Meraba Arkadaşlar, biliyorsunuz ki bölüm düzenlemesi yapıyordum ve aklıma şöyle bir şey geldi iki kitap şeklinde yapmak yerine bir kitabın içinde iki kısımla yapmak daha mantıklı olucaktı 1.Kısmımız, Veda Busesi ki bunu ilerleyen zamanlarda neden olduğunu anlıyacaksınız eğer okumaya daha yeni başlıyorsanız. İkinci kısım ise yine biliyorsunuz ki sezon finali yapıp biraz kitaba bölüm yazmayı bırakmıştım başladığım bölüm ise ikinci kısım olucak affedin spoi vermek yok o zaman görürsünüz hepinizi çok seviyorum iyi okumalar yorumlara arkadaşlarınızı etiketleyip tavsiye edebilirsiniz yada nereleri beğenmediğiniz konusunda yorum yapabilirsiniz.Yatağımda uzanmış düşünüyordum, gerçekten burdan taşınmak zorundamıydık? Bütün bu anıları bir çırpıda silip atmak kolay mıydı? Annem için.
Bu evde doğdum, büyüdüm ben. İlk mutluluğumu, üzüntümü, heycanımı ve daha nice ilklerimi bu şehirde bu evde yaşadım.
Hani olur ya ağlamak istersiniz, bağırıp, çağırmak, dakikalarca duvarı yumruklamak ama hiç birini yapamayıp bir köşeye sinersiniz şuraya tam kalbinizin olduğu yere bir ağırlık ve boğazınıza oturmuş bir yumru hissedersiniz işte ben şuan tam olarak öyle bir durumdayım.
5 Yaşında ya varım ya yokumdur koşturarak heycanla merdivenleri çıkıyorum bir an önce babamı aldığı hediyeyi görebilmek için.
Ayağım, ayakkabımın bağcığına takılmıştı merdivenlerden yuvarlanmıştım. Nasıl korkmuştu babam bana bir şey olucak diye, şimdide çıkarken takılsam bağcığıma yine düşsem merdivenlerden gelip sarar mıydı beni kollarıyla? Öpüp koklar mıydı yine?
İnsan oğlu her şeyi siliyordu bir anıları birde anıların kalbinde bıraktığı o boşluğu silemiyordu. Yara kapansada sızısı bir türlü dinmiyordu.
Geç kalmamak için komidindeki saate göz atıp ayaklandım. Bugün son randevuya gidecektim, bir an önce o saf kadından kurtulmak için hızla merdivenlerden inip ayakkabılarımı giydim. Mutfaktan çıkan annem ban bakıp,
"Son randevu ha?....Mevsim elimden geleni yapıyorum kızım neden bana yardımcı olmuyorsun 4 ay geçti ve sen kendini kötü hissediyosun diye başka eve bile taşınıyoruz"
Anneme bir şey demeden kapıdan çıktım. 4 aydır ne okula gidiyordum ne de tek bir kelime söylüyordum mecbur olmadığım sürece. Piskoloğum da beni çözemediği için çeşit çeşit saçmalıklara başvuruyordu.
Sonunda odasının önüne geldiğimde hafifçe kapıyı tıklatıp içeriye girdim. 60'larında saçları beyazlamış olan cildi buruşmuş piskoloğum yüzündeki bir ton makyajla bunu kapatmaya çalışmıştı.
Çalışmıştı diyorum çünkü palyaçodan farkı yoktu şuan. Eliyle önce gözlerindeki gözlüğü çıkarım burnun kavisli bölgesinde gezdirdi, oturmamı işaret etti. Hareketlerine bakılırsa bir sorun olduğu apaçık ortadaydı peki sorun olan neydi?
"Bak mevsim 3 aydır burdasın ve olmuyor, okula gitmeni önermekten başka bir şey aklıma da gelmiyor bu son seans bir şeyler anlatmak istermisin?"
Boş boş ona baktığımı anlayınca kafasını sallayıp elindeki kitaba döndü her seans zaten böyle geçiyordu o kitap okuyor bende çıkardığım deftere bir şeyler karalıyordum.
Çantamdan çıkardığım defteri önüme koyarak son kez bir şeyler karalamaya başladım.
"İnsanlar neyin var ? Diyor sorguluyor anlamaya çalışıyorlar. Anlamak yerine azcık rahat bıraksalar belki her şey daha kolay olmayacak mı?
Sen unutursun onlar neyin var? Der ve yine hatırlarsın ya sonra değişirsin yanlızlaşır ve sessizleşirsin bu sana son yazışım çünkü bu aptal saçmalık şu anda bitiyor"
Yerimden kalkıp kapıyı açtığım gibi dışarı attım kendimi, sahilden yürüyerek evime giderken çalan telefon ortamın muhteşemliğini alıp götürmüştü. Telefonu açıp kulağıma götürdüm
"Hadi Mevsim geç kalıyoruz nerdeysen acele et eve gel dikkatli ol!"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sevmeyi Öğret(Düzenlendi)
Chick-LitYıprandılar çok sevdiler her şeye herkese karşı savaştılar ama onları ayrın bir seye engel olamadılar... "Sev tamam mı karşılık beklemeden ben var olsamda olmasamda sev birini kızma sevgilim belki olurya ayrılırsam hayattan sevgiye küsme sevgi aptal...