ZaaF(Düzenleyeceğim)

Surpriz

Mert mankenlik çekimi için stüdyoya gitmek için hazırlanıyordu.

"Bende gelebilir miyim?"dedim birşey söyleyemesine izin vermeden "İç sesin evet diyor bence... Ve hem zaten ben hazırım"

"Peki gel ama Gözde'nin yaptığı davranışlara karşı uslu kız olursan niye gelmeyeyesin?"dedi Mert.

Mert çok şık görünürken bende çok cocuksu görünüyordum onun yanında... Bordo ve lacivert kareli bir gömlek ve altına bordo bir pantolon. Ben ise krem bir tişört üstünde kahverengi geyik ve altına krem yüksek bel pantolon...

Stüdyoya girdiğimizde Gözde'de Mert'in yanına yakışacak şekilde güzel görünüyordu. Üstünde; siyah bir tişört altına lacivert etek, saçları doğal maşalı ve makyajı gözlerinin mavisini ortaya çıkacak şekilde güzel yapılmıştı. Aslında makyaj yok denilecek şekilde sadeydi belki de yoktu.

"Oo Mert bey yakışıklılığınızdan geçilmiyor. Bu ufak kız çocuğun gibi durmuş... Yanına olgun biri gerekli bence." dedi Gözde. Kaşımın birimi kaldırdım.
Adamın biri içeri girdi.

Ellerini çırparak "Haydi bakalım. Fotoğrafçı arkadaş geldi mi?"dediğinde Mert ellerini kaldırarak burdayım işareti yaptı. Adam Mert'i görünce bize doğru yürüdü ve Mert'in etrafında bir tur attı. "İstediğim erkek model budur."dediğinde ağzım şaşkınlıkla aralandı. Ve elini bana uzattığından elini tuttum ve beni oturduğum yerden kaldırdı ve kendi etrafımda bir tur döndürürken Mert adama ölümcül bakışlar atıyordu. "İşte bu da diğer bayan modelimiz olabilir." dediğinde ise Gözde'de şaşkınlıkla ağzını açtı.

"Peki fotoğrafçı kim olacak?" dedi Mert. Aslında haklıydı kim olacaktı?

"Profesyonel bir fotoğrafçı tanıyor musunuz bayım?" dedi o adam.

"Pekala... Kuzey onu tanıyorum. Oğlan kardeşim ama yaşı küçük 14 yaşında ve Amerika'da onu arayabiliriz. Ama yarın gelebilir ve bizde o zamana kadar planlarız çekimleri sizin aklınızdaki soruyu cevaplayayım." soluklandı. "Kardeşimin yaşı çok küçük emin olun ki yetenekleri o kadar küçük değil.ki zaten benim gibi de değil. O her işinde profesyonellik isteyen biri."

"Ufak bir çocuk ve profesyonellik ha? İlgimi çekti." dedi adam. "İlk olarak farklı şeyler istiyorum. Misal Gözde çocuğu öpsün ve sarışın olan da çocuğun kravatından çeksin." gözlerim irileşmeye başlayınca Gözde gülüyordu.

"Ama o benim sevgilim."dedim "Ayrıca adlarımız Cemre ve Mert."

"Mankenlik sevgiliye bakmaz. Ufaklık. Seni bu boyla maken yaptıklarına dua et." dedi Gözde. Önceden az konuştuğum kız bana laf mı sokmuştu. Tam ağzımı açıyorken Mert araya girdi.

"Her kız bacak göstermeye meraklı olsa yaparlardı emin ol."dedi vurdu gol oldu.

"Pekâlâ ama kararım değişmiyecek ki zaten çocuk senin sevgilinse istemez bir şekilde öper onu." dedi adam.

Prova yapacaktık. Mert'ti hazırlamışlardı çoktan. Ben deri bir tayt bordo bir kazak giydim. Gözde siyah tişört lacivert etek giymişti. Herşey tastamam olunca... Pravolara başladık.

Gözde Mert'i öperken ben kravatından çekiyordum ama sanırım daha bağlı bir şekilde öpmeye başlayınca Gözde. Mert'in kravatını sertçe çektim. Bir an Gözde'den ayrıldı ve bana baktı. Mert onu öpmüyordu. Bir an dudaklarını dudaklarıma bastırdı ve çekildi.

"Bu aşkı rol gereği Gözde'de uygulamalısın Mert." dedi adam.

"İstesemde olmuyor işte." dediğinde Mert. İstesem de kelimesi beynimde yankılanıyordu.

"İstiyor musun ki?"dedi Gözde. Beynimdeki soruyu sormuştu. "Ya da onu öptüğün gibi beni öpebilir misin?" oha ya kız neler düşünüyordu. "Hayır. Çünkü sen beni seviyordun. Ama sen ona aşıksın. Ben niye gittim biliyor musun senden? Senin düşmanların yüzünden benim çocuğum öldü." bu cümle beni vurmuştu. Çocukları mı ölmüştü. İşte her kadını her kızı vuran buydu herhalde.

"Mert bunu yaptı mı cidden?"kelimeleri dudaklarımdan istemsizce döküldü.

"Onu kurtarmam gerekiyordu. Çok koşmuştuk ve o tecavüze uğrayacaktı. Bunu yapmam gerekliydi. Ya o ölecekti ya bebek."dedi. "Belki ikisi de ama yapmam gerekliydi."

Mert ile ilgili öğrendiklerim yüzüme çarpan süprizlerden oluşan bir sis hissi veriyordu adeta. Belki trip atma zamanı değildi ama hayatının bu bölümlerinden haberimin olması gereksiz bir şey miydi onun için?

Şuan kafamda deli sorularla yol boyunca yürüyordum. Gözlerim ağlamaktan şişmiş duygularım yoktu. Birini beni çimdiklese hissetmezdim belki de. Yol boyunca arkamdan çalınan kornaları umursamadan yürüyordum. Tek yapmam gereken belki de kendime gelene kadar yürümekti. Ya da oturmak boş boş etrafa bakmak. Araba yanıma yaklaştı. " Cemre dur iki dakika dinle. Her şeyi anlatacağım sana." dedi Mert. "Daha ne öğrenebilirim ki? Daha ne var benden sakladığın hayatında?" diye bağırdım.
"Ciddi olamazsın. Ben seninle çıkmaya başlayalı iki hafta oldu."diye çıkıştı o da. Haklıydı tabi ama bu konular ağır konulardı bunlardan bana bahsetmesi gerekirdi.

Sahile yaklaştığımda adımlarımı yavaşlattım ve ayağımdaki ayakkabıları çıkardım. Sahilde yavaş adımlarla ilerliyordum suyun dibine iyice yaklaştım ayaklarımı suya uzatarak oturdum. Nasıl böyle bir olayda sessizliğini koruyabiliyordu.

Göz kapaklarım ağlamaktan şişmiş gözlerimi sürekli örtüyordu. Artık ağlamanın getirdiği mayışmayla gözlerim tamamen kapandı.

Gözlerimi açtığımda kolumda bir serum ve yanımda gözleri uykusuzluktan şişmiş bir Mert vardı.

"Ben üzgünüm. Bunları bilmene gerek yok diye düşünmüştüm. Ama şunu bilmeni isterim ki bunu yapmak zorundaydım. Her türlü o bebek düşecekti. O öldüğünde bebekte ölecekti. Ama yaşadığında bebek ölecekti sadece. Mantıklı bakmanı isterim. Bir kişi mi kaybetmek istersin yoksa iki kişi mi?" dedi haklıydı içten içe o attığı her adımı mantıklı biriydi. Ama mantığına sıçayım ki bana bunları anlatmak istemedi. Bu kadar mı değersizdim. Gözde değerli olduğumu söylemişti ama tam tersini hissediyordum. Değersizdim yaşadıklarını bana anlatmayacak kadar değersiz kim bilir neler vardı daha sonradan öğreneceğim şeyler.
***

Yine kısacık ve çok geç bir bölüm. Bu arada bin kişi olmuşuz. Ne mutlu bana!! Ama bu sene önemli bu arada bilmeyenler için söyleyeyim. 14 yaşındayım. Yani Teog sınavım var ve bu sınava bir ay var yani. Ders çalıştığım için zor yazıyorum ve ayrıca sürekli gözaltındayım. Annem herşeyimi düzenli bir şekilde takip ediyor. Yeni hesap açmaya gerek yok artık haberiniz olsun.