Kan Partisi

344 68 10
                                    

Havuza atlayan insanlar,kenarda yiyişen insanlar ve Mert'e yavşayan kız. Ne Mert'e yavşayan kız mı? Bir hışınla bikinilerimi giyinip merdivenlerden indim.

"Mert hadi yakışıklım havuza girelim"kız gülmeye başladı. Kız yanıma geldi. Mert kafasını gülerek yana çevirdi.

"Bikininin altını ters giymişsin" dedi...

"Dua et sana giydirmedim"dedim öfkeyle...

"Biraz zor canım"dedi kız. Öfkeme hakim olamayıp saçından çektim ve havuza ittirdim... "Orospu bunun bedeli ödeteceğim"dediğinde yavaş adımlarla üstümü değiştirmeye gittim düzeltim ve tekrar aşağı indim. Kız Mert'te birşeyler anlatıyor, Mert dinlemiş gibi yapıyor. Kız elini yavaşça baklavalarına koydu ve aşağı indirmeye devam ederken Mert kıza birşeyler dedi kız güldü. Ben hızla kıza koşarken önüme etten bir bariyer geçti.

"Şş. Sakin ol"dedi Mert. Ben onu geçip kıza yöneldim... Saçını tutup kafasını yüz hizama getirdim hiç beklemediğim birşey oldu. Kız bana yumruk geçirdi. Öfkeyle yine kalktım bir tane ben geçirdim. Aslında pek kavgayı seven biride değilim. Ama söz konusu Mert.

Mert araya girip kıza birşeyler söyledi kızın yüzü dağılmıştı. Benim sadece dudağım patladı...

"Odaya çık geliyorum şapşal"dedi Mert. Ayaklarımı yere sürte sürte odaya çıktım. Mert odaya girdi...
Elinde ilk yardım çantası vardı.

"Dudağını temizleyelim."dedi pamuğa ismini söyleyemediğim ilaçtan koyarken... "Bu aptalcaydı. Bu işlere kalkışma"

"Gerek yoktu zaten ellemeseydim kız eliyordu."dedim öfkeyle. Güldü. "Ne gülüyorsun?"

"Benim için kavga etme"dedi kesin bir sesle. "Değmeyecek şeyler için bunları yapma. Şimdi yaklaş"dedi kafamı ona uzattım ve pamuğu dudağıma bastırdı.

"Niye kendine iyi hitap etmiyorsun?"dedim bir an. "Değmeyecek biri değilsin."

"Öyleyim. Piçin tekiyim. Kızlarla yatıp ertesi gün onlarla yüz yüze gelmemeye çalışırım."dedi.

"Sussak olmaz mı? Bu konular beni yoruyor."dedim derin bir nefes çekerek. Yatağa uzandı ve hemen göğüsünün üstüne kafamı koydum. Bunu yapmayı çok seviyordum... Kalp atışlarında bana anlattıklarının aksini anlatıyordu... Ben iyiyim. Ben değerliyim. Diyordu bana. Gözlerim yavaşca kapanmaya başladı.

Uyandığımda iki el ateş edildi. Kafamı kaldırıp Mert'i aradım ama o burda yoktu... Insanların çığlık atıp kaçıyordu. Ben bahçeye indim omzuma çarpan insanları umursamadan ilerliyordum. Gözlerimle Mert'i arıyordum...

Yerde yatan birini gördüm. Iki yerinden vurulmuştu. Hemen yanına gittim. Mert yerde boydan boya uzanmıştı. Kanın beynime sıçramasıyla gözyaşlarım gözlerime hucüm etti.

"Yardım edin o ölemez."diye haykırıyordum. "Onu daha yeni bulmuşken ölmesine izin veremem" birinin eli omzuma dokundu. Berkeydi.

"Sakin ol ambulans çağırdım. O ölmeyecek."dedi sesinde tedirginlik vardı. "O kolay pes etmez. O Rüzgar piçini gömeden mezara girmez. Giremez."

Ambulans sesleri yavaştan gelmeye başladı. Gözlerimden sel boşalırmışcasına yağmur yağıyordu. Kadın ambulanstan indi. Hemen sedyeye bindirdiler. Ben yanına oturmak istesemde ön koltuğa oturtular beni...

Hastaneye geldiğimizde mermiler çıkarıldı ve dikiş atıldı. Biri bacağına biri göğüs kafesine gelmişti. Benim huzurun sesini dinlemek için yasladığım göğüs kafesine biri intikam almak için ateş etmişti. Intikam ateşiyle kasıp kavruluyordum...

ZaaF(Düzenleyeceğim)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin