3.Bölüm • Bad Day

16.7K 508 138
                                    



Nefesimi tutmuş gelen kişiyi beklerken o an ne yaptığımı düşündüm. Elini holün köşesindeki duvara yaslamış ne yapıyorsun sen gerçekten, Mel?

Kapı açılınca Neymar bir adım geri çıkmıştı, arkadan ensesini görebiliyordum. Saniyeler sonra eli ensesine gidip kaşımaya başlarken, "Ah." diye mırıldandığını duydum. Bir şeylere karşı hazırlıksız yakalanmış gibi bir inlemeydi bu.

Bir kez daha düşündüm. Yaptığım kesinlikle yanlıştı. Gelen kişi kim olursa olsun beni bu evde bulması çok yanlıştı.

Adımlarımı geri geri atarken hızlandım ve merdivenlere koşturdum, fakat bir erkek sesi duyduğumda duraksamama engel olamamıştım.
"Gerçekten yorgun görünüyorsun, Ney."

Sesini yükselterek konuşurken arkasından eve giren insanların adım seslerini dinledim.
"Biz de partiyi senin için buraya taşıdık."

Neymar'ın iç çekişini umursamamış gibi göz ucuyla salona doluşan insanları izledim.
Gölgelerin içinde sinmişken Neymar arkalarından hızlıca salona girdi ve bakışları aceleyle etrafta dolaştı, yüzündeki endişeli ifadeyi umursamamaya çalışarak merdivenlere ilerlemiştim.

"Ah, birini mi bekliyordun?"
Adamın sesindeki ima her adımımda benden uzaklaşırken sonunda Neymar'ın, "Benim de bir özel hayatım var, Pedro." diye mırıldanışı kulağıma ulaştı, sesinde alaycı bir ton vardı.

Birkaç dakika konuşmalarını dinlemek için olduğum yerde dururken kalabalık salonda hiçbir şey duyamamıştım, sonunda gitmek için hareketlendim.
Alt dudağımı dişlerken merdivenin son basamağına ulaşmıştım bile.

"Melissa."
Yumuşak ve boğuk erkek sesiyle arkamı dönüp ona baktığımda güzelliğinden dolayı neredeyse merdivenden yuvarlanabilirdim. İsmimi onun baştan çıkarıcı dudaklarından duymak benimkilerin titremesine neden olmuştu. Birazcık yanlış söylemişti, ama olsun. Hatırlıyordu, bu bile tüylerimi ürpertmeye yetmişti.

Basamakları yavaşça çıkıp önümde durduğunda elindeki yarım bıraktığım pizzayı ve bardağımı yeni fark etmiştim.
Onları önümdeki yere bıraktıktan ve bakışları bir an aşağı kaydıktan sonra benimkilerle kesişti.
"Neden kaçtın?"

İçimde anlamadığım bir öfke dalgası kabarırken nedenini anlamamıştım. Pizzayı kavrayıp odama, sanki gerçekten benim olmuş gibi, gitmek için hazırlandım.

"Sen söyle." diye mırıldanmıştım elimde olmadan. "Neden ben oradayken kapıyı açmak istemedin?"

Saçımı kulağımın arkasına itelerken adımlarımı hızlandırdım. Bunu söylemem ne kadar doğruydu, gerçekten bilmiyordum.

"Yanlış anlaşılmasını istemedim." dedi bir çırpıda.
Anında olduğum yerde durdum. Kalbimin kırıldığını duymamış olmasını diledim, çünkü oldukça gürültülüydü. Bununla daha sonra ilgilenecektim.

Sadece saniyeler sonra tekrar yürümeye başladım ve odama elimden geldiğince hızlı bir şekilde girip kapıyı arkamdan kapattım.

"Yanlış anlaşılmasını istemedim." diye bağırmıştım yüksek sesle onun çok kötü bir taklidini yaparak. "Onun da bir özel hayatı varmış."
Bağırabiliyordum, çünkü aşağıdan gelen müzik sesiyle beni duymaları imkânsızdı.

Pizzayı ağzıma tıkarken, "Sorun beni görmeleri değil elbette." dedim oldukça boğuk çıkan sesimle. "Sorun seksi bir mankenle karşılaşmaları yerine, benim gibi zavallı bir kızla karşılaşmaları."
Kolayı kafama diktikten sonra öksürmeye başlamıştım.

Blessed || Neymar JRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin