( LÜTFEN ŞARKIYI DİNLEYİN)
Kendi canımı benden başka kim bu kadar yakabilirdi ki.? Buradaydı, yanımda nefesi ensemde. Sıcaklığı bana işlemiyordu aksine buz gibiydim. Peki neden kalkıp gitmiyorum. Neden buradayım? Ve kalbim neden bu kadar arsız onun önünde ki kocaman duvara inat. Neden hala durmuyor bu heyecanı. Belki kırgınlığımdan sığınıyorum buraya. Belki... belki sadece kendimi kandırıyorum. Belki yok aslında düşündüklerim. Belki... sadece şu anda buna muhtacım. Düşüncelerin arasında ve ağrımın bana bıraktığı halsizlikle uyuyakalıyorum.
Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama içerden sesler geliyordu. Sanırım Şafak Barlas ile konuşuyor. Ağrım eskisi kadar yoğun olmasa da varlığını belli ediyor. Yataktan yavaşça doğrulmamla baş ucumda ki komidinde bir bardak su ile ilacı görüyorum. Bir kaç saat öncesinde kalbime koymak istediğim herşeyin inadına, boş gözerle ilaca uzanarak içiyorum. karnımda ki gurultular yemek zamanı olduğunu söylese de canım hiç bir şey istemiyor.
Tembel adımlarla yataktan kalktım. Kendimi tuhaf hissediyordum, boşlukta sallanır gibi. Amaçsız, bomboş işin garibi bu boşluktu. Birden bire kendini gösteren boşluk. Sessiz adımlarla lavoboya geçmek istedim varlığımı belli etmeden. Hala uyuduğumu düşünmelerini istedim. Ama nalet olası merakım yine ortaya çıkıp aklımı çelene kadar. Salondan gelen hafif seslere kayıtsız kalamadım. Adımlarımı sessiz bir şekilde o tarafa yönlendirdim. Ve keşke dedim keşke kurumaya yüz tutmuş umuduma fırsat vermeseydim. Kapının kenarına geçtim. Gölgemin belli olmaması için. Nerdeyse nefesimi tutacak konuma getirdim kendimi.
'' Ne olacak bu şekilde, ne kadar böyle sürecek Barlas? ''
'' O kendini hazır hissedene kadar Şafak. O gitmek isteyene kadar. Zor bir dönem geçiriyor. Ve şu anda herkesten herşeyden uzak durmak istiyor. Bu konuda haklı. Yaşadıkları kolay adlandırılabilir şeyler değil. Burada olması, burda onu kimsenin rahatsız edemeyeceği, kimsenin aklına gelmeyeceği için.''
'' Peki sen ?''
'' Ne ben ?''
'' Yapma Barlas ikimizde biliyoruz ne sorduğumu.''
'' Ben yokum Şafak bunu en iyi sen biliyorsun.''
''Bildiğim ve farkına vardığım şeyler olduğu için bunu sana soruyorum.''
''Uzatmasan...''
''Kaçmasan...''
''Kaçmıyorum, susturuyorum sadece kendimi hakkım olmayan şeyler için. Ben mutlu olamam anladın mı? Ben kayıbım, ben yitiğim. Benim Alperen'den başka bir amacım olamaz.''
Nefesim sıklaşıyor yani benden mi kaçıyor? Aslında olan birşeyler var ama kaçıyor. Allah'ım aynı günde kaç sınav bu? Kalbim dayanmaz ki. Kaybediyorum, ellerimden yitip gitti diyorum. Ama bir damla su koca okyanusa çeviriyor sersem kalbimi. Yüzüme gülümseme yayılıyor. İçerden gelen seslere dönüyorum tekrar.
'' Ne zaman bitecek peki bu ceza?''
'' Elif'e kavuşana kadar. Benim ona ebediyet sözüm var. Kalp bu belki tutmaz sözünü belki kayar gider benim hakimiyetimden. Ama benim yaşadıklarım ruhumda, beynimde. Onu kaybedişim hala gecelerimde, huzurlu uyuduğum bir saat ve bir tek gece yok.''
'' Yapma bunu kendine Barlas senin suçun değil.''
''Sadece bugün yıllar sonra bugün az da olsa bugün uyudum...''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❄BUZ MELEK (Mevsiminde Aşklar Serisi)❄(ASKIDA)
Aktuelle LiteraturHayat... Sizden yıllarca biriktirdiklerinizi, sadece birkaç dakika içinde alabilecek kocaman bir güce sahip. Ve sizin hesaplarınız hiç bir zaman hayat ile uyuşmaz, bunu anladığınızda ya çok geç kalmışsınızdır yada tam zamanında yakalamışsınızdır. Be...