İkisi de birbirine bakıyordu. Kan hızla yere akarken Özgür, Feyza'ya bir şey oldu diye çok korkmuştu. Ne yapacağını şaşırmış, olduğu yerde kala kalmıştı.
Feyza kendini geri çekerken Kolpacıyı ittirdi. Kolpacı karnından akan kanları durdurmaya çalışarak yere düştü. Fethullah ve Özgür hemen Feyza'nın yanına gittiler. Üzerinde Kolpacının kanı vardı.
" Hemen çıkalım buradan." Dedi Fethullah ve Feyza'yı tutarak dışarıya çıktılar. Dört merdiveni indiler ve yürümeye başladıklarında etraflarını polis arabaları sardı. Polislerden biri hızla içeri girdi. Çıktığında " Ellerinizi başınızın üstüne koyun." Diye bağırdı. Hepsi polisin söylediğini yaptı. Feyza hala olanların etkisindeydi ve bir robot edasıyla hareket ediyordu. Polisler her birine kelepçe taktı ve arabalara bindirdiler.
***** ***** *****
Olanları polislere anlattıklarında Özgür'ü yaralarının iyileşmesi için bir hastaneye gönderdiler. Diğerlerini de nezarete attılar. Polisler araştırmaya başlamışlardı. Feyza, hala olanların şokunu üstünden atamamıştı. Kolpacı kollarında kanlı bir şekilde duruyordu. Kanı hala üstündeydi. Öldü mü yaşıyor mu bilmiyordu. Ya onu öldürdüyse. Bununla nasıl yaşayacaktı? Tamam, Kolpacıyı sevmiyordu ama ölmesi gerekmiyordu. Cezasını çekse yeterdi.
" Kendine gel artık Feyza. Sen bir şey yapmadın?" arkadaşının durumuna üzülüyordu ve onu kendisine getirmeye çalışıyordu Fethullah.
" Bilmiyorum. ... Emin değilim. ... Silah benim elimdeydi ama ben mi ateş ettim o mu bilmiyorum. " Bir süre nezarette durduktan sonra polisler hepsini alıp sorgulamaya başladı.
Feyza, her şeyi en başından anlattı. Polisler inanmamış gibilerdi. Ne olduysa Fatih, Fethullah, Ertuğrul'da anlattı. İstedikleri için değil mecbur kaldıkları için yaptıklarını anlattılar. Halil Çağlar ve ailesi de karakola getirildi. Onlarda Feyza'nın bir hırsız olduğunu ama şikayetçi olmadıklarını anlattılar.
***** ***** *****
" Kolpacı, yani Nail Düşmez nasıl? Durumu iyi mi?" Feyza bağırıp duruyordu ama hiç kimse gelip cevap vermiyordu. Kendi kendini yiyip bitiriyordu. Katil olmak... O adam için bile olsa böyle bir şeyi yaptığına inanamıyordu.
" Konuşsanıza lan. Kız öldü burada." Diye bağırdı Fatih. Kapı açıldı birden gelen Özgür'dü. Feyza'nın yanına gitti hemen.
" Sen iyi misin?" diye sordu Feyza hemen.
" İyiyim. Ya sen?"
" Katil olabilirim."
" Senin haberin yok mu? Kolpacı yaşıyor. "
" Doğru söylüyorsun dimi? Beni kandırmıyorsun?"
" Hayır, hastaneden geliyorum. Uyanmadı ama yaşıyor. " Feyza rahatlamıştı. O adamı öldürmediğine sevinmişti. " Yarın mahkemeniz olacak. Biz sizden şikayetçi olmadık ama ortada bir yaralama durumu var. "
" Evet, sizinkilere teşekkür ettiğimizi söyler misin? Bizim için gerçekten çok şey yaptılar. "
" Seni sevdiğimiz için yapıyoruz. Bizim avukatlardan birini ayarladık. Ne yapıp edip sizi buradan çıkartacağız."
" Bu kadar yeter." Diye bağırdı polis.
" Sakın korkma, ben yanındayım." Deyip, parmaklıları tutan parmaklarını öpüp gitti Özgür.
" O kadar hayvan dedin, kavga ettin adamla. Bak şimdi bizi kurtarmaya çalışıyor." Dedi Ertuğrul.
" Tamam, seviyo. Tamam, adam gibi adam. Ama yine de hayvan." Dedi Fethullah. Söylemiyor olsa da Özgür'ü sevmeye başlamıştı. Feyza'yı seviyor diye seviyordu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kibar Feyza
Ficción GeneralBaşka çaresi yoktu. O eve girip hırsızlık yapacaktı. Kendisinden bir oyuncak ayı çalması istendi. Feyza için oldukça basit ve kolay bir iş gibi görünse de başında felçli bir adam, büyümüş de küçülmüş bir çocuk, sakin bir enişte, iyi niyetli bir kad...