Veda Busesi-19

79 20 5
                                    

"Ayrılmak istiyorum."

"Ne saçmalıyosun Mevsim sen olmıycak böyle bir şey"

"Evlenmek önemli bir şey ve ben seni sevdiğime inanmıyorum"

"LAN DALGAMI GEÇİYOSUN SEN BENLE BİZİ BİRBİRİMİZDEN BAŞKA KİMSEYİ SEVEMEYİZ AYRILMIYORUM"

"İSTEMİYORUM DİYORUM ARES AYRILDIK BİTTİ UZATMA GİT BURDAN"

"Git burdan öylemi...peki mevsim...peki güzelim"

Fısıltıyla söylediği cümlelerle kapıyı çarpıp gitti daha fazla duramadım boğazıma oturan düğümleri hıçkırıklarla attıyordum.Dayanamıyordum o karşımda her şeyi yaparken ben onu kendimden uzaklaştırmaya çalışırken canım nasıl yanıyordu haberi yoktu.Yanıyordum babamı beni sürüklediği ateşin içinde cayır cayır yanıyordum.Kapının zili deli gibi çalsada açmaya ne gücüm vardı nede biriyle konuşmaya ihtiyacım bitmişti ya bitmişti ama Ares iyi olsun benle olmasada olurdu dimi katlanırdım bu acıya hayır ne saçmalıyordum adam 3 sene yoktu dayanamadım buna nasıl dayanırdım.Koltuğun bir köşesine sinmiş gözümü duvara sabitlemiştim.Kapı açıldı ve içeriye telaşlar içinde Hira,Seda,Yağız girdi.Bağrıyorlardı ama ben onları duyamıyordum yada beynim onların sesini algılayamıycak kadar doluydu bakışlarımı elime getirdim yüzüğü gördüğümde yine ağlamaya başladım.Suratıma inen tokatla kendine geldim ve arkadaşlarıma çevirdim bakışlarımı.

"İyi misin?Mevsim korkutuyosun bizi Aresi aramamızı istermisin."(Seda)

"Ares yok ayrıldık biz ben onu sevmiyorum.İstemiyorum"

"Komikti ahah hadi şakayı bırakın Ares nerde çık ortaya enişte şaka bitti"(Yağız)

"O YOK DİYORUM YOK BİTTİ."

"Sakin ol ,Yağız Sedayı da al evinize gidin"(Hira)

" Hayır gitmiycem bu durumda onu bırakamam"(Seda)

"Seda uzatma git iyi değil görmüyomusun bak biraz kendini toplasın anlatıcaktır zaten" (Hira)

"Hira haklı Seda'm hadi gel gidelim" (Yağız)

Ben konuşmuyordum Yağız Sedayla geldikleri gibi geri giderken Hira sadece bana sarılmış başımı okşuyordu.Yalnızdım iç dünyamda çevremde kaybettim sol yanımı gitti.

"Güzel arkadaşım hadi anlat ne oldu?"

"Gitti Hira sol yanım gitti"

"Sakin ol ve anlat ne geçti aranızdada ayrıldınız"

"Babam ortağının oğluyla evlenmemi istiyo ve ayrılmazsam Arese zarar vericeni söyledi ve dediğini yapmaya başladı mecmurdum ayrılmaya o yanımda ağlarken şu taraf varya aldı gitti onuda boğazım düğüm düğüm nefes dahi alamıycak gibi hissediyorum kendimi"

"Ben senin yanındayım o adamın dediği kişiyle evlenmiyceksin söz veriyorum "

***

Günler sonra lanet projeyi teslim etmek için yorganın altından çıktım berbat görünüyordum.Adımlarımı banyoya yönelettim suyu ayarlayıp güzel bir duş aldım.

Projemi dosyaya koyarak çantamı aldım ve kapıdan çıktım.Çıkmamla babamla karşı karşıya gelmiştim.

"Mevsim doğru olanı yapıcağını biliyordum aferin hep akıllı bir kızdın"

"Ne istiyosun"

"Mezuniyet törenin hemen ardından nişan ve düğün yapıp bitircez bu olay daha fazla uzamasın ona göre hazırlanmaya başlasan iyi edersin ha bide annene haber ver istersen mürvetini görsün"

"Defol git dediklerini yapıcam annemden ve Aresden uzak dur"

"Sen nasıl istersen"

Arabama atlayıp radyoyu açtım kimseyi duymak görmek istemiyordum. Nefesimi geri istiyordum.Çabaladıkça batıyordum ben..ben başkasıyla evlenemezdim.Ne derdi annem hep "Nerde olursan ol gönüller hala birse zor durumda olduğunu anladığında gelip kurtarır seni" kurtarırmıydı beni? Olmuyordu çıkmaz sokakta kapana kısılıp kalmıştım tek kurtuluşum bana yol olucak biri o yolda Ares. Korna sesiyle kendime gelip arabayı çalıştırıp yoluma devam ettim.

Fakültenin önüne arabayı park edip hızla içeri girdim.Haldun hocanın bulunduğu kata çıkarken merdivenlerden inen Aresi görünce donup kaldım.Bana baktı sonra kafasını geri çevirip yanımdan geçip gitti öylece o benim ellerime bıraktığı kalbi parçalarken oda benim eline bıraktığım kalbi parçalıyordu.

"Mevsim getirdin mi çizimleri"

Haldun hocanın sesiyle ona döndüm.

"Evet hocam buyrun"

"Bir hafta sonra mezun olucaksın başaralı bir öğrencisin devamını beklerim başarılarını duymak istiyorum"

"Sağolun hocam İnşallah duyacaksınız size iyi günler"

Bana gülümseyip merdivenleri çıktı bende daha bir adım atıp durduğum merdivenden inip fakülteden çıktım.Aresi arabamın yanında görünce umutlandım bırakmamıştı hemen yanına gittim

"Yüzük"

"Yüzük mü?"

"Evet ver artık gideyim sabaha kadar seni bekleyemiycem"

Gözlerine baktım ama o eski Ares olmuştu bakışları boş can yakan elimde olan yüzüğü aramızdaki tek bağı çıkarıp avuçlarına bıraktım.

"Babandan duydum umarım mutlu olursun benimle oynadığın gibi onunlada oynama"

Arkasına bakmadan gitti.Ne oynamasından bahsediyordu?ben onunla oynamadım gerçekten sevdim... sevdim.
Arabamı alması için yağızı arayıp sahil kenarına yürümeye başladım. Kayalıklara oturup izledim denizin dalgasını sesleri her şeyi.

Bitmişmiydik? Bitmiştik.Çalan telefon sinirlerimi bozduğu için kapatıp çantaya fırlattım.Son zamanlar hep boştum içimde kocaman bir boşluk dokunsan patlıycak bir barut gibi.Eski halime geri dönüyordum.Eski aciz Mevsim terapist ve pisikolaglara giden Mevsim hepsi onun suçuydu ilk onun gidişiyle böyle olmuştum şimdide hayatımı çaldığı için böyleyim senden nefret ediyorum baba nefret ediyorum.

"Aşk serseri bir kuş bazen istesende tutamazsın.
Aç kanatlarını bırak korkuların orda kalsın biz seninle sonsuz olalım"

Denize doğru sessiz sessiz mırıldanmaya başladım biz sonsuz olmalıydık dimi sonsuz olalım derken onsuz oldum ben.

"Her sabah yanımda uyansam gözlerinde yakamoz olsam.
Ömrünü ömrüme doladım bırak sende kaybolayım"

Her sabah yanında uyanamıycaktım onda kaybolamadım ben hayatımın içindeki o koca boşlukta kaybolup gittim savruldum.Deselerdi bir sabah kavga ediceksiniz sen ondan ayrılcaksın diye ben mi derdim bu kadar severken.İnsan sevdiği zarar görmesin diye onla olmamayı bile göze alıyomuş işte.

Bana Sevmeyi Öğret(Düzenlendi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin