İnsanoğlu yaptığı hataları farkında olupta yine de, yeniden yapar mı? Bile bile, hiç dur durak bilmeden, hiç titremeden elleri, hiç şüphe duymadan yapar mı?
Ve bir kadın, minik bir temiz bebeğini hiç düşünmeden bu pis lanetli dünyaya nasıl getirir?
Getirse bile nasıl bırakır meleğini? Kanını? Canını?
Gerçi yanında olup da çocuğunu koruyamayan bu kadar ebeveyn varken, bakınca ordan da o kadar garip gelmemeli insana.
Ve sen anne, yolda görsem yüzünü, sesini duysam dahi tanımayacağım kadın! Olmayan hakkımı helal edebilirim sana. Affedebilirim ama unutamam bu kini atamam içimden. Sırf öteki dünyada karşılaşmayalım diye hakkım helal olsun sana .
Gözlerimi yavaş yavaş açtığımda ayaklarımda ve kollarımda uyuşmalar hissettim. Kalçam uyuşmaktan hissedilemez hale gelmişti.
Gözlerimi biraz daha açıp neler olup bittiğini anlamaya çalıştım.
Gözlerimi bana sunduğu şeyler karşısında ufak çaplı kalp krizi geçirmem bir olmuştu.
Ellerim ? Ayaklarım? Neden bağlı?
Sensin bağlı? Sensin ayak. Sensin el.
Hafızamı biraz daha zorlayıp en son olanları hatırlamaya çalıştım.
Kitap okuyordum. Çınar? Çınar evde değildi? Kapı çalmıştı. Kapıyı açmıştım .
YAĞIZ?
Son sesimle bağırmaya başladım.
" Yağıızzz. Pis hayvaann. " diye yırtınmaya başlamıştım.
Pencereden vuran sıcakla bugün buracıkta kavrulabilirdim.
Ayak sesleriyle pencereden gözlerimi ayırıp kapıya doğru getirdim. Kapının kulpunun açılmasıyla geri zekalı içeriye adımını atmıştı.
Hiç bir şey söylemeden karşımdaki deriden yapılmış koltuğa oturdu. Odaya baktığımda çift kişilik bir yatak ve Yağızın oturduğu koltuktan başka bir şey görmüyordum. Tabi beni bağladığı sandalyeyi saymazsak.
Burası neresiydi ? Beynimi zorlamayı bırakıp Yağız'a döndürdüm kafamı.
" Neresi burası? Manyak mısın sen? Ne demek bu şimdi?"
" Ne işin vardı Çınar'ın evinde?"
" Sanane be . Seni satıcak değilim korkma." Dediğimde koltuktan kalkıp sandalyenin yanındaki kol koyma yerlerine elini koyup bana baktı.
" Ne işin vardı dedim?" diye sesini yükselttiği esnada başımı aşağı eğdim.
" Gidecek bir yerim yoktu. Çınar'la krşılaştık, oda onda kalabileciğimi söyledi. Bende sokakta kalmak istemedim. " dedim esnada kafam yana savrulmuştu.
Tokat atmıştı bana? Yanağım sızlıyordu.
Kafamı kaldırıp Yağız'a baktığım da bana olan nefretini bir kez daha görmüştüm.
" Seni satmak gibi bir düşüncem hiç olmadı Yağız." Dedim kısık sesimle.
Gözlerime bakarak aşağı eğildiğinde ne yaptığını çözmeye çalışıyordum. Bir kez daha gözlerimin içine bakarak ellerini ayaklarımı getirip ipleri çözmeye başladı.
Ayağa kalkıp arkama geçip aynı şekilde ellerimi de çözdü.
Hemen iplerden kurtulup ayağa kalktım.
" Ya sen manyak mısın be? Her şey bu iki konuşma için miydi? Onun için mi bağladın beni? Tabi insan herkesi kendi gibi hayvan sanıyor tabi. " deyip kapıya doğru yürümeye başladım.
Kolumdan tutan el beni engelliyordu.
" Nereye ? "
" Kolumu bırakırsan gideceğim."
Kolumdaki eliyle beni yatağa doğru savurduğunda gülümseyip odadan dışarı çıktı. Ayağa kalkıp kapıya doğru koştum.
Kapının kitleme sesiyle beynimden vurulmuştum.
" Ne yaptığını sanıyorsun yağız? Yalvarırım aç şu kapıyı lütfen"
Eğilip kapının deliğinden baktığım esnada kilidinin üstünde olduğu gördüm.
Bu çocuk ya çok salaktı yada beni hafife alıyordu.
Gittiğinden emin olduğum esnada odayı karıştırmaya başladım. Beni bağladığı sandalyenin arkasında olan küçük masayı yeni fark ettim. Hemen çekmecelerini karıştırıp işime yarayacak bir şey bulmaya başladım. Deste şeklinde olan dergileri gördüm ve hemen birini çekip alıp bir sayfa yırttım.
Bir sayfa daha yırttım üst üste koydum.
Kapının altına baktığımda tamda istediğim kadar boşluk vardı. Kopardığım sayfaları kapının altına güzelce yerleştirdim. Hemen ceplerimi yoklayıp Allahın sevdiği kulu olduğumu bir kez daha anladım ve tel tokamı alıp kapının kilidine sokmaya başladım.
Hadi...
Hadi ol artık . Allah'ım lütfen .
Lütfen.
Lütfen..
Lütf- İşte bu be!
Kilidi yerinden oynatıp yere düşürebilmiştim.
Kopardığım sayfayı kendime çekip hemen anahtarı alıp kapıyı açtım.
Bu kadar akıllı olmak zorunda mıyım ya diyip kendimi öve öve yürümeye başladım.
Acaba Yağız evde miydi yoksa gitmiş miydi? Dikkatli olmalıydım.
Parmak ucumla yürüyerek karşımdaki boşluğa baktım. Ev harikaydı. Yanlardan merdiven iniyordu, İkinci kattan baktığımda Evin görkemli salonu karşımdaydı. Yağız yoktu ama nerdeydi bu aptal?
Sağımda duran merdivenden inerek salona ulaştım.
Allah kahretsin ters tarafta kalmıştı çıkış kapısı.
Etrafa baktığımda yağız gözükmüyordu. Hızlı olursam ulaşabilirdim. Hızlı hızlı sessiz adımlarla ters yöne dönüp çıkış kapısına ulaşmıştım.
Az kaldı Ada. Elimi kapıya atıp açmaya çalıştığım da kapının kilitli olduğunu gördüm.
Arkamdaki sesle elimi kapının kulpundan indirdim.
" Ya ben çok akıllıyım ya da sen fazla salaksın Kaçak Hanım. "
İşte şimdi sıçtım.
SELAM. KISA OLDUĞUNUN FARKINDAYIM AKAT ÇALIŞIYORUM SABIR AİLEM. SİZLERİ ÇOK SEVİYORUM. VE ÇOK ÖZLEDİM. BİR KAÇ İÇİNDE BÖLÜM ATMAYA ÇALIŞACAĞIM.
VOTE VE YORUMU UNUTMAZSANIZ ÇOK SEVİRİM GÖRÜŞMEK ÜZERE.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
SABIR.
أدب المراهقينHayalleriniz; gelecekte göreceklerinizin, yazıp çizdiğiniz mimari planları gibidir.