SABIR. 25

75 2 6
                                    

Gözlerim yavaş yavaş aralanıyordu. Etrafı yağmur yağdıktan sonra hal alan cam gibi bulanık görmeye başladım. Sonra bir el o camı silip netleştirmeye başladığında gözlerim şaşırma levelini çoktan atlamıştı. Karşımda oturmuş elindeki bıçakla bir çubuğu soyan Mete'den başkası değildi. Bu çocuğun amacı neydi? Para mıydı? fazlasıyla almıştı... Daha fazla Paraydı? Evet evet daha fazla para.

"Benimle gelseydin bunu yapmak zorunda kalmazdım." dedi Mete elindeki uğraştan gözünün ayırmamıştı.Nefretini sopadan çıkarıyordu. Ellerim bağlı değildi. Ve olduğumuz yer bana yabancıydı. Ağaçtan yapılmış küçük ahşap bir evi anımsatıyordu.

" Planın ne Mete?" dedim lafı uzatmak istemiyordum. Kime pazarlayacaktı nasıl üstümden para kazanacaktı merak ediyordum.

" Adnan yada Yağız'la birlikte oldun mu?" derken elindeki çakıyı daha da sert bir şekilde tutarak sopayı kazımaya devam ediyordu.

" Sen ne dediğinin farkında mısın? Öyle bir şey olmadı." dedim ses tonumun dozu yükselmişti ve bu hiç umurumda değildi.

" Sana nasıl inanacağım Ada? Söyle lan sana nasıl inanayım?" dediğinde elindeki sopayı bırakıp sinirli bir şekilde ayağa kalktı.

" Seni kendime inandırmak zorunda değilim Mete. Anlıyor musun? Beni onların eline sen verdin şimdide bana gelmiş hesap mı soruyorsun sen? Yapmadım!"

Gözlerini gözlerime dikmiş bana bakıyordu. Gözlerimi kaçırmak yerine daha da çok baktım gözlerine. Nefretle.

" Evleneceğiz."

NE? NE DİYOR LAN BU? demesiyle iç sesime katılıp ayağa kalktım.

" Ne diyorsun lan sen? Kafayı mı yedin?"

" Duydun beni Ada. Anneme de bir şey söylemeyip gideceğiz buralardan. Çok değiştim ben. Söz veriyorum sana çok mutlu edeceğim seni." demesiyle suratına elimi geçirmem bir olmuştu. Mete eskiden de bana sarkıyordu ama bu denli olacağını hiç hesaba katmamıştım. Kulaklarım neler duyuyordu. Yine aklını mı kaybetmişti? Çok eskiden uyuşturucu krizlerine girdiği için klinikte yatmıştı. Bu yüzden psikolojisi iyi değildi ve hala uyuşturucu kullanmadığından emin değildim. Mete pislik kelimesinin hakkını veren kişilerdendi.

Yana savrulan yüzünü çevirip bana bakmasıyla yumruğunu suratıma geçirip saçlarımdan tutması bir olmuştu.

" Ya seve seve Ada Hanım ya da biliyorsun gerisini söylememe gerek yoktur umarım." diyerek saçlarımdan tutan elini sıklaştırıp öteki eliyle boğazımı sıkıyordu. Seviyorsa bana bu davranışı neydi? Seven insan sevdiğine böyle mi davranır ki?

" Bı-bırak Mete" demekte bile zorlanıyordum.

Köşeye sıkışmıştım yapacak bir şey bulamıyordum. 

" Çok güzelsin." deyip dudaklarını dudaklarıma yaklaştırıyordu. Çabalamama rağmen elinden kurtulamıyordum. Bir erkekle bir kadının gücü ne kadar eşit olabilirdi?

Ağzımdaki tükürüğü Mete'nin suratına fırlatmam la ellerini çekip yüzünü temizlemeye başladı.

Boğazımdaki elini bıraktığında yere yığılarak nefes almaya çalışıyordum.

Öksürükler-im ardı ardına geliyordu. Ben nefes almaya çalıştığım esnada belime saplanan bir ağrıyla yere daha çok yığılmıştım. Ardı ardına tekmeler yiyordu vücudum. İki elimle kafamı sarıp yerde yığılmış bir şekilde cenin pozisyonu almıştım. O kadar sert vuruyordu acının etkisiyle göz yaşlarım dinmek bilmiyordu. Ama yinede yapmaması için yal-varmayacaktım ona. Asla.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 14, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

SABIR.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin