Koskocaman bir acının ardından kalbimin içine sığmayan bir mutluluk. Ne büyük imtihan. Peki yaşayacaklarımdan korkularım. Hem beynim, hem kalbim karmakarışık. Şu anda hissettiğim sadece onun sıcaklığı ve asla benzeri olmayan kokusu. Kendimi her olacaklara bırakmak istediğim zaman , boğazıma sarılan el sanki yok olup gitti. Kalbim zaten kendi başına bir havada. O herhangi bir hareket yapmadan hiç kıpırdamadamadım. Derin bir nefes aldı. Genelde önemli birşey söyleyeceği zaman yaptığı bir hareketti. Yavaşça kollarından çıkmak istedim. İnadına daha sıkı sarıldı. Her yaptığı hareket bende ki karışıklığı daha fazlalaştırıyordu. Tekrar nefes aldı sanki kalp ritmi değişti. Umutlanmak ve tekrar üzülmek istemiyordum ama... Kalbim ve ruhum söyleyeceklerine o kadar muhtaçtı ki. Ben onu kendime bilmeden liman edinmiştim. O lanet geceden sonra ne kadar kabul etmesem de sadece onu istedim yanımda.
"Sanırım yanlış yerden başladık. Ben seni defalarca kırdım. Kendi korkularım ve kendime kurduğum dünya sebebi ile senden uzak durdum. Oysa... ilk gün yanımdan geçip giderken belliydi, senin bu dünyaya gireceğin. Ben de yoruldum Zümra. Kendimi cezalandırmaktan yoruldum.
"Hadi baştan başlayalım herşeye. En başından tanıyalım birbirimizi."
Kollarını yavaşça gevşetti. Yüzümü ellerinin arasına alıp gözlerimin içine beklentiyle baktı.
Gülümsedim..Gülümsedi...
Güneş utandı, onun gülümseyişinin güzelliğinden. Sönük kaldı ihtişamı. Kaçtı güneş. Bulutların arkasına gizledi kendini."Kaçmaktan yoruldum. Kendimi suçlamaktan, içimdeki karanlık gün geçtikçe kalbimi ele geçirdi. Ama sen inatla yarıp geçtin o karanlığı. Artık kaçmak istemiyorum."
Yutkundum. Kelimeler savaş halindeydi dilimde. Hangisi önce söyleyeceğimin savaşındaydı adeta. Bu mutluluk fazlaydı bana. Umutlar karanlığa gömülmüşken, güneşi utandıran adam geldi. Aydınlattı tüm karanlıkları. İçimde ki kızılca kıyamet savaşı bitirmek istiyordum artık. Ya yanacaktım alev, alev kalbinin sıcaklığında. Ya da buz tutacaktı kalbim. Ama artık geri adım atmayacağım. Şu anda onunla sadece doya doya gülmek istiyordum. Kokusunu sıcaklığına harmanlayıp sım sıkı sarılarak gülümsemek. Gözlerinin en derin harelerine kadar bakmak. Gözlerimi gözlerine mühürlemek. Titreyen ellerimle ellerine ulaştım. Hala yüzümde olan ellerinin üstüne koydum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
❄BUZ MELEK (Mevsiminde Aşklar Serisi)❄(ASKIDA)
BeletrieHayat... Sizden yıllarca biriktirdiklerinizi, sadece birkaç dakika içinde alabilecek kocaman bir güce sahip. Ve sizin hesaplarınız hiç bir zaman hayat ile uyuşmaz, bunu anladığınızda ya çok geç kalmışsınızdır yada tam zamanında yakalamışsınızdır. Be...