▽Çok değil.
Henüz dört ay önce ve uyumadan hemen önce yorganın altında havasızlıktan ölme ihtimalimi göze göze almış halde hayallerimin adamının fotoğraflarına bakıyordum.Barcelona'ya gitmeme günler olmasına rağmen kapımın arkasında hazır duran valizimin, uyumadan önce iyi geceler öpücüğü vermeyi unutmadığım posterlerimin ve dolabın en kutsal köşesinde bekleyen formamın olduğu odamda.
Şimdi ise tüm bunların nedeni olan bir çift parlak ve çocuksu ela gözler benimkileri delip geçerken nefes bile almayı reddediyordum. Üstelik şekilli ve öpülesi dudakları bu kadar yakınken-
"Hayır." diye ciyakladım aniden, hayal dünyamdan sıyrılmayı başardığımda. "Senden vanilyalı değil, çilekli istemiştim Junior."
Kaşları anında çatılırken dudaklarını bir şeyler söylemek için araladı, fakat ona nasıl baktığımı bilmiyordum. Çünkü çekingen bir tavırla elindeki milkshake'i mutfağa götürmek için yanımdan kalktığında diğerlerinin de bana öyle baktığını fark etmiştim.
"Aslında vanilyalı istemiştin, Me-" Başımı kaldırıp hızla Münir'e bakmamla aceleyle gözlerini kaçırdı. "Evet, o çilekli istedi Neymar."
Bu soğukta nasıl milkshake içebileceğimi ben de bilmiyordum, fakat bana yaptıklarından sonra onlara sırf emir vermek için havuzu bile temizletebilirdim.
"Saçlarım." Tırnaklarımı göz hizama getirip incelerken erkek arkadaşım yerde kayarcasına salona girdiğinde gülme isteğimi bastırmama rağmen içimden kıkırdadım. "Acele et, hasta olmak istemiyorum Brezilyalı."
Yüz ifadesindeki değişime izin vermeden yanıma ulaşırken yerde emeklemeyi kesip havluyu başıma doğru kaldırdı.
Aynı anda çalan kapıyla birlikte boynundaki papyonla oynamaya devam eden Rafinha'ya bakış attım, oradan birkaç saniye uzaklaşmak pahasına kapıya koşturmasını keyifle izliyordum.
"Naber, melez?"
İdil, Rafi'den aldığı makasla salona dalarken arkasından gülerek gelen kızları görünce elimi kaldırarak Junior'ı durdurdum. Kendimi Khaleesi gibi hissediyordum, fakat bu kimin umrundaydı ki?Neymar da Silva Santos Junior elindeki havluyla saçlarımı kuruturken Dani'nin ona verdiğim işi bırakıp İdil'e koşması bile önemsizdi.
"Gülümseyin."
Patlayan flaşla birlikte dudaklarımı büzerek verdiğim poza rağmen diğerlerinin şaşkınca kirpiklerini kırpıştırmasına izin verdim."Bu anlaşmamızda yoktu." Gerard utangaç bir kız çocuğu gibi kollarını etrafına dolarken Shakira'ya korkuyla bakıyordu. "Bu cezaya dahil değildi, Mel."
Bakışlarımı ona çevirmemle hafifçe gerilerken elimdeki telefonu ona gösterdim, elindeki bezle birlikte cama doğru sokulmuştu.
"Bu kanıtla hepinizi mahvedebilirim, beyler." Elimi iki saattir bana oje sürmeye çalışan Marc'a doğru uzatırken kıkırdadım. "Şimdi, evi temizlemeye devam edin."
Junior elinde beklettiği pembe tarağı, evde hiç pembe tarak olmadığı için onu gecenin bu saatinde şehirden tarak almaya yollamıştım, ıslak saçlarıma doğru kaldırırken nefesimi vermemle Lionel elinde salladığı temizlik sopasını koltuğun arkalarında gezdiriyordu.
"Yardım etmemizin bir sakıncası var mı?"
Antonella eşinin dudaklarına bir öpücük kondururken Lionel işini aksatmak için can atar gibi ona bir Fransız öpücüğü vermeyi ihmal etmemişti.
"Sen mükemmel bir eşsin, bebeğim."Antonella kendini geri çekip koltuğa bırakırken bana bir bakış attı ve, "Aslında biz Melisa'ya yardım etmekten bahsediyorduk, Leo." diye mırıldandı. "İşkence yardımı."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blessed || Neymar JR
Fanfiction#5 Fan Fiction ♚ 24.12.2015 ▽ Rüzgâr sert bir şekilde saçlarımı havalandırırken ondan gelen böğürtlen kokusuyla bacaklarım tutmayacak şekilde uyuşmuştu sanki. Bakışları benimkileri delip geçerken aşağı kaydı ve parlak, kırmızı dudaklarımda duraksadı...