Sabah okula abim bırakmıştı, karnım çok ağrıyordu her ay böyle olurdu zaten o acıyı mutlaka çekerdim. Abim okulun içine girdiğinde "istiyorsan gitme bak" diye bir teklifte bulundu ama hayır diyip arabadan indim. Sınavım vardı ve kopya çekmezsem olmazdı, arabadan indiğimde bahçede kimse yoktu bir kaç grup insan vardı o kadar. Karnımı tutmamaya özen göstererek adımları attım, Berk'in koluma girmesiyle kendi ağırlığımı ona verdim "iyiki geldin" dedim. "Günleri biliyoruz güzellik" dedi utanarak önüme döndüm tamam onlar benim ailemdi ama unutmalarını isterdim. Sınıfa girmeye çalıştığımda Ayaz Koşarak yanıma geldi "neyin var senin" dedi endişeli sesiyle "hiç" dedim ama inanmamış gibi karnımın üstündeki elimi tuttu onu oraya ne zaman koymuştum ben "belli" dedi sonra Berk'e dönüp "tamam bende kardeşim Sağol" dedi. Berk bozulmuş gibi oldu ama sonra "dikkat et" diyip devam etti. Sınıfa girmek istediğim an ayaz beni çekip kantine götürdü "Ayaz derse girmemiz gerek" "yemişim dersini" dedi. Sinirlenmişti, neye olduğunu anlamamıştım. Kantine geldiğimizde beni oturttu ve bir şeyler almak için kantine gitti. Geldiğinde kendisine Çay bana da adaçayı almıştı. "Bu iyi gelirmiş öyle yazıyordu internette" gülümseyerek ona baktım ve içmeye başladım. "Aşkım bunun tadı çok kötü ya" ayaz çayını karıştırırken durup bana baktı "senin aşkım diyen ağzını yerim bir insana bu kadar mı yakışır ya" diyip burnumu sıktı. Sılanın kantine girmesiyle bu büyülü an bozuldu. "Ayazcım hoca sana bakmamı istedi yok yazdırmadım da" dedi baygın bakışlarını göndererek "bugün derslere girmiyorum Sıla" Sılayla beraber "ne" dedik. Ayaz bana dönüp "çünkü sevgilimle zaman geçireceğim" diyip güldü. Sıla da kendine söylendiğini sanıp "o zaman çantamı alayım" diyip bana göz kırptı. Gözlerimi tekrar ayaza götürmemle ayaz elini uzattı ve sılanın gözleri yerinden çıkacak gibi oldu. Gülümseyerek elini tuttum ve çıkışa doğru Yürüdük, koridorda durup "ayaz benim sınavım var" "hallederiz" diyip elimi sıkıca tuttu. Bana güven veriyordu yanında güvendeydim. Ele ele okuldan çıktık, arabaya bindik. Nereye gittiğimizi bilmiyordum ta ki hastane yazısını görene kadar. ''Ayaz ben gelmem gelemem bana her şeyi yap ama beni götürme o canilere'' bana bakıp ''cani'' diyip gülümsedi. ''Cani tabi beyaz önlüklü caniler'' diyip bağırdım. Bu halime gülümsemişti, hastaneye geldiğimizde aradan inmek istemedim ama Ayaz vazgeçer mi? Vazgeçmedi bacaklarımda bir el hissettim ve daha sonra burnum boynuna çarptı. ''Bak beni taşı taşıma demiyorum ama böyle yerlere taşıma yani'' sözlerime devam edemeden dudağıma bir öpücük kondurdu, vücudum alev alıyordu.
Acile girdiğimizde hemşireler serum takmak için çabaladılar ben ise Ayaz'a bağırmakla meşguldüm, en sonunda ''sen nasıl doğuracaksın ya valla merak ediyorum'' deyip bağırdı bana. Bende ona kafamı kaldırıp dişlerimi sıkarak ''bak özel günümdeyim iyi davran bana'' dedim. Hemşire bu halimize gülmüştü ben ise sert bakışlarımı ona da göndermiştim. Tam iğne vurulacağı sırada Ayaz elimi tuttu, benim yanımda olmak ister gibiydi, gibisi fazla istiyordu.
Serum bittikten sonra arabaya bindik ''affetmiyorum seni kesinlikle affetmiyorum'' diyip duruyordum. ''Ağrın geçti mi?'' sessiz kalmak istemiştim çünkü ağrım geçmişti. Cevap arayan gözlerini üstümde hissedince ''yani geçti sayılır'' dedim. ''Sayılır mı? Tekrar gidiyoruz'' diye tehdit edince mecburen geçtiğini söyledim. Aslında geçmişti ama söylemek istememiştim. Ayazlara geldiğimizde evde kimse yoktu anahtarı takıp kapıyı açtı. Ben ise çekinerek adımları atıyordum farketmiş olacak ki ''burası senin de evin artık çekimser davranma hatta gel bak sana bir çekmece ayarlayalım artık burada da kalırsın'' o kadar tatlıydı ki dayanamayıp dudaklarından öptüm. İlk başlarda şaşkınlıktan karşılık vermedi ama sonra ben hakimiyetimi kaybettim ve ipleri o aldı eline. Kapının çalmasıyla ''sikeyim'' diyip kapıya yöneldi Ayaz. Karşımızda İrem ve Yiğit'i beklemiyorduk, sanırım kavga etmişlerdi. İçeriye davet ettikten sonra önden onlar arkadan biz salona yöneldik salona girmeden Ayaz beni belimden tutup ''öpüşmenin devamı daha iyi olacaktı sanki'' dirseğimle karnına vurdum beni utandırmıştı!
Koltuklara oturduğumuzda Ayaz yanımda kolunu atmış ben ise göğüsüne yaslanıp elini tutmuştum. İrem konuşmaya başlayınca dikkatimi o yöne verdim. ''Beyza diye bir kız var ya hani bizim okulda kaşar olan, o bunun eski sevgilisiymiş beyfendi sözde onu çok sevmiş neyse işte kantinde oturuyoruz kız geldi yanımıza Yİğit'i öptü'' ben oha dediğimde ''yanağından'' diyip devam etti '' yanağından öptü bu öküz kendini çekmedi ya bir de bana diyor ki ne olacak arkadaşız eski sevgiliden arkadaş olur mu? Hangi çağda yaşıyoruz yani ne dicekler canım bu yeni sevgilim bu da eski sevgilim mi? Bir kere toplum hoş karşılamaz'' Ayaz lafını kesip ''abartma eski sevgilisi tamam kıskanmış olabilirsin ama abartma'' Ayaz'ın göğsünden kalkıp ''ne demek abartma eski sevgiliden arkadaş olmaz''
-Olur demiyoruz ama kız bir anda öptü ne yapayım anlamadım bir bok dedi Yiğit
-Yİğit bak seni gebertirim bak senin önceki hayatın beni ilgilendirmez ama ben üçüncü kişilikleri istemiyorum dedi İrem.
Kavga gittikçe alevlendi ve beni bir korku sardı. Ayaz'la ayrılırsak kaybederdim, ister istemez yüzüm düşmüştü. Ayaz farketmiş olacak ki beni yardım etmem için mutfağa çağırdı. ''Makarna yapar mısın'' dedi masumca ''yaparım'' deyip dolapları karıştırmaya başladım, Ayaz tencere getirdiğinde ''neyin var'' dedi ''hiçbir şey'' diyecekken ''seni tanıyorum ne oldu'' Tencereye su koyup Ayaz'a döndüm.
-Korkuyorum.
-Neyden?
-Ayrılırsak seni kaybederim ben sana bu kadar kısa sürede alışmışken ayrılmaktan korkuyorum.
Gelip yanıma sarıldı, sımsıkı sarıldı ''belki bu lafı herkes söyler ama ben seni bırakmam sana yemin ediyorum seni bırakmam. Ben mutluluğu sende buldum, hayatımı yoluna koydum. Senin masumluğunla saflığında kayboldum. Böyle korkma ben senden ayrılmam''
Bu sözler biraz olsun içimi rahatlatmıştı, bende sıkıca sarılıp burnuma kokusunu iyice çektim. Makarna yapıp içeriye girdik, girdiğimizde barışmışlardı. Onların bu haline gülümsemiştim, Ayaz'a baktığımda oda bana bakıp gülüyordu. Gülümsemem daha çok çoğaldı ve öpücük attım, oda buna karşılık dudağını büzdü. İrem bana bakarak ''bugün hep beraber mi kalsak?'' Ayaz'la anında birbirimize baktık içindeki ışığı görebiliyorum. Bu sefer dudak büzme sırası bendeydi dudağımı büzüp ''abim'' dedim. Abim dediğim an telefonuma mesaj geldi.
Gönderen:İYİKİM
Bir daha öyle dudağını büzme burada deliriyorum...
Mesajı okuyup gülümsedim, Yiğit ise hemen atladı ''Ayaz telefona bakıp gülümsedi benden söylemesi kardeşim boynuz çıkmasın'' kafasına yastık attığım eliyle tuttu ve ''refleks'' diyip gülmeye başladı. İrem ''sorumuza dönelim, abini arayalım bakalım ne diyecek''tamam diyip abimi aradım ve mutfağa gittim, abimle zor da olsa konuştum. Ama çok utanmıştım yani sevgilimde kalacaktım sonuçta konuştuktan sonra salona yöneldim herkes bana bakıyordu bende derin bir nefes aldım ve kendimi Ayaz'ın yanına attım, dudağımı büzdüm ve İrem'e baktım ''yapma be'' deyip oda kendini geriye attı ''izin verdi'' dediğimde sevinç çığlıkları atmaya başladı '' 1 haftalığına Ankara'ya gidecekmiş ama 1 hafta bizde kalman gerek'' dediğimde ''tabiki'' dedi. Ayaz'a baktığım an dudağıma yapıştı ne oldu dememe kalmadan Yiğit öksürmeye başladı ''Abi biz gidelim istersen'' Ayaz ise hiç takmayıp televizyona bakmaya başladı, herkes durumu unutmuşken Ayaz'ı cimcirip ''herkesin içinde utandırmasana beni'' diyip küsmüş gibi yaptım. O ise İrem'leri gösterdiğinde ağzım açık kalmıştı tamam öpüşmek güzel ama bir nefes alın kardeşim. Gülüp önüme döndüm, bugün Ayaz'la kalacaktım ve anı yaşayacaktım...
![](https://img.wattpad.com/cover/47688528-288-k947433.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bensiz Yapamazsın
Novela Juvenil'Aşk çok güzeldir ama güzel olduğu kadar da çok canını yakar'' Abimin bana söylediği tek söz. Ben hiç aşkı tatmadım, ama onun gözlerine baktığımda kayboluyorum. Yanında zamanı durdurmaya çalışıyorum, diğer yanımı bulmuş gibi hissediyorum. Ayaz... Be...