...14.BÖLÜM...

247 23 25
                                    


BİR GÜN BİR YERLERDE KARŞILAŞIRSAK EĞER, BENİMLE YENİDEN TANIŞ...

Selamlar ...
Genelde bölüm sonu yazarım kısa yazılarımı. Ama bu bölüm bir değişiklik yapmak istedim. 13. Bölüm için özelden gelen güzel yorumlar için çok teşekkür ederim. Yorumlarınızı burda da belirtirseniz aşırı mutlu olurum.
Geçen bölüm benim için belki en zor bölümdü. Çünkü kendi yaşamış olduğum kaybı kurguma uyarlayarak sizinle paylaştım. Şimdi okuyacağınız yeni bölüm kısa olabilir. Ama ben bu bölüm yine kalplerinize dokunmak istiyorum. Bu sebeple sizlerden bu bölüm için tekrar bir ricam olacak. Hissettiğiniz kısımları satır içi yorumlarınız ile belirtirseniz çok sevinirim. Bu arada 3900 okunmayı geçmişiz bu benim için çok değerli. Belki başkaları için az olabilir. Ama benim için çok anlamlı. İnşallah milyonların kalbine dokunma şansını Rabbim nasip eder. Görseldeki afis için canım kuzum Maide Gel'e koskocaman sevgiler. Ellerine yüreğine ve emeğine sağlık.
Hepinizi kocaman öpüyor ve üç ayların hepimiz için hayırlı geçmesini diliyorum. Rabbim inşallah herkesin kalbindeki merhameti bulmasını sağlar...

 Rabbim inşallah herkesin kalbindeki merhameti bulmasını sağlar

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


Sessizliğe gömüldüğüm bilmem kaçıncı gün. Belki kendimi cezalandırıyor, kendimden intikam alıyorum. Sanırım hayatım boyunca bir daha bu kadar kilo verip, bu inceliğe ulaşamam. Eve gitmek için hiç bir sebebim yok. Var olan sebebim de yok artık. Gözümün önünde sadece annemin cansız bedeni ve açık kalmış gözleri var. Beni yanından bedeni soğuyunca alabildiler. Daha doğrusu Barlas kucaklayıp çıkardı. O günden bu yana hiç bir kelime hatta hiç bir harf çıkmadı benden. Tek, tek herkes geldi. Şafak, Serhat ve Harun hoca. Hiç bir tepki vermedim hiç birisine. Anneme son kez sarılma hakkını vermemek, onu kendimle cezalandırmak çok acımasızdı. Ama ben bunu onu kaybetmekle ödedim. Ve benim hiç bir şeye ihtiyacım yok artık. Ben... kendimde kayboldum artık.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bugün tam sekizinci gün, ne tek bir kelime konuştu ne başka birşey. Belki bir kase çorba ve bir iki dilim ekmek yedi o kadar. Acısı ne kadar tanıdık bana. Kaybetmişlik... Kaybolmuşluk... Benim gibi kendini cezalandırıyor. Ve ben bunu kalbimden hissediyorum. Sadece içimde ki bazı duyguları kabullenir duruma geldi kalbim. Bu acı beni ona daha fazla itiyor. Benim sebebim vardı hayata tutunmak için. Ama onun hiç kimsesi yok...

Bu benim canımı korktuğumdan daha fazla yakıyor. Atacağım adımlar artık geri gitmiyor. Kendi canımın acısından daha çok, onun canını acıtmaktan korkuyorum. Ama içimdeki bu his...Durduramıyorum. Kendimle hesaplaşmak yerine onun yarasını sarmak istiyorum. Hastahanede ki görüntüsü hep gözümün önünde. Ve benden başka kimsenin onu ordan çıkartamaması. En son benimle konuşması. O bana sığınmak istedikçe benim ondan kaçışım...

Yatağımdan yavaşça doğruldum. Onun sessizliği ile ev eski haline dönmüştü. Kısa konuşmalarımız olsa da sesi kulağıma aşina olmuş. Sadece ihtiyaçları için odasından çıkıyor. Onun harici hiç bir şekilde varlığı belli değil. Sanki nefesleri bile yasta...

Geceleri hıçkırık sesleri geliyor . Gündüzleri uyumak denilmez şekilde yorgunluktan sızıyor. Bugün kendimden vazgeçtim. Gözlerimin önünde hiç bir şey yapmadan böyle olmasına izin veremem...

Komidinin üstünden telefonuma uzanarak Şafak'ı aradım. Kafamda dönen şeyler nereye varır bilmiyorum. Ama hiç birşey yapmadan durmak istemiyorum.

"Efendim Barlas"

"Şafak birşeyler yapmam lazım. Hiç iyi değil, ve bu... anlamadığım bir şekilde canımı yakıyor. Onun kendini anlatabilecek kimsesi yok. Belki ben... Belki bana sığınmak istiyor ama ben kaçıyorum. Canını yakmaktan, ona zarar vermekten korkuyorum."

"Kaçma Barlas... Korkma sana ondan, ona senden iyi kim gelebilir ki? Hem de şu anda. Onun yaşadığı acıyı senden iyi hangimiz anlayabiliriz ? Evet sana ihtiyacı var. Evet sana sığınmak istiyor. Kimseyle konuşmadı. Tek kelime , tek harf çıkmadı ağzından. En son seninle konuştu. O sana sığınmak istiyor Barlas. Sana anlatmak istiyor acısını. Hem ona hem kendine izin ver kardeşim."

"Ya canını yakarsam, ya zarar verirsem. Elif gibi..."

"Barlas!!!! Elif senin suçun değil kabul et artık bunu. Peki Ya Zümra sana iyi gelirse. Ya seni karanlığından kurtarırsa..."

"Bende bundan korkuyorum..."

"Korkma kardeşim, dedim ya senin ona onun sana ihtiyacı var. Hiç kimse öylesine girmez hayatımıza."

"Şafak bir yer ayarla. Sessiz sakin ama iyi gelecek bir yer. Ruhu temizleyecek bir yer. Ve arabayı getir bana."

Şafak'ın söyledikleri doğruydu. Ben ona iyi olmaya çalışırken. Belki o bana iyi gelecek... Belki...

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
❄BUZ MELEK (Mevsiminde Aşklar Serisi)❄(ASKIDA)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin