Evet bize bulaşmışlardı bikere.
Ve Evet bizde ağızlarının paylarını verdik. Ben Deniz , Ada, Arya ve Kayla onlara hadlerini fazlasıyla bildirmiştik. Eh burdaki işimiz de bitti. Artık o aptal dörtlü bizimle uğraşmazlar." İşte benim aşkoom ve arkadaşçıkları " dedi Özgür Arya'ya sarılarak.
" Benim cesur meleğiim " dedi Rüzgar oda sevgilisi Kayla'ya sarılarak.
Ben ve Ayaz'da Dostça sarıldık.
Ada ve Umut'da dostça sarıldılar. Bunu gören Serdar Umut'a bakarak yine yaptı patavatsızlığını ;" E artık sizde çıksanız he bi siz kaldınız bide Ayaz' la Deniz "
dediğinde Ada utanıp kızarmıştı. Onun bu halini çok tatlı bulan Umut Ada'yı belinden yakalayıp havada döndürdü. Ben ve Ayaz ise Serdar'a ölümcül bakışlar atıyoruz.
" Bitti mi " dedim Ada ve Umut' a dönerek. Umut;
" Tamam ya bitti. Ya tamam bakma öyle Deniz" dediğinde dayanamayıp hepimiz gülmüştük.
" E hadi o zaman boğazda tekne turu yapmayaa " diye Arda bağırdığında bizde onunla bağırdık.
Ayaz'ın teknesinde Hira ve Savaş' ın doğum gününü kutlayacaktık.
Tabi bunu onlara söylemedik.
Önce bisikletlerimizle evlerimize dağılıp hazırlandık.Yarım saat içinde Aminoboylar çoktan hazırlanmış bize gelmiş ve salonda bizim gelmemizi bekliyorlardı.
" Edaaaağğ hadisene çık şu odadan bak tamam güzelsin ama daha fazla süslenme artık. Sonra yine kıskanıp sana bakıyo diye birine dalcam "
diye isyan etti Arda. Bir yandan da Eda'nın kapısına alacaklı gibi vuruyordu. Eda sarı elbisesiyle çıktı odasından." Nasılımmmm " dedi Eda sırıtarak.
Arda gözlerini pörrletmiş bakarken arkasından da Kayla , siyah uzun elbisesiyle çıktı odadan.
Arya ve Ada beraber indiler salona ve Ada'da ince bir elbise vardı. Bu gün elbise giymeliyiz günümü ne. Arya'da siyah kot ve kırmızı gömlek giymişti.
Pınar da siyahlar içindeydi . Siyah penye gri pantolon. Ben ve Hira'da Hira'nın odasından çıktık. Hira turkuaz mavisi upuzun ama harika bir elbise giymişti. Ben siyah ceket ve siyah kotumla ve kısa dağınık saçlarımla geldim yanlarına. Herkes sevgilisini süzerken Savaş'ta Hira'sının yanında aldı soluğu. Sarmaş dolaş arabaya doğru ilerledik.
Elbise giyenler koltuklara yerleşti. Ben Arya ve Pınar kamyon kısmındaydık. Ve evet Serdar'da yanımızdaydı. Çiftler yine beraber takıldılar yani. Özgür ve Ayaz'da bizimle kamyon kısma bindiler. Yolculuk başladı. Arya;" Hiraa gönder müziği" dediğinde Hira;
" Hay hay " dedi ve açtı müziği. Önde Aminoboyların arabası arkada biz deniz kenarına tekneye doğru gitmeye başladık.
Derken Eda beni aradı ;
" Ne var mal. Aynı arabadayız hani hatırlayatım dedim " dediğimde bizimkiler kahkahalara boğuldu.
" Kanka yaa sana çok acil işim düştü"
" beş kelimeyle anlat"
" Doğum. günü. hediyelerini .evde. unuttum. " dedi tek tek ve der demez telefonu yüzüne kapattım.
Napim yani unuttuysan demek çok isterdim ama ben onun derdini anladım. Kısaca bana 'benim yerime git ve ikisinede hediye al' dedi. Nerden mi anladım. Çünkü ben malımı biliyorum. İndiğimizde oralardan biyerden alırız.
Amino girller ve boylar arabalarda tepişerek dans ederlerken Pınar ayağıma bastı o elli santim topuklusuyla. O topuk nedir ya.
Sanarsın arşa yükseliyor.