Blessed || Neymar JR

35.Bölüm • Scoreless

Bölüm kısalığı için gerçekten özür dilerim, fakat bu şartlar altında sadece bu kadar yazabildim. Umarım beğenirsiniz ^^

Sonraki bölümü daha erken yayınlayacağım, gerçekten seviliyorsunuz. ❤️

▽

Neymar ile halay çekmeyi bile hayal edebilirdim, fakat onunla Beşiktaş ve Fenerbahçe derbisi yapmak...

Pekala, onunla halay çekmeyi de hayal edemezdim. Ama bundan büyük bir zevk alır gibi yanımda oyuncularını seçerken yüzündeki tatlı gülüş kafamı karıştırmakla kalmıyor, kalp ritmimi de bozuyordu.

"Sen seçmiyor musun, bebeğim?"

Ona sinir bozucu bir bakış atıp oyun kolunu elimden almasına izin verirken içimden söyleniyordum.

"Pekala, senin yerine de seçebilirim." Ela gözlerinin altında parlayan sarı-lacivert şeritlere bile tahammülüm yokken koltukta bir kez daha yerleşmeyi deneyip yanıma sokulduğunda nefesimi tutmama engel olamamıştım. "Oğuzhan'ı çıkartıp yerine-"

"Hayır." diye ciyaklayıp sözünü kestiğimde korkuyla bana baktı ve alt dudağını dişledi. "Onu hiçbir şekilde çıkarmayı düşünmüyorum."

Kaşları anında çatılırken yerine saçma bir şekilde Olcay'ı çektiğinde aceleyle elindeki kolu kapmaya çalışmıştım.

"Bu futbolculara bu kadar bağlanmanı istemiyorum, Melisa."

Kıskandığını anlamam içimi gıdıklarken dengemi kaybedip kucağına düşmemle elindeki kolu bir kenara fırlatıp belimi kavradı.

Bakışları birkaç saniye elmacık kemiklerimde sürülü olan taraftar takıntılarımda gezindikten sonra gülmesini engelleyemiyormuş gibi burnumun ucunu öpmüştü.

"Sen de bir futbolcusun, Junior." Yüzünü iki elimin arasına alırken nefesimi ona doğru vermemle koltukta eridiğini hissedebiliyordum. "Ama ben sana olabilecek en feci şekilde bağlandım."

Şekilli, pembe dudakları keyifle kıvrılırken beni öpmek için hamle yaptığında kucağından kalktım ve oyun kolumu kavrayarak Oğuzhan'ı tekrar oyuna dahil ettim.

Oyuncuların isimlerini çok tatlı bir şekilde telaffuz ediyor olması hoşuma gidiyordu, bu sanki bir turisti durdurup Türkçe küfür öğretmek gibiydi.

Junior'un da az önce yaptığım şeyden dolayı bana kötü bir şekilde baktığını hissedebiliyordum, fakat Ricardo'yu seçili yere yerleştirirken hayranlıkla içimi çekmem yapacağım son şey olmuştu.

"Bana bak."

Bakışları delici bir şekilde benimkilerde sabitlenirken koltukta büzüldüm ve masumca ona bir bakış attım.
"İyi olan kazansın, Junior."

Fenerbahçe atkısını sertçe boynuna atarken sonunda devasa ekrana döndüğünde gülüşümü engellemek için biraz daha siyah boyaya ihtiyacım vardı.

Sonunda oyun başladığında oturuşum bile anında değişirken Junior'ın bütün oyuncularına faul yapmaya başlamıştım bile.

"Demek kirli oynuyorsunuz, Bayan Akay."

Başımı bir şey söylemeden sallarken kıkırtısıyla dikkatimi anında dağıttığında elimde olmadan beyaz dişlerine ve kaşıdığı çenesine baktım. Sakalları yeni yeni çıkıyordu ve bu bütün sistemimi-

"İşte bu."

Başımı hızla ekrana çevirmemle Nani'nin coşkulu sevinçlerini irislerimde bile hissetmiştim.
"Sen de en az benim kadar kirli oynuyorsun, Junior."