7-/ Feyza fena sinirlendi.../

335 32 2
                                    

Kovulduğu günün akşamı bir türlü uyuyamadı Feyza. Sabahta kahvaltı bile etmedi. Hem Özgür'ün dediklerine canı sıkkındı hem de ayıyı bulmadan kovulduğuna üzülüyordu. Ne yapacağını da bilmiyordu. Özgür'ü Doğan'la konuşturmasına rağmen yinede bir işe yaramamıştı. Ama çıkarken iyi konuştu. Özgür'ün ağzının payını verdi. Ama o adamın anlayacağı yok tabi.

Dışarıya çıktı hava almak için. İçi sıkılıyordu. Kimseye görünmeden eve geri dönmeliydi. Hiç kimse kovulduğunu bilmiyordu. Parkta oyalanıp eve geri döndü. Tekrardan Efe'nin yanına gitmeyi düşündü ama bir işe yaramayacağını biliyordu. Kapısı çaldı. Kapı deliğinden baktığında Fatih ve Fethullah olduğunu gördü. Kapıyı açtı hemen. İçeriye davet etti onları.

" Feto anlattı, kovulmuşun."

" Hiç sorma Fatih. Evden ayrılırken de Özgür Bey sinir etti beni, ağzıma geleni söyledim. Artık imkânı yok işe geri dönemem."

" O zaman bu akşam eve girelim."

" Kameraları devreden çıkartmazsak yakalanırız. Ayrıca çok fazla koruma var. Başka bir yolunu bulmak lazım." Dedi Fethullah.

" Eto nerde? Biz burada kıçımızı yırtalım, götümüzde ayılar bağırsın o ortalıklarda yok. Nerde?"

" Eto'yu bilmiyor musun Fatih? Takılmıştır bir kıza. Aradım ama açmadı. Şu durumda onun da yapabileceği bir şey yok. İhtiyaç olursa onu buluruz. Şimdi ayıyı nasıl çalarız onu düşünelim." Dedi Fethullah.

" Ne ayıymış amk. Ne var ki bunun içinde?" dedi Fatih. Sonrasında uzun bir sessizlik yaşandı. Üçü de ne yapabilirler düşünmeye başladılar ama hiçbir şey bulamadılar. Fatih ve Fethullah çay içip kalktılar. Feyza evde yalnız kaldı.

*******************

Evde Feyza'nın olmaması Özgür'de bir boşluk hissettirdi. Doğan'ın dedikleri çıkıyordu. Feyza'dan çok kendisinin burnu sürtüyordu. Özlüyor muydu? İyi de neden? Bi garson, bi bakıcı parçasını, kendisiyle hiç düşünmeden karşısındakinin kim olduğuna bile bakmadan içinden geldiği gibi konuşan bir kızı neden özlüyor ki? Belki de daha önce böyle biriyle karşılaşmadığı içindir. Kimsenin kendisiyle bu şekilde konuşmaması yüzünden ilgi duyuyordur, o kadar. Şimdi hayatında bir kadın olmadığı için bu kıza ilgi duyuyor. Hayatına bir kadın girer girmez Feyza'da diğer kadınlar gibi olacak onun gözünde. Ya da o öyle sanıyor.

Efe bile Özgür'le Feyza ablamı işe geri al diye konuşmuştu. Efe'de Feyza'nın olmamasına sevinse de ona alışmıştı. Onunla uğraşmak, onun kendisiyle uğraşmasıyla eğleniyordu. Gülseren, Feyza'nın gitmesine üzülmüş ve o da Özgür'le konuşmuştu. Halil Bey ise halinden gayet memnundu. Bakıcıları zaten istemiyordu. Karısı Şelale'nin ölümünden sonra herkese toparlandığını göstermiş olsa da aslında eskisi gibi değildi. Karısı yaşarkenki gibi değildi ve asla o günlere geri dönmeyecekti, bunu biliyordu. Felç olmuş olsa bile bakıcıların değil de karısının kendisine bakmasını tercih ederdi. Ne kadar göstermese de Feyza'nın diğer bakıcılar gibi olmadığının o da farkındaydı. Hatta onun bu inatçı tavrını karısına benzetiyordu. Sonuç itibariyle ne kadar karısına benzetse de o bir bakıcıydı ve Halil Bey bakıcılardan nefret ediyor.

" Düşüncelisin Özgür." Dedi içeri giren Doğan.

" Hiiç."

" Hiçte 'hiiç' gibi durmuyor. Feyza'yı mı düşünüyorsun?"

" Şimdiye kadar pişman olmuştur."

" O kızın pişman olacağını hiç sanmıyorum Özgür. Senin kim olduğunu bile bile ağzına geleni söyledi. Haksız mıydı, kesinlikle haklıydı."

Kibar FeyzaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin