" Denizkızım dönme dolaba binelim mi " dedi yine yavşakların efendisi Toprak. Bi insana bir kere hayır dersin anlar. Ama pardon o insan değil. Tescilli hayvan. O arkamdan ona binelim buna binelim diye koştururken Savaş konuştu;
" Biz aminolar olarak topluca sana binsek Toprak ne dersin " dediğinde Toprak arkama saklanmıştı. Cidden mal bu çocuk.
" Deniz'in arkasına saklanman cidden mükemmel bir hareket. Hiç görünmüyosun geri zekalı " dedi Hira biz kahkaha atarken.
" Olum yürü git topla it sürünüde az ötede yaşa lan " dedi Arya beni ondan kurtararak.
Keşke kurtarmasaymış.
Allah'ım neydi günahım.
Beni korku tüneline zorla sokucaklar.
Ulan ben atlı karıcaya bile binemeyen insan. Korku tüneli ahahah. Komik değil mi. Siz ne biçim arkadaşsınız.
Mangolu dondurma yerken boğul Hira.
Çocukların olmasın acımasız Arya. Grip ol nöronların tavan yapsın Ada.
Kitap okurken satır başına gelsin de geber Kayla.
Egon tavanda gezerken , götüne avize girsin Eda.
Pembe mezarlık bulda içine düş Pınar.
Savaş yıldız olup sana kaymak istiyorum.
Ne biçim kardeşsiniz lan siz..!
Diye söylenirken aklıma Toprak geldi. Korku tüneline bineceğime dönme dolaba binerim daha iyi. En azından acısız ölüm.
" Durun ben Toprak'la gidicem " dediğimde şok olmuş bir biçimde bana baktı aminolar.
" Cidden mi " dedi Toprak.
" Malesef " diyip kolumu Arya'dan kurtardım.
Sonra sırf ben Toprak'la gitmeyeyim diye Korku tüneline binmekten vazgeçtiler. Çok şükür kurtuldum.
Biz lunaparkın içinde tekrar gezerken herkes binmek istediği aletler için sınırsız jetonlardan aldılar.
Önce Hira , Ada , Arya big max'e binmeye karar verdiler. Ne olduğunu bilmediğim için onlarla gittim. Üç kişilik koltuklara üçü oturdu. Acaba ne olacak diye düşünürken birden bizimkilerin kahkaha ve mutlumsu çığlıklarını duydum.
Bi baktım uçuyolar.
" Hahaha Deniz bizi çek lan " dedi Arya bi aşşağı bi yukarı fırlatılırken.
" Hadisene çek artık " dedi Hira aşağı geldikleri sırada.
Bende kamerayı ayarlayıp video çektim. Videoyu çekerken daha fazla bakamadım. Onları izlerken bile olduğum yerden çığlığı basabiliyordum. Onlar sevinçle savrulurken ben çığlık atıyordum. Ne manyaklar ya insan korkar lan.
" Aaaaaaağğğ " diye tekrar bağırdığımda az daha kamera elimden düşecekken Ayaz son anda elimden kamerayı aldı. Çekerken bile korktuğum için o çekmeye devam ederken bende nizim manyakları izleyip izleyip habire çığlık atıyordum. O korkuyla Özgür'ün kolunu, Serdar'ın parmağını morartmış , Rüzgar'ında bacağına tekme atmıştım. Kızlar indiğinde
" Bi daha bi daha " diye bağırırlarken ben araya girmem gerektiğini düşündüm.
" Nah size bi daha mallara bak ya " diye cırladım. Hepsi bana gülerken Savaş bana sarıldı.
" Korkmuş mu bizim buz prensesimiz" dedi o abimsi sarılışıyla. Bütün korkum uçup gitmişti sanki.
" Hadi hep beraber bişeye binelim " dedi Kayla.
" Evet " diye onayladı kızlar.
" Hız treni " dedi Umut.
" Olmaz Deniz korkar" dedi Ada.
" Ahtapot " dedi Özgür.
" Olmaz Deniz korkar " dedi Eda.
" Gondol " dedi Rüzgâr.
