mediadaki -KAYA ^_^
VE BÖLÜM ŞARKIMIZ.... İYİ OKUMALAR :)
''Affet beni aşkım.'' Diye fısıldadım ağlayarak. Kalbim acıdan kıvranırken, direnmesem yıkılırdım yere. Ardımda sevdiğim adamın "Gitme!'' diye haykırışını duyarken tamamen dağılmış haldeydim. Ama mecburdum işte. Sevdiğim adamdan onun hayatı için vazgeçmek zorundaydım. Tabi ki kendi hayatımdan da...
Yürüyordum çaresizce, bazen uzaklara dalıp duruyordum. Öyle kendimden habersiz, öylesine yorgun...
Gözlerimdeki yağmur damlalarında kaybolduğumda kelimelerim boğazıma güğüm oluyordu. Sonra sessiz çığlığımla baş başa kalıyordum. Ve uzaklara yakınlığımın, yakınlara uzaklığımı görüyordum. Yine yarım kalmıştım. Yine onsuz yapayalnız, perişan bir halde. Artık nasıl yaşardım sevdiğim adamı böylesine yaralayıp kaybolurken.
****
DAMLA
Yağmur beni yıkasa da temizlenmiyordum. İçim kan ağlıyordu. Darma dağınık bir halde çöktüm ıslak kaldırıma. Önümden geçen ıslak arabalara bakarken gözyaşlarım yağmura eşlik etti. İçim parçalanıyordu. Nefes alamaz haldeydim.
"Artık nefes alamam ben. Ufuk...''diye mırıldanıp " Affet beni. Lütfen! Affet beni!'' diye haykırdım gökyüzüne. Sanki acım dinebilirmiş gibi.
Artık onu sevemeyecektim. Dokunamayacaktım güzel yüzüne. Ben tamamen kaybetmiştim.
UFUK
Şaka mıydı? Şimdi gerçekten beni bırakıp gitti mi? Gerçekten mi?
"Gitme!'' diye ardından haykırsam da durmadı. Dönüp bakmadı yıkıp geçtiği adama.
"Sen bana ne yaptın Damla? Işığımı söndürdün sen! Güneşimi batırdın! Dünyamı yıktın!'' diye haykırdım öfkeyle. O beni hiç duymasa da devam ettim öylece. Öfkeyle dalgalara tekme savurdum sanki öfkem geçecekmiş gibi. Ama geçmiyordu işte. Ne öfkem ne de acım hiç biri geçmiyordu. Çok kızgındım. Öyle ki bu kez onu asla affetmeyecektim. Asla!
Şaşkındım. Parça parça olmuş bir halde öylece kaldım. Hala kokusu üzerimdeyken onsuz kalmak, akıl alır gibi değildi. Bunu bana neden yapıyordu ki? Böylesine onu severken... Yalan mıydı her şey? Yalan mıydı?
Tüm bağlarımızı bir anda bıçak gibi kesmişti. Öylesine yarım bıraktı beni. Ve çaresizce gidişini izledim. Yıkıldım olduğum yere ve sayısızca "Gitme'' dedim ardından.
"Gitme, sensiz ne yaparım ben?''
Kalbim acıyordu. En kötüsü de ona inandığım için kendimden nefret ediyorum. Yine oyun oynadı bana. Beni yine kanadı kırık bıraktı. Kendimi kaybetmiştim. Yollarda bilinçsizce yürürken evimin yolunu zor buldum. Yorgun bir halde kapıyı kapatıp, sırtımı yaslayarak çöktüm. Hıçkırıklarımı tamamen bıraktığımda hayat durmuştu kalbimde. Ve hafızamda sadece anıları kalmıştı.
------
Kapımı açtığım an o boncuk boncuk bakan siyahlarıyla karşılaşmıştım. Saçlarının yarısını gizleyen kırmızı şapkası ile sinirli gözleri ile bana hesap soruyordu. Ağzı bozuk, bir pazartesi sabahında, kalabalık trafikte karşımdaydı. Öyle bücürdü ki kalbim tekliyordu her hareketinde. Oysa ilk o andı en sevdiğim hali. Çılgın, delirmiş, elinde sopayla ortalığı karıştıran huysuz kız...
Kapımı bir gün bir anda kırıp içeri girmişti. Şaşkınca bakmıştım garip yüzüne. Oysaki ilk o andı beni huysuz eden bir şeylerin olduğu. Dile olay yıllarca uzak kalacağımı bilmemiş kapılmıştım sessizce, unutamadığım gülüşe.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
FIRTINA
RomanceTESADÜF ADLI HİKAYEM DEKİ UFUK VE DAMLA'NIN MACERA DOLU AŞK HİKAYELERİ. UMARIM ÇOK BEĞENİRSİNİZ. ***** Bazı anlar vardır hayatında. Sözlerin boğazında güğüm olduğu, seni nefessiz bırakan anlar. O an durur düşünürsün. Kalbime esen ne? Rüzgâr mı? Ufak...