Bölümleri kısa tutayım diyorum, ama kendimi yine frenleyemedim.İyi okumalar, seviliyorsunuz :*
▽
Annemler eve dönmediğini söyledi. Neredesin, Mel?
Melisa, lütfen cevap ver. İyi olduğundan emin olmalıyım.
Telefonlarımı engellediğini biliyorum, hiç olmazsa buradan cevap ver.
Nefesimi hızla dışarı vermemle buhar halinde etrafa dağılıp telefon ekranımı bulanıklaştırmıştı. Abimin attığı diğer mailleri okumadan geçip diğerlerine baktım.
Beni unuttuğunu düşünmeye başlayacağım, Mel. Artık mesajlarıma cevap vermelisin. Yoksa o hayallerinin şehrine gelip seni bulurum, anladın mı beni? Şimdi tatlı arkadaşına cevap ver.
Kaşlarımı çatıp mesajı bir kez daha okurken mail adresini daha önce hiç görmediğimi fark ettim.
"Hey, Bayan."Başımı kaldırıp bana doğru sendeleyen sarhoş adama baktığımda beynimdeki tüm savunma ve endişe mekanizmaları işlemeye başlamıştı.
Adamın sorduğu saçma bir soruya başımı sallarken aceleyle oradan uzaklaşmaya çalışıyordum, fakat valizimi hızla peşimden sürüklerken arkama bakmaktan kendimi alamıyordum.Aniden adamın bana doğru hızlı adımlarla gelmeye başlamasıyla kendimi yola attım ve birkaç gürültülü korna sesiyle birlikte far görmüş tavşan gibi yerimde sıçramıştım.
İlerlediğim sırada bir araba son anda sol yanımda durduğunda elimi kaportasına bastırmaktan kendimi alamadım, oradan uzaklaşmak için endişeyle trafik lambalarına bakarken farlar gözümü alıyordu.
Aynı anda az önce bana çarpacak olan arabanın kapısı açıldı ve içinden çıkan Shakira'ya kalbim gümbürdeyerek bakıyordum.
"Mel? Burada ne arıyorsun?"Şaşkın bakışlarını üzerimde ve valizimde gezdirirken, Gerard'ın sürücü koltuğundan, "Onu arabaya al." diye seslendiğini duyabilmiştim.
Korna sesleri eşliğinde siyah Audi'ye koştururken biner binmez kapı arkamdan kapandı ve Shakira koltukta arkasını dönüp bana hala endişeyle bakmaya devam ediyordu.
"Selam." diye mırıldandım gülümsemeye çalışarak.
Hemen yanımda oturan iki küçük oğlan arabaya binmemle elindeki çikolataları yere düşürmüşlerdi.Gerard bana aynadan kısa bir bakış atıp, "Bu valiz de neyin nesi, Melisa?" diye sordu yavaşça. "Umarım düşündüğüm şey değildir."
Shakira kaşlarını çatarak ifademe bakmayı sürdürüyordu.
"Evet, düşündüğümüz şey tatlım."
"Kavga mı ettiniz?"
"Seni evden mi kovdu yoksa?"
"Hayır, hayır." diye mırıldandım başımı aceleyle iki yana sallarken. "Oradan ayrılmayı ben istedim."Junior ile aramızdan geçenleri anlatmadım. Onun aslında gitmemi düşündüğünü, benim gururumdan dolayı evi terk ettiğimi...
"Bana bak, küçük Bayan." Shakira emniyet kemerini bağlamadan önce bana son bir bakış atmıştı. "Neler olduğunu derhal anlatacaksın."
Oturduğum yerde büzüşürken anlatmayı olabildiğince ertelemeye çalışıyordum.
"Nereye gidiyoruz?" diye sordum araba sahil tarafına yönelirken. "Sahildeki oteller oldukça pahalı."Shakira koltuğun kısa arasından bana öfkeli bir bakış gönderirken Gerard güldü.
"Sadece şaka yapıyor."
Bakışlarım büyürken ciddiye alınmamanın kırıcı etkisiyle dudaklarımı büzdüm.
"Aslında şaka yapmı-"
"Şaka yapıyorsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed || Neymar JR
Fanfiction#5 Fan Fiction ♚ 24.12.2015 ▽ Rüzgâr sert bir şekilde saçlarımı havalandırırken ondan gelen böğürtlen kokusuyla bacaklarım tutmayacak şekilde uyuşmuştu sanki. Bakışları benimkileri delip geçerken aşağı kaydı ve parlak, kırmızı dudaklarımda duraksadı...