...2.BÖLÜM...

605 49 44
                                    

Selamlar canalrım nasılsınız?
Ben bir iş kazası geçirdim çok şükür büyük bir şey yok ve evde istirahatteyim. Bu zamanı bölüm yazarak daha keyifli bir hale getirmek istedim ve yeni bölüm ile karşınızdayım. Umarım beğenirsiniz bu arada görsel deki motor ZÜMRA'mızın motoru :) keyifli okumalar...

~~~~~~~~~~

Alaca...
Dikkatimi neden bu kadar çekmişti anlayamamıştım.
Gaza biraz daha basıp hızlandım, motorumdan çıkan ses ile bana doğru döndü saniyeler içinde bakıp, bakmadığını bile anlayamadan son hız yanımdan geçti gitti.
İçimi tuhaf bir his kapladı kendimi toparlayarak yola devam ettim. Sahile varmıştım hızımı yavaşlatarak sahil boyunda ilerlemeye başladım, elimde olmadan motorun görüntüsü gözümün önüne geliyordu ve üstünde ki yazı ALACA istemsiz bir şekilde elim telefona gitti, internet sayfasına girip arama motoruna alaca yazdım. " Birkaç rengin karışımından oluşan renk" ilginç gelmişti simsiyah bir motor ve öyle bir motorun üstünde bu yazı. Telefonu kapatıp cebime koyacakken titreşimi ile ekrana baktım, arayan babamdı muhtemelen Ekrem abi motoru aldığımı söylemişti.
Telefonu açtım duyacaklarıma hazır olarak "Efendim baba"... "Heme eve geliyorsun Zümra hemen" Derin bir nefes aldım, bunu yapmak istemiyordum ama bugün kendimden bağımsız hareket ediyordum. "Özür dilerim baba ama gelemem biraz yanlız kalmak istiyorum, lütfen beni merak etme ben artık çocuk değilim. " " Zümra aynı şeyi tekrar etmeyi sevmedigimi biliyorsun..." " Baba lütfen yeter şimdi kapatıyorum."

Akşam eve gittiğim zaman konunun ne kadar büyüyeceğini biliyordum, ama artık herseyimin belli bir eksen etrafında dönmesi beni fazlaca rahatsız etmeye başlamıştı. Kişiliğim ile orantısız şeyler yaşamaktan yorulmaya başlamıştım. Bugün motoruma bindiğimde uzun zaman sonra kendimi özgür hissetmiştim.
Motoru cafenin önüne park edip içeriye doğru ilerledim her zaman ki masamın boş olduğunu görünce kahvemi söylemek için Turgut 'un yanına doğru yürüdüm.

Her zaman ki gibi kendini kaptırmış mutfakta yeni bir şeylerin pesindeydi. Onu uzaktan gören sakin ve uysal birisi zannedebilirdi ama kesinlikle yanılgısı büyük olurdu. " Turgut naber? "
Bana doğru döndü gözleri şaşkınlıkla açılmıştı görüşmeyeli baya uzun zaman olmuştu. Gülümsedi baya ciddi otuzikidiş konumunda gülümsedi hemde, bana doğru hızlı adımlarla gelerek arada ki mesafeyi kapatıp sımsıkı sarıldı. " Hey hey sakin ol ne oldu ? Tamam uzun süre oldu ama şaşırtıyorsun beni" dedim gülerek.
" Zümra biliyorum uzun zaman oldu ama özür dilerim, gerçekten ben o gece böyle birşey olacağını bilmiyordum."

" Turgut kazaydı senin yapabileceğin birsey zaten yoktu, benim sana kırgınlığım senin beni o geceden sonra bir daha aramaman,bugün buraya neden geldim ben bile bilmiyorum. Ama buralar olmadan ben eksiğim siz olmadan tamam hissetmiyorum kendimi. Diğer çocuklar nerde?"

Turgut kararsız bir şekilde eliyle sakallarını kaşıdı, onu tanıdığım için emindim söyleyeceği herneyse canımı sıkacaktı. Derin bir nefes aldı " Yurt dışındalar" Ağzım şaşkınlıkla açıldı iki yıldır kimse ile görüşmüyordum kimseden haberim yoktu çünkü benimle görüşmek istemediklerini duymuştum. " Hepsi birden mi gittiler peki neden ?"
" Zümra bence bu konuyu kapatalım canını sıkacak hemde çok sıkacak şeyler oldu, üstünden zaman geçti boşver herkes yerinde kalsın"

Sesim istemsiz bir şekilde yükseldi " Ne demek herkes yerinde kalsın, tabii ben kimim ki neyim ben soruyorum sana dimi? Sonuçta bana sırtını dönen sizsiniz, benimle görüşmek istemeyen başınızı belaya sokacağımı söyleyen sizlersiniz. Yazıklar olsun ki bana ben yine burdayım. Bizim çocukluğumuz, acımız, tatlımız hep birlikteydi biz birdik tabii böyle hisseden sadece benmişim." Nefesim daraldı elimde olmadan gözümden yaşlar dökülmeye başladı. Derin derin nefes alıp " ben hep yarım kaldım o kazadan sonra, eksildim bana ait olmayan sunulan bir hayatı yaşadım ve hep suçlu hissettim, ne o çocuktan haber alabildim ne sizden hepiniz bir anda beni bıraktınız beni suçladınız." Elim ayağım titriyordu başım dönmeye başladı, bir an sendeledim Turgut bana doğru uzandı tam elimi tutmuştu ki " bırak beni kimseye ihtiyacım yok benim, bundan sonra olmayacakta" " Zümra bilmediğin çok şey var"
" Anlat o zaman ne var bilmediğim anlattt"
" Anlatamam inan anlatamam"
" Kahretsin yaa kahretsin" hırsla arkamı döndüm, dönüşümle birlikte sert bir şeye çarptım ve bir iki adım geriledim. Simsiyah bir siluet duruyordu karşımda bir an sanki kalbimin ritmi değişti başımı yavaş yavaş yukarı kaldırdım, kaşları yukarı kalkmış bir şekilde bana bakıyordu.
Az önce ki sinirin etkisi ile " önünüze baksanıza ne tusunami gibi geziyosunuz" diye çıkıştım. Şaşkınlıkla bana bakarak

❄BUZ MELEK (Mevsiminde Aşklar Serisi)❄(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin