyiydi. Sırtını sıvazlayıp ''dayanamadım kardeşim'' dedim. Yüzüme bakmadan dışarı çıktım. İçim daralıyordu arabaya binip eve gitmeye başladım.
AYAZDAN;
Sınıfın camından Öykü'ye bakıyordum, yine her zamanki gibi bir şeylere üzülmüştü. Onu öyle görüp dışarı çıkamamak çok canımı yakıyordu. İzlemeye devam ettim kendi kendine konuşuyordu bu haline gülümsedim. Öykü tatlı kızdı, ondan hoşlanıyordum ama canını yakmak istemiyordum. Çünkü benim adam gibi sevgilim olmazdı hep tek gecelik olurdu. Onu izlerken zil çaldı, apar topar kalktım ve yanına gitmeye çalıştım. En son kattaydım geç inmiştim, İrem ve Berk yanındaydı ve Berk sinirliydi bende onlara doğru yürürken Öykü kırılgan bir şekilde bana gelmeye başladı ve okulun ortasına çekip dudaklarıma yapışmıştı herkesi hiçe sayarak hocaları, arkadaşlarını kimseyi düşünmeden öpmüştü şaşırdığım için karşılık veremedim ve sonra bana iddiayı söyleyip çekip gitti kolundan tuttum ama ne diyeceğimi bilmediğim için bir adım daha atamadım. Ben ne yapmıştım, bir anlık öfkeyle o masum kızı yerlebir etmiştim. İddiayı kazanmıştım ama Öykü'yü kaybetmiştim onu kaybedemezdim! Zaten geç buldum onu bu kadar erken kaybedemezdim. Onun yanında kendimi mutlu hissediyordum, huzurluydum. Onun o bakışı için canımı verebilirdim. Eve geldiğimde iki paket sigara bitirmiştim ve hala içiyordum. Anılarımız gözümün önünden geçiyordu şu kısacık zamanda meğer ne çok şey olmuş benim için. Berk odama daldığında yüzüme yumruk yedim, karşılık veremedim veremezdim. Haklıydı ve daha çok vurmasını söyledim. Vurdu, en son dayanamadım ve gözyaşlarıma engel olamadım. Yüzümü bacaklarımın üstüne koydum ve kendimi serbest bıraktım. Ben ne bok yemiştim ben şimdi ne yapacaktım, korktuğum başıma gelmişti. Ben Öykü'ye aşık olmuştum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bensiz Yapamazsın
Teen Fiction'Aşk çok güzeldir ama güzel olduğu kadar da çok canını yakar'' Abimin bana söylediği tek söz. Ben hiç aşkı tatmadım, ama onun gözlerine baktığımda kayboluyorum. Yanında zamanı durdurmaya çalışıyorum, diğer yanımı bulmuş gibi hissediyorum. Ayaz... Be...
