Mediadaki- Ufuk ve Damla ve bölüm şarkımız ^_^
İYİ OKUMALAR ^_^
''Arkadaşlar sizi en yakın arkadaşım, can kardeşim Duman ile tanıştırayım. Duman bundan sonra ki derslerimde araştırma görevlisi olarak benimle beraber derslerinize girecek. ''
''Merhaba!'' iğrenç sesi beni boğarken güçlükle sıramdan kalktım. Bir anda tüm gözler bana çevrildi. Ben hala ayakta durmakta zorlanıyordum.
''Damla iyi misin?'' Ufuk'un bu sorusunu bile duyamaz hale geldim. Başım deli gibi dönerken, mideme kocaman bir bulantı yurt kurmuştu. Gözlerimin önü kararırken son kez karşıma bakmak istedim. Ama ne yer yerinde duruyordu ne de tahta, sıra, öğrenciler...
Kedimi yere düşerken bulurken, zamanda her şey gibi silinmişti hafızamdan. Geriye sadece kocaman bir karanlık kalmıştı.
****
UFUK
Korkuyla koştum Damla'nın yanına. Hayatım sanki gözümün önünde film şeridi gibi geçiyordu. Onu kaybetmekten deli gibi korktum. Yanına eğilip yüzüne dokundum.
"Damla! Aç gözlerini! Damla!''
Seslendim ama cevap yoktu. Kucağıma onu alıp koşar adım sınıftan çıktım. Herkes ardımdayken kimseleri umursamadım. Şu an benim tek derdim sevdiğim kadındı. Arabama Damla'yı koyup hemen şoför koltuğuna geçtim. Hastaneye geldiğimizde Damla'yı hemen acile almışlardı. Neden bayıldığını merak ediyordum. Zaman sanki hiç geçmiyordu. Benim aklım aşkımdaydı. Derin nefesler almaya çalıştıkça zamanın tamamen durduğunu düşünmeye başladım. Ta ki doktor çıkana kadar iç savaşım devam etti.
"Doktor bey Damla nasıl?''
"İyi merak etmeyin. Bir an tansiyonu düşmüş. Ama şimdi iyi... Serumu bitince çıkabilir.''
"Teşekkürler!''
Deyip koşar adım yanına gittim. Güzel gözleri bana yorgun bakarken etrafına tedirgin bakıyordu. Neyi olduğunu bir türlü anlamadım.
"Hayatım iyi misin?''
"Gidelim Ufuk. Lütfen hemen gidelim...'' ısrar ederken bir yandan da ağlıyordu. Merakla "Ne oldu sana?'' dedim. Damla korku dolu gözleriyle umutsuzca baktı gözlerime.
"Yok, bir şey... İyiyim. Ne olur gidelim. 'dedi.
Bir şey söylemedim. Zaten ne söyleyebilirdim ki? Serumu bitince apar topar evime gelmiştik. Damla'ya baktığımda koltuğa çökmüş öylece karşı duvara bakıyordu. Sanki kendinde değildi. Gözlerinden birkaç damla süzüldüğünü gördüğüm de aklım başımdan gitti.
"Damla bir şey söyle artık! Bu halin ne?'' dedim öfkeyle. Damla bana bir şey söylemek ister gibi baktı. Sonra söylemekten vazgeçti. Ayağa kalkıp dalgın bakışları bana çevirip "Ben odama gidiyorum. Uyumam gerek.'' Dedi. Çaresiz izledim yukarı çıkışını. Duman beni arayınca cevap verdim.
"Kardeşim neredesin?''
"Evdeyim abi. Öyle oturuyorum.''
"Hadi çık gel. Kafa dağıtalım biraz.''
"Ya Damla'yı hiç bırakmak istemiyorum.''
"Abi bakıcı mısın sen? Kalk gel! Konuşmamız gerek.''
Sıkıntı ile nefes verip "Tamam nerede buluşalım?'' dedi.
"Sokakta hayat vara gel. İçeriz biraz.''

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINA
RomanceTESADÜF ADLI HİKAYEM DEKİ UFUK VE DAMLA'NIN MACERA DOLU AŞK HİKAYELERİ. UMARIM ÇOK BEĞENİRSİNİZ. ***** Bazı anlar vardır hayatında. Sözlerin boğazında güğüm olduğu, seni nefessiz bırakan anlar. O an durur düşünürsün. Kalbime esen ne? Rüzgâr mı? Ufak...