Selamlar ve iyi bayramlar dostlarım :) Bu bölüm ile beraber asıl maceranın başladığı noktada duruyoruz :))) Umarım beğenirsiniz ve şunu da söyleyim bir sonraki bölüme hazır olmanız adına ikinci bir geçiş niteliği taşıyor bu bölüm! Neden diye soracaksınız şimdi, biliyorum :))) Şöyle söyleyim nedenini bir sonraki bölümde çok kanlı sahneler olacak... Geçmişe dönüş yaparken Tina'ya bir kez daha hayran kalacaksınız :)))) Tina tüm dikkatleri üzerine çeker de Buzlar Şahı Tae Jun yerinde durur mu??? Zamanla onun hikayesi ve geçmişi de bizi etkileyecek dostlar :DDD Öyle ailevi problemler aşk-ı ihanet hikayeleri değil onların geçmişinden kalan yaralar!!! Onların yaraları silah tuttukları nasır tutmuş ellerinden kalplerine uzanıyor :))) Hadi okuyun bakalım :)))
Medya: AH-64 Apache
Güvenli evime girdiğimde yorgunlukla etrafıma baktım. Bu evi görevim belli olduğunda Kore'ye kesin giriş yapmadan evvela, kendim bizzat hazırlamıştım. Güvenli evler; askeriyede çalışan kişilerin uzun süreli görevi olan ülke ve şehirlerde, ayrıca yaşadığı yerde bulunan tedbir amaçlı hazırladığı evlerdi. Kimisi depolardan çevirirdi, kimisi de şehrin göbeğindeki bir daireyi mesken tutardı. Kişiden kişiye değişirdi; fakat değişmeyen bir şey varsa bu evlerin tamamen gizli oluşuydu. Hiçbir görev arkadaşımız hatta aile üyelerimiz bile bilmezdi! Bilmemesi önerilirdi.
Bu görev uzun zamandır belli olan, kabul görmüş bir görevdi. O yüzden kendime çok güvenli bir ev ayarlayabilmiştim. Yaklaşık iki yıl önce bir takım nedenlerden ötürü göreve en uygun kişi olarak işaretlenmiştim. Düşmanımı da en ince detayına kadar araştırmış hangi tarihlerde nerede olacağını öğrenmiştim. İşte bu şekilde Kore'ye en uzun süreli gezilerimden birini yaptım!
Şirket olarak yeni yeni teknoloji piyasasında emeklemekten yürümeye başladığımız zamanlardı. Yine de sağlam bir Pazar gücümüz ve benim sağlam zekamla gelen sağlam teknoloji yeteneklerim vardı. Kore'deki şirketin kontrolleri için giriş yapmıştım ülkeye! Ardından görev için hazırlıkları yaparken o ara yapılacak olan dev akvaryumun haberlerini görmüştüm. Aklıma gelen şahane fikirle derhal sponsor oldum akvaryuma! Karşılığında ne kar ne de başka bir isteğim vardı. Tabi belli bir hisse ve hak iddia ediyordum fakat sadece yönetimde söz hakkı istiyordum. Bir de tek bir şartım vardı! İnşaat halindeki akvaryumda suların içine gizlenmiş bir ev!
İşte bu şekilde pencerelerinde balıkların görüntüsü olan evim yapılmıştı. Evin varlığını çizen mimar yapan mühendislerden ve akvaryumun asıl sahibinden başka kimse bilmiyordu. İnsanlar asla tahmin edemezdi akvaryumun içinde yaşadığımı. Bu yüzden kendimi son derece güvende hissediyordum. Masanın üzerinde duran dizüstü bilgisayarımın başına geçtim. Yeni bir eve ihtiyacım vardı; fakat aceleye getirmek istemiyordum. Birkaç büyük evin ilanına bakarken gözlerim kapanmaya başlamıştı çoktan. Bilgisayarı bırakıp adeta suyun içinde uyuyormuşum gibi hissettiren yatağıma uzandım. Daha başımı yastığa koyar koymaz kendimi derin bir uykuya teslim olurken bulmuştum.
.....
Sabah uyandığımda özel bir sistemle şifrelenmiş iş çantasını valizimden çıkarıp ciddi; fakat hareketlerimi kısıtlamayan bir giysiyi geçirdim üzerime. Hafif makyajımı da yapıp montumu giyindim. Çantayı kaptığım gibi önce salonu geçtim ardından dışarıdan da içeriden de şifre ve yüz taramasıyla geçilen kapıya ulaştım. Gerekli prosedürleri yerine getirdiğim de kapı açıldı ve bembeyaz koridordan yukarı uzanan merdivenleri çıkmaya başladım. Merdivenlerin sonuna geldiğimde derin bir nefes aldım ve aynı prosedürlerin tekrarlanmasını sağladım. Bu sefer kapı açıldığında ofisime açılan gizli mekanizma da harekete geçti ve ben ofisime adım attım. Kapı kapandığında duvar da harekete geçti ve her şey normal halini aldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GİZEMLİ YABANCIM!
Romanceİki farklı ülke, İki farklı kültür ve İki gizemli yabancı... Birbirleri ile paylaşacakları çok fazla sır, birbirlerini tanıyacak çok az zamanları vardı!!! TÜM HAKLARI BANA AİT OLUP, İZİNSİZ ÇOĞALTILMASI ve PAYLAŞILMASI YASAKTIR!!!