36.Bölüm • Learning Portuguese

8.2K 327 165
                                    



"Kesin şunu."

Bunu belki de yüzüncü kez söylememe karşın Münir ve Gerard köşede Junior'ın iki yanına yaslanmış gülmeye devam ederken zavallı erkek arkadaşıma baktım.

Omuzlarını düşürmüş önündeki viski şişesine bakarken yüzü hafif moral bozukluğu dışında ifadesizdi, fakat o kadar masum ve çocuksu görünüyordu ki yanına gidip yanaklarını ısırmamak için kendimi zorluyordum.

Sesimi duymasıyla başını yavaşça kaldırıp bana bir bakış attığında yüzündeki ifade avını kaybetmiş yırtıcı bir hayvan duygularını barındırıyordu.

"Münir ve Gerard."
Kaşlarımı çatıp onlara bakmayı sürdürürken birbirlerine bir bakış atıp yanıma gelmelerine korkuyla bakıyordum.

"Bize öyle bakma, Mel." Münir saçlarını bir diva gibi düzeltirken yanımdaki sandalyeyi çekip kendini yanıma bırakmıştı. "Seninle tanışmadan önce Ney bizimle sürekli alay ederdi."

Bakışlarım ensesini kaşıyıp bana belli etmek istemezmiş gibi viskiyi kendine çeken Junior'da geziniyordu.
"Biz sadece intikam peşindeyiz."

Başımı belli belirsiz sallarken karşıdan gelen Ivan'a çevirdim bakışlarımı, dans pistinden yeni ayrılmış ve şimdiden bize doğru sallanarak gelirken ellerini masaya bastırarak derin bir nefes aldı.

"İkinci bir Melisa vakası daha."

Bakışlarımı öfkeyle Lionel'de sabitlerken omuzlarını masumca silkip bana göz kırptı. Fakat ben o sırada Ivan'ın bardağımı hevesle eline alıp ardından tam tersi şekilde yüzünü buruşturmasını izliyordum. Çünkü içinde alkol yerine sadece vişne suyu vardı.

"Benimle dans etmek ister misin, Mel?"

Yumuşak İspanyol aksanı bana ulaşırken hemen üstüme düşen gölgeyle dikkatimi tuhaf bir şekilde bana bakan Junior'dan alıp Sergi'ye çevirdim.
"Erkek arkadaşın için mi endişeleniyorsun?"

Sorusu beynimde anında bomba etkisi yaparken ne ara kalktığımı bilemeden bakışlarımı kaldırdığı kaşlarında sabitlemiştim.
"Hayır, endişe edeceğim bir şey yok."

Teklifini kabul etmeseydim kendimi gerçekten suçlu hissederdim, çünkü onu defalarca kez reddetmiştim zaten.

"Sonunda favorilerinden biri olduğumu hatırladın, Melisa."

Okyanus mavisi gözleri gülüşüyle kısılırken kendimi tutamadan ben de ona gülümsedim, fakat saniyeler sonra duraksamıştım.

"Junior." Başını aceleyle kaldırıp bana baktığında parmağımı ona doğru tutarak alt dudağımı dişliyordum. "Fazla içme."

Dudakları çarpık gülüşüyle aralandığında başıyla beni işaret ederek, "Sen de fazla dans etme." diye mırıldandı.

Aynı anda Sergi'nin elimi kavrayarak beni dans pistine doğru çekmesiyle tüylerim diken diken olurken Antonella'nın yanında yerimi aldığımda şarkının hızlı olmasına içimden şükürler ediyordum. Fakat Sergi elimi bir an bile bırakmadan karşıma geçerken içip içmediğini merak ettim.
Buna rağmen kendinde görünüyordu, nasıl bu kadar cesaretli olduğunu anlamamıştım doğrusu.

Arka planda çalan Lady Gaga şarkısı hareketlerimi anında değiştirirken Sergi arkama geçtiğinde eğilip dans etmeye devam ettim. O ise başını bir sağdan bir soldan çıkarırken futbolcudan çok bir dansçı olması gerektiğini düşünmekten kendimi alamıyordum.

Saçlarım her zıplayışımda ve kalçalarımı oynatışımda etrafımda dağılırken gülüşünü duymak için müziğin kısık olmasına gerek yoktu.

Blessed || Neymar JRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin