Gece uyandığımda Ayaz yanımda değildi, uyku sersemi kalkıp salona doğru yöneldim ve yine telefon konuşmalarına şahit oldum. Dişlerini sıkarak ''uzak dur'' diyordu, beni gördüğünde telefonu kapatıp koltuğa fırlattı ''ne zamandır buradasın'' içeri girerek ''çok değil'' dedim. Ağzını açacağı sırada ''kimdi o sabahta sinirliydin anlatacak mısın'' Ayaz gözlerimin içine bakarak ''seni ilgilendirdiği zaman anlatırım'' bakışları o kadar derindi ki kavga etme gücü bulamadım kendimde deli gibi merak ediyordum ''anlatmayacaksın yani Ayaz ben senin sevgilinim'' sesim son kelimelerde bağırarak çıkmıştı. ''Öykü sevgilimsin diye her boku sana anlatmak zorundamıyım'' onunda ses tonu yükselmişti artık bağırarak konuşuyorduk.-Sen kendinde misin Ayaz? Ne demek zorundamıyım evet zorundasın bana her şeyi anlatmak zorundasın.
-Değilim diyerek hala beni tersliyordu.
-Öyle mi? dedim ses tonumu yükselterek
-Öykü zorlama
-Zorlarsam ne olur
-Sikerim uğraşamam
Son sözü bu olmuştu ''sikerim uğraşamam'' diyerek kapıyı vurup çıkmıştı. Koltuğa kendimi attım arabanın çalışma sesini duyunca gözyaşlarımı serbest bıraktım boku bokuna kavga etmek bu oluyordu. Neye sinirlenmişti anlamıyorum ayağa kalkıp cama doğru yöneldim beni burada yalnız bırakmıştı, korkuyordum ıssız yerde kalmaktan daha çok korkuyorum. Ağlamam daha çok hızlanınca İrem'i aramak istedim ama yoktu lanet olsun ki Ayaz telefonumu kırmıştı ve evde telefon yoktu. Ne yapacağımı düşündüm ama aklıma hiçbir şey gelmiyordu. Dışarı çıkıp yürüsem, çok sessiz ve ıssızdı. Televizyonu açıp koltuğa bağdaş kurdum, Ayaz beni böylece bırakıp gitmişti hiç düşünmeden ne yapar diye düşünmeden. Ben nerede hata yapmıştım, Ayaz'ı tanımak istiyordum onun sorunu benim sorunum olsun istiyordum sadece aşk bu değil miydi zaten derdi derdin, mutluluğu mutluluğun. Kitaplarda, filmlerde böyle değil miydi?
Göz kapaklarım yavaşca kapanmaya başlamıştı, deli gibi üşüyordum ama kalkıp battaniye alamazdım. Uzanıp bacaklarımı kendime göre çektim saat 5'e geliyordu ve gözlerimi kapattım, uykuya dalmak üzereyken bir araba sesi duydum ve hemen gözlerimi açtım. Kapının çalmasıyla kapıya yürüdüm ve Ayaz olmasını dileyerek açtım. Gelen adamı tanımıyordum, ''Ayaz nerede?'' ''Siz kimsiniz?'' ''Ufaklık Ayaz nerde?'' sesi sert çıkmıştı. ''Bilmiyorum'' diyerek beni iktirip içeri girdi. Arkasından baktığımda arka tarafında silah vardı o sırada kaçmam gerektiğini hissettim. Adam odaları dolaşırken hemen ayakkabıları giyip koşmaya başladım, güneş yeni yeni çıkmaya başlamıştı hava soğuktu ve ben deli gibi koşmaya devam ediyordum. Anayola çıktığımda otostop çekmekten başka çaremin kalmadığını düşündüm. Gelen ilk arabaya el kaldırdım fakat durmadı, iki üç, dört en sonunda bir tane yaşlı amca ve teyze durdurdu arabasını ''beni göztepeye bırakabilir misiniz?'' ''tabi kızım diyerek kapıyı açtı yaşlı teyze. Arabaya bindiğimde teyze hemen 'kaloriferi açtırdı ''Mahmut üşümüştür kız. (bana dönerek) kızım senin ne işin var burada bir şey olmamıştır inşallah polise gidelim istersen'' ona sıcak bir bakış atarak ''yok teyzecim ben arabamla gezintiye çıktım, ama arabam bozuldu yanımda da telefonum yoktu o yüzden böyle kaldım.'' İnanmış olacak ki önüne döndü ve başka konuşma geçmeden beni evime kadar bıraktılar ''çok teşekkür ederim çok sağolun'' diyerek arabadan indim. Berk'lere gelmiştim, şuan sadece onların evi boştur diye düşündüm ve kapıyı çaldım. Kapıyı Yiğit açtı uykusuzdu, gözleri kızarmıştı ''Öykü'' şaşırmıştı. ''Berk nerede?'' hem yürüyüp hem Berk'e bakıyordum salonda oturuyordu, koltukta yatan biri vardı, uzun dağılan saçları ve masum uyuyuşu evet Ayaz'dan başkası değildi. Berk bana baktığında ''Öykü'' dedi. Ayaz ''Öykü mü'' diyerek yerinden kalktı, göz göze geldiğimizde hemen arkamı döndüm ve yürümeye başladım. ''Öykü'' diyerek arkamdan bağırmaya başladı. Arkamı dönüp ''sakın Ayaz sakın ismimi ağzına alma nasıl bir pisliğin içindesin bilmiyorum ama beni yalnız bıraktın uzak dur benden'' diyerek yürümeye devam ettim. Arkamdan gelmemişti, bağırmamıştı sadece dış kapıdan çıkarken cam sesi duydum. Kapıdan çıktığım sırada Berk yanıma geldi ve kollarıma ceketi bıraktı beraber yürümeye başladık. ''Ne oldu'' gözlerim ağlamaktan kızarmıştı ve yanıyordu ''ne zaman geldi'' diyebildim sorusuna cevap vermedim. ''Sabaha karşıydı zaten sarhoştu hemen sızdı'' ''Anladım'' konuşmak istemediğimi anlayacak ki beni eve kadar sessiz bir şekilde bıraktı ''İremi arayayım gelsin hep beraber duralım'' olur anlamında başımı salladım onlara ihtiyacım vardı. Belki de sadece Ayaz'ın kollarına ihtiyacım vardı.
Salona oturduğumuzda üstüme kalın bir şeyler getirdi Berk, ''sen bunları giy bende sana çay koyayım sıcak sıcak iyi gelir'' uzattıklarını elime aldım ve Berk çıkınca üstümü değiştirdim, saçımı topladım. Kapı çaldığında kalkmama izin vermeden mutfaktan koşturarak ''ben bakarım'' diye çıktı. İrem geldiğinde Berk elinde çaylarla bize servis yapıyordu, ölse yapmazdı Berk, gerçekten kötü gözüküyordum demek ki. İrem ''anlat artık'' dediğinde tekrar o anlar aklıma geldi ve gözümden tek damla yaş aktı ve elimle usulca sildim. ''Dün Ayaz'la yazlığa gittik sabah kaldırdı götürdü beni sabah telefonda birileriyle konuşuyordu ve sinirliydi. Yolda giderken kavga ettik telefonumu kırdı sonra tam düzeldik, uyuduk. Gece uyandığımda yanımda değildi bende gittim baktım yine telefonla konuşuyordu yine sinirliydi. Sorduğumda seni ilgilendirmez dedi, tartıştık. Sikerim uğraşamam diyip kapıyı vurdu çıktı beni yalnız bıraktı'' Berk araya girip ''sıkmasaydın keşke'' İrem ise ordan atlayarak ''ne demek sıkmasaydın bilmeye hakkı var'' onları dinlemeyip anlatmaya devam ettim. ''Sonra televizyonu açtım korkuyordum zaten, en azından bir ses olsun dedim. Uykuya dalmak üzereydim kapı çaldı Ayazdır diye açtım belki beni bırakmamıştır ümidiyle açtım. Adam çıktı karşıma.'' Berk yumruklarını sıkarak ''Bir şey mi yaptı Öykü sana'' kafamı ona çevirip ''hayır hayır Ayaz'ı sordu bende bilmiyorum dedim öyle diyince inanmadı, iktirip odalara bakmaya başladı. Belindeki silahı görünce bende koştum otobana çıktım koşarak orada da mecburen otostop çektim" irem "otostop" mu deyince "aynen şansıma yaşlı amca ve eşi çıktı aldılar beni Berk'lere bıraktılar sonrasını biliyorsunuz zaten" ortam sessizleşmişti. Sessizliği bozup "Berk Ayaz neyin içinde" bana bakarak "bunu sana ben anlatamam biliyorsun" evet biliyordum Berk laf taşımazdı, anlatmazdı.
Okula gitmeyim yatağımda İremle beraber uzanıyordum. Çok canım yamıyordu sanki kalbimi yakıyorlardı Ayaz'ı düşündükçe alevleniyordu ve daha çok canımı yakıyordu. Oflayarak doğruldum benimle beraber İrem de kalktı "iyi misin" başımı hayır anlamında salladım elimi kalbimin üstüne koydum "burası çok acıyor, sanki söküyorlar sanki kalbim çalışmak istemiyorda diğer organlarım zorluyormuş gibi ve ben dayanamıyorum" irem gelip sıkıca kollarını sardı "yapabileceğim tek şey bu"
Ayazdan;
Öykü beni çok zorlamıştı, ona anlatamayacağım şeyler vardı ve o çok üstüme gelmişti. Kavgamız şiddetlenince bende çıkıp hava almak istedim belki birbirimizi daha çok kırmamak için onu orada yalnız bırakmak istemedim ama mecburdum yapmazsam daha çok kavga edecektik. Arabaya bindiğimde bir meyhanenin önünde durdum, rakı içtim gözlerim doluyordu ama babamın mafya olduğunu belaları üzerime çektiğimi söyleyemezdim. Şimdi o piç Uras benimle uğraşırken olmaz. Biraz kafam iyi olduktan sonra, Berk'lere doğru gitmeye başladım ve onlarda da bira içtim sabah olmaya başlamıştı ben hala öyküyü sayıklıyordum kimseye bir şey anlatamamıştım. Yarı uykulu yarı uyanıkken öykünün sesini duydum, öykümün. Hemen yerimden doğruldum ağlamıştı gözleri kızarmıştı bu kadar mı üzülmüştü. Yanına gittiğimde beni tersledi ben ise gidecek gücü kendimde bulamadım, bulamazdım onu öylece bırakıp gittim ve geri dönmedim. Yiğite dönüp "ne bok yiyeceğim ben" yiğit bana bakarak "abi abarttı bir kavga ettiniz diye bunları yapması saçma" haklıydı, tek bir kavga da beni görmek istemediğini söyledi.
Yiğite tekrar dönüp "ilk kez burası acıyor be kardeşim..."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bensiz Yapamazsın
Teen Fiction'Aşk çok güzeldir ama güzel olduğu kadar da çok canını yakar'' Abimin bana söylediği tek söz. Ben hiç aşkı tatmadım, ama onun gözlerine baktığımda kayboluyorum. Yanında zamanı durdurmaya çalışıyorum, diğer yanımı bulmuş gibi hissediyorum. Ayaz... Be...