'' ooo yarım ada da burdaymış'' sabır dileyerek arkamı döndüm.
'' ne var cem ''
'' hiç bişey güzellik nasılsın bakalım ''
'' hiç iyi değilim valla ''
'' kim üzdü benim prensesimi '' diyerek elini omzuna attı.
'' işten çıkartıldım o piç mete sayesinde '' diyerek gözlerimi kaçırdım . Çünkü birine bişey anlatırken dayanamayıp ağlamak gibi iğrenç bir huyum var benim.
'' bak ada sana ne dicem . Babamlar yeni bir bar-cafe gibi bir yer açtılar canlı müzik var ama solisti daha bulamadılar gel sen söyle sesinde güzel. Hem iyi bir miktar verir babam konuşurum ben onunla . Ha ne dersin?'' diyerek gözlerimin içine baktı. Şaşkın şaşkın ona bakarken yanağımda bi acı hissettim. '' Ahhh ne yapıyorsun aptal'' diyerek sitem ettim.
" sana bişey sordum cevap ver bana "
Diyerek elini tekrar kaldırdı.
" tamam tamam söylerim ama sesimin güzel olduğuna emin misin cem" diyerek ayakkabılarıma çevirdim bakışlarımi . Yerde daire çizmeye başladım. Eliyle çenemi tutup kaldırdı. Şimdi tam o mavi yeşil karışımı gözlerine bakıyordum.
" emin ol en az senin kadar güzel o sesin "
-
" ışte burası bebek nasıl?"
" oha harika oğlum baban zevkliymis gerçekten. " o hoş gülümsemelerinden attı . Konuşmaya devam ettim .
" babanla konuştun dimi?" diyerek önüne geçtim.
" evet evet konustum sen merak etme güzellik. "
Dediğinde kısa bi 'oh' çektim. Hemen barmenin yanına gidip uzun taburelerin üstüne oturduk.
" ne içersin canım" sesin geldiği yöne baktım
" meyve suyu " diyerek gülücük attım.
Etrafi incelemeye koyuldum. Siyah ve gümüş renk hakimdi. Fakat sahne bembeyazdi. Masalar gümüş renk, yerler koltuklar, duvardaki süslemelerde bile siyah renk hakimdi. Güzel bi yerdi. İçime sinmişti.
Karşıdan orta yaşlı yaşına göre bakımlı bi beyfendi bize doğru yaklaştı . Cem'e döndüğümde koltuğundan kalmış o adam a gülücükler saçıyordu. Sanırım babasıydı.
Hemen toparlandım cem'in yanına geçtim bende.
" meraba gençler " diyerek gülümsedi. " ben kenan " diyerek elini bana uzattı. Elini tuttum.
" merhaba efendim bende ada " diyerek gülümsemesine karşılık verdim.
" cem bişeyler anlattı sesin güzelmiş bizim de bir soliste ihtiyacımız var. Bizimle çalışmak ister misin?" diyerek bana baktı .
" evet efendim isterim " diyerek gülümsedim. Cem 'e kaçamak bakışlar atıyordum. O da bana bakıp gülümsüyordu.
" peki o zaman adacim. Yarın gel başla yada öteki gün sen nasıl istersen. Sabah 10'dan akşam 10'a kadar. Yemen içmen bizden. Maaşın haftalık 300 le başlayalım şimdi uygun mudur?" söyledikleriyle beraber suan sevinçten uçmak istiyordum.
" tabi efendim uygun bana " diyerek dişlerimi gösterdim.
" 15 tatil bitince de okuldan çıkıp gelirsin 9 'da gidersin canım . Cem ben çıkıyorum oğlum . Bi aksilik olursa ararsın beni. Adacim sende kendine iyi bak . Görüşürüz yarın " diyerek omzumu sıvazladi ve çıkışa doğru yöneldi. Çıktığında cem'in direk boynuna atladım.
'' dur kız boğacaksin beni" kollarımi gevşettigimde düşüncelerim gülmeme engel olmuştu.
" ne oldu suratın düştü " eliyle de önüme düşen saçlarımı kulağımın arkasına yerleştiriyordu.
" ya cem biliyorsun mete piçini. Ya size de bulaşır zorluk çıkarırsa. " başımı göğsüne gömdüm. Işte burası bana güven veriyordu.
" sss lütfen . Babamla konustum . Öyle bişey olmayacak. Resimlerini de kapıda ki adamlara veririm . Onu alamazlar zaten sıkıntı yapmasana sen. " eliyle de saçlarımı okşuyordu. kafamı kaldırdım . Ona güven dolu bakışlarımi attım. Ona güveniyordum.
" hadi bi şarkı patlat da dinleyelim " diyerek kahkaha attı. Kahkahasina eşlik ederek sahneye doğru yol aldım . Mikrofonu elime aldım ve ona bakarak söylemeye başladım.
Aşk dediğin belki de budur
Hep acıtır arkandan vurur
Belki de bu son sefer olur
Kalbim vurur dertler son bulur
Sanma üç günlük bu hislerim
Ben burada her gün seni beklerim
Gel beni kendinden mahrum etme n'olur
Bu hayat sen yoksan zehrolur
Duy beni duy n'olur
Dön bana dön n'olur
Aşk dediğin elbet bir yol bulur.
Tam önüme gelmiş bana bakıyordu. Elimde ki mikrofonu bırakıp ona bir adım attım . Çabucak bir hamle yaparak kucağına aldı beni. Başım aşağı doğru sarkıyordu. Bacaklarımdan tutmuş
" seni kaçırıyorum kimsenin olmadığı yere artık benimsin madam " diyerek kahkaha attı. Kahkahasina karşılık verip
" nayır bayım sizinle gelemem . Zira beni öldürürler. " diyerek onun kahkahasina karşılık verdim .
İkimizde kahkahalarla boğulmuştuk ki kapının açılma sesiyle kendimize geldik. Cem beni yere indirdi . Donmustum. Onun burada ne işi vardı. Alayla karşımda bana bakıyordu. Senden nefret ediyorum bas belası.
Evet gençler ikinci bölümü yayınlıyorum. Hergün bölüm atıcam. Umarım birileri okuyordur. Birinci bölümde kimse vote veya yorum atmamış bu beni üzdü. Lütfen vote ve yorumlarınızi eksik etmeyin. Sizi seviyorum :)))

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR.
أدب المراهقينHayalleriniz; gelecekte göreceklerinizin, yazıp çizdiğiniz mimari planları gibidir.