Selamlar!!! Hayat Bağının 2. Bölümü sizlerle umarım beğenirsiniz arkadaşlar bide alta yıldız işaretine basıp oy verirseniz sevinirim, beğenmediğiniz yerler konular her şekilde yorumda bırakabilirsiniz iyi okumalar💋
Kimi yaralar hiç geçmez hep hissedersin her anında, her dakikanda, her saniyende hatta ve hatta her salisende. Bazı yaralar ise zamanla üstüne toprak atılır derinlere gömülür unutulur ama hayat bu ayağına bir çelme takar ve bir bakmışsın ki gömdüğün yarayı kendi ellerinle eşiyorsun.
Hiç kimsede adil değil işte hayat gibi tutdum dersin düşürürler, uçuyorum dersin kanadın kırarlar, mutluyum dersin üzerler yani anlıycağınız bu dünyada hiç bir şey sizin istediniz gibi gitmez tıpkı şuan içinde bulunduğum durum gibi.
Tamam dedim tutundu hayata açamasada gözlerini benimle yanımda uyanacak dedim olmadı be buldum derken tekrar kaybediyorum onu, yaşamla ölüm arasında savaş verirken o savaşta onu yanlız bırakmak dahada beter ediyordu beni.
Sevmeyi öğrendim kadın ben, seninle beraber sevmek hem dünyanın en güzel hissiyken bir anda korkunç bir hale dönüşüyor ama yine seviyorsun çünkü bitmesinden korkuyorsun tıpkı bir lunaparktasın korku tüneline girmek istiyorsun mutlusun, ya sonra içerdeyken korkuyorsun zamanla alışıyorsun ve gülüyorsun ama bitticeği için tekrar korkuyosun ve üzülüyorsun.
Evet, evet işte sevmek tamamem bu peki sevgilim ben sevmeyi seni severken öğrenmişken sende yaşamayı benle öğrenir misin? Açarmısın o güzel gözlerini bana?
Bir tarafta bitik, yorgun bir adam diğer tarafta solgun yaşama tutunmaya çalışan bir kadın sevgileri büyüktü küçücük kalplerine sığamayacak kadar.
Ares ameliyathanenin bir köşesine oturmuş gözünden akan yaşlarla "Bana geri dön" diye bağrıyordu zordu onun için hayat annesini bir hastalıktan kaybettikten sonra aynı hastalıktan babasınıda kaybetti bir kaç yıl önce şimdi ise aynı masada karısı yatıyordu.
Mevsim uzakta 3-4 yaşlarında kızla oynayan Ares'i görüyordu uyurken kimdi o kız çocukları mıydı? Yoksa diye düşünüyordu. Yanlarına doğru yaklaştığında aralarında gecen şu konuşmaya şahid oldu.
"Babacım annem ne zaman gelicek çok özledim onu"
"Birazdan burda olur Efsa.. aa bak geliyor hatta"
Mevsim ikisinin baktığı yöne baktı fakat farklı bir kadınla karşılaşınca kalbi kavruldu sanki hele birde o kadın Ares'i öpüp "Kocam ve kızım beni özlemiş mi?" Diyince.
Mutlu diye düşündü bırakmamış sevmeyi almış ona yazdığım mektubu dedi ne kadar içten içe kavrulsada o an bir ses duydu Ares'in sesiydi bu arkasını dönüp baktı.
Karşında duran adam bitik bir halde yerde cenin pozisyonda yatmış bir şeyler mırıldanıyordu, Ares'ti bu.
"Mevsim geri dön bana ben sensiz yapamam gittiğin an benden ben gelirim sana kollarımı açarak aç gözlerini sevgilim unutmam seni yaşatırım kalbimde"
Onun bu halini gören Mevsim inanamadı hangisi doğruydu? Bekliyor muydu Ares onu hala? Atıyormuydu kalbi onun için? Mevsim kafasındaki soruları cevaplayamıyordu.
Ares ameliyathanedeki hareketliliği fark edince ayağa kalkıp duvara tutundu, amaliyathanenin kapısından ilk çıkan hemşirenin koluna yapıştı.
"Neler oluyor içerde? Karım nasıl? Lanet olsun susma lütfen bir şey söyle bana...Allah kahretsin"
Hemşirenin kolunu bırakıp ameliyathanenin kapısına yumruğu geçirdi. Oraya girmeliyim Mevsim'in bana, yanında olğumu hissetmeye ihtiyacı var diye düşünüyordu haksızda sayılmazdı Mevsim'in ona ihtiyacı vardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bana Sevmeyi Öğret(Düzenlendi)
Literatura FemininaYıprandılar çok sevdiler her şeye herkese karşı savaştılar ama onları ayrın bir seye engel olamadılar... "Sev tamam mı karşılık beklemeden ben var olsamda olmasamda sev birini kızma sevgilim belki olurya ayrılırsam hayattan sevgiye küsme sevgi aptal...