Kibar Feyza

8- / Ayı Bulundu /

Geçen dört günün ardından Ertuğrul birazda olsa iyileşti. Feyza villada durduğu için laptopundan görüşüyorlardı. Bu dört günde de ayıyı bulamadı. Özgür'le de araları soğuk. Feyza eve geldiğinden beri Özgür'den kaçıyor. Ertuğrul'un bıçaklandığı gün ne dediğini bilmez bir şekilde 'Senin saçma sapan oyunların yüzünden biri ölüyordu, belki de ölmüştür... Dua et yaşasın...' dediği için Özgür şüphelenip sorular soruyordu. Ona ne kadar kızgın olsa da bu durumu anlatamazdı. Bu sefer kovmaktan beter ederdi. Efe'yle araları iyiye gitmeye başladı. Şantaj mevzusu unutuldu. Beraber yapıyorlardı her şeyi.

Halil Bey göstermese de Feyza'nın geri gelmesine sevinmişti. Hala onunla iyi bir iletişim kurmadı ama onu sevmeye başladı. Seyhan ve Bekir Feyza'nın izin kullandığını sanıyorlardı. Feyza'da bu yalanı bozmadı.

Kahvaltıdan sonra diğerleri gitti ama Özgür gitmedi. Feyza evin içinde Özgür'den kaçarken yakalandı. Odasından çıkıp aşağıya inecekti ama Özgür onun önüne geçti. Feyza'yı ittirip odasına girdiler.

" Özgür Bey ne yapıyorsunuz?"

" Birkaç gün önce gelmiş hesap soruyordun. Kimden bahsediyordun? Kim ölebilirdi?" Feyza daha fazla kaçarsa daha çok şüpheleneceğini biliyordu. Bir yalan buldu ve onu anlatmaya başladı.

" Sizin beni kovduğunuzu ev sahibim öğrenmiş. Kirayı ödeyemem diye düşünmüş. Kardeşim dediğim adamda onu ikna etmeye çalışırken sinirler gerilmiş oda kardeşimi bıçakladı. Ölecek diye çok korktum. Benim ondan başka kimsem yok." Deyip ağlamaya başladı. Olanlar aklına geldi. Ertuğrul'u gerçekten kaybedebilirdi.

Özgür Feyza'nın ağlamasına ne kadar üzülse de onun karşısında yumuşamayacaktı. Kendisinin yüzünden birisi ölebilirdi ve bu Feyza'yı çok derinden yaralardı. Ne diye bu kız için üzülüyordu ki? Hiçbir çalışanıyla bu derece yakından ilgilenmemişti.

" Tamam, ağlama karşımda. Şimdi nasıl, İyi mi?"

" İyi. Gerçekten merak mı ediyorsunuz yoksa sadece soru olsun diye mi sordunuz?"

" Ne fark eder?"

" Çok şey fark eder. İnsan olup olmadığınızı gösterir. Sizin yüzünüzden bıçaklandı. Sizin saçma sapan oyunlarınız yüzünden."

" Böyle olacağını nerden bilebilirdim. Bu yüzden beni suçlayamazsın. Kardeşine hiçbir şey olmamış işte daha ne konuşuyorsun."

" Sizin için söylemesi ne kadar kolay dimi? Sizin için hiç bir şey ifade etmiyor. Bütün sevdikleriniz yanınızda. Babanız, ablanız, yeğeniniz. Tamam, annenizi kaybetmişsiniz ama sizi ayakta tutacak insanlar var. Benim bu hayatta ondan başka kimsem yok." Özgür'ün birini bilmesi iyi. Diğerlerinden bahsetmeye başlarsa onları araştırabilirdi. Buraya hırsızlık için geldi sonuçta.

Feyza'nın son sözü Özgür'ü derinden yaraladı. İnsanın kimsesi olmaması kötü bir şey. Bu kıza biraz daha bağlandı.

" Müsaadenizle geçebilir miyim Özgür Bey?" Özgür düşünceleriyle boğuşurken kımıldamadı bile. Feyza Özgür'e dolan gözleriyle bakarak yanından uzaklaştı.

Feyza aşağıya Halil Bey'in yanına indi. Halil Bey yalnız kalmaktan hoşlandığı için Feyza'nın yanına gelmesine sinir olmuştu.

" Bana bir kahve yap." Dedi yüzüne bile bakmadan. Feyza'da kahveyi yapıp geldi. Halil Bey Kahveden bir yudum aldı ve yüzünü buruşturarak yuttu.

" Bu çok acı. Git şekerlisini getir." Feyza bir şey demeyip şekerli kahveyi yapıp getirdi. Halil Bey yine yüzünü buruşturdu.

" Sütlüsünü yap bunun."